Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde, Keçiören ikametgah ile Resmi Konut'taki çalışma ofislerine "siyasi casusluk" amacıyla yerleştirilen böceklerle ilgili davanın ikinci duruşmasına dün devam edildi. Böcekçilerin "dönemin başbakanı" ifadesi celseye damgasını vurdu. Erdoğan'ın avukatı, şüphelilerin avukatlarının "dönemin başbakanı" ifadesinin kullanılmasına itiraz etti. Mustafa Varank'ın tanık olarak dinlendiği duruşmada, mahkeme kaçak olan 3 kişi hakkında tutuklamakararı verdi. Erdoğan'ın çalışma ofislerine yerleştirilen "böcek" ile ilgili Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ikinci duruşmasına, Mehmet Yüksel (Eski Koruma Dairesi Başkanı), Zeki Bulut (eski Koruma Dairesi Başkan Yardımcısı), Hasan Palaz (eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı), Ahmet Türer (Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı personeli), Hurşit Gölbaşı (polis memuru), Seyit Saydam (polis memuru), İbrahim Sarı (polis memuru), Harun Yavuz (polis memuru) katıldı.
DAVUTOĞLU'NDAN ÇOK SERT GÜLEN AÇIKLAMASI - TIKLAYIN
KARA PROPAGANDA İLKOKULA KADAR İNDİ - TIKLAYIN
'MİT EKİBİYLE ARAMAYA KATILDIM'
Duruşmada, ilk olarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank salona çağrıldı. Varank, olay tarihinde Başbakan Müşaviri olduğunu bildirerek, özetle şunları söyledi: "O tarihteki Başbakanlık Müsteşarımız Efkan Ala, arama-tarama faaliyetlerinin verimli olup olmadığının kontrolü için MİT Müsteşarı ile görüşmüş ve 'Sizin ekipmanlarla da bu işi yapalım' demiş. Bunu Cumhurbaşkanımıza arz etmişler. Cumhurbaşkanımız bana, MİT ekibinin başında bulunmam için talimat verdi. Daha önce korumaların yaptığı faaliyetlerde de başlarında durmuştum. Cumhurbaşkanımızın o dönemde ameliyatı vardı, fırsat olduğu vakit MİT'e bu işin yapılabileceğini söyledim. Ben ve başlarında B.A.'nın olduğu 3 kişilik MİT ekibi Keçiören'deki ofislerden başladık. Orada Cumhurbaşkanımızın 2 tane ofisi var. Aramataramaya 1 nolu daireden başladık. Bir süre sonra elinde anten şeklinde alet olan arkadaş sinyal tespit ettiğini söyledi. Sinyalin bulunduğumuz daireden gelmediği anlaşıldı. Yan tarafta, Sayın Cumhurbaşkanı'nın kütüphanesi vardı. Sinyalin, orada telefonların bulunduğu konsolun olduğu yerden geldiği tespit edildi. Çoklu priz kapatıldığında sinyalin kesilmediği, fişten çekildiğinde kesildiği belirlendi. Bir aletle, prizin röntgenini çektiler ve içinde kabloları olan düzenek çıktı."
'DEVLET BÖCEKÇİLERİ BULUR VE GETİRİR' - TIKLAYIN
'PARALEL'İN MOSSAD'LA İŞBİRLİĞİNİ GÖRSÜNLER' - TIKLAYIN
MAHREM GÖRÜŞMELERİN YAPILDIĞI YER
Mustafa Varank sözlerine şöyle devam etti: "Kütüphanenin sayın Cumhurbaşkanımızın devletin güvenliği açısından çok mahrem görüşmeleri yaptığı bir yer olduğunu söyleyebilirim. Bu görüşmelerin içeriğini ve katılımcılarını ancak üç-dört kişi bilebilir. Sayın Cumhurbaşkanı o dönemde Başbakanlık Resmi Konutu'nu sıkça kullanıyordu. Burada jammer bulunurdu ancak bu aletlerden verim alınamadığına tanık oldum. Özellikle 3G çıktıktan sonra doğru dürüst telefon sinyallerini bile kesmediğine şahidim. Jammerlar arızalı ve verimsiz olduğu için yenilerinin alınması gerektiğine ilişkin bir rapor bulunmaktadır. Ancak kriptolu telefonların karasal hattan çalıştığı için jammerdan etkilenmemekte." Böcek bulunduktan sonra, ekipteki B.A.'nın söylemesi üzerine böceklerin fotoğraflarını kendisinin de çektiğini belirten Varank, daha sonra bunları Teftiş Kurulu'na verdiğini bildirdi. Sanık avukatlarının, "Neden adli makamlara bilgi verilmedi?" sorusu üzerine, "Ben adli makamlara karşı sorumlu değilim. Bize bu emri veren Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanlık Müsteşarımızdı. Biz bulduktan sonra gerekli yerlere haber verdik. Bir Başbakanın ofisinde dinleme cihazı çıkması casusluk faaliyetidir. Bunu araştırmakla görevli iki kurum MİT ve Emniyet İstihbarattır" dedi.
'DÖNEMİN BAŞBAKANI' PİŞKİNLİĞİ
Sanıklardan Hasan Palaz'ın avukatı Başdanışman Mustafa Varank'a soru yöneltirken, "dönemin başbakanı" ifadesini birkaç kez ısrarla kullandı. Bunun üzerine Erdoğan'ın avukatı Ali Özkaya, "Dönemin Başbakanı kritik bir ifadedir. Silivri'de tutuklu polislerin ifadesidir, bir daha kullanmasınlar" diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine de avukat "Sayın Cumhurbaşkanımız" ifadesini kullanmaya başladı. Böcekleri bulan MİT ekibinin başındaki Basri A. ise Varank'ın eşlik ettiği Subayevleri'ndeki konutta yapılan aramada 5-6 değişik türde arama yaptıklarını belirterek, "Frekans taraması sırasında bariz sinyal geldi. Diğer daireden sinyali yakaladık. Ekipte 3 arkadaş daha vardı. X-ray araması sonucu cihazı bulduk ve detaylı inceleme için müsteşarlığa götürdük" dedi. B.A, "Neden birkaç gün sonra söküp, cihazın nereden dinlendiğini bulmadınız" sorusuna "Dünyada böyle bir teknoloji yok, varsa bilmek isterim. Sanırım arkadaşlar çok fazla film izliyor" karşılığını verdi.
3 KİŞİYE TUTUKLAMA KARARI
Mahkeme, sanıklar Sedat Zavar, Serhat Demir, İlker Usta hakkında "kaçak" olmaları nedeniyle "tutuklama" kararı verdi. Sanıklar yurtdışında oldukları için haklarında kırmızı bülten çıkarılacak. Sanık Enes Çiğçi'nin Danimarka'dan EGM adına aldığı iddia edilen Loke 3 marka dinleme cihazlarının alımına ilişkin belgelerin istenmesine karar veren mahkeme suça konu poliüretan köpüğün yaşının belirlenmesi için 3 kişilik uzman bir heyet oluşturulmasına hükmederek duruşmayı 4 Mart'a erteledi.
'YETKİLİ İSİM ZEKİ BULUT'
2005'ten
beri Erdoğan'ın hizmetinde çalıştığını belirten Mustafa Varank, "Zeki Bey'lerin döneminden önce iki farklı koruma ekibi vardı, onlarla çalıştık. Zeki Bey geldiğinde referansını bilmiyorduk. Ama, Mehmet Bey her ne kadar amir konumunda olsa da personel alımında, Zeki Bulut daha yetkiliydi" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine söz alan eski Başbakanlık Koruma Dairesi Şube Müdürü sanık Zeki Bulut ise "Tanık, kimin, nasıl alındığı konusunda detaylı bilgiye sahip. Benim nasıl alındığımı biliyor musunuz ya da diğer arkadaşların?" sorusunu yöneltti. Varank bunun üzerine, "Bir örnek vermek istiyorum. Geçmiş dönemden kalan arkadaşlar, 'Ahmet Türer diye bir arkadaş var, şark hizmeti için Diyarbakır'a tayini çıkmış, ama hemen geçici görevlendirmeyle başbakanlığa geri çağrılmış. Bunu kimseye yapmıyorlar ama Zeki Bey'in yakını olduğu için koruyorlar' demişti" bilgisini verdi.