Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika Boynuzu ziyaretinin ikinci durağı Cibuti'de, Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh tarafından törenle karşılandı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki resmi törende, iki ülke milli marşlarının çalınmasının ardından Erdoğan, tören kıtasını selamladı. Karşılama töreninde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Guelleh'in eşi Kadra Mahamoud Haid de bulundu. Erdoğan Gulleh ile düzenlediği ortak basın toplantısı ve Cibuti Meclisi'nde yaptığı konuşmalarda şu mesajları verdi:
"TÜRKİYE AB'YE KATILIRSA FELAKET OLUR" - TIKLAYIN
İSLAMOFOBİ: İslam dünyasının üzerinde çok ciddi oyun oynanıyor. Bunun en önemli başlığı İslamofobi. Bu bir İslam düşmanlığı, Müslümanlara karşı bir düşmanlık ve medeniyetler çatışmasının da bir önemli başlığı. Başbakanlığım döneminde, İspanya Başbakanı Sayın Zapatero ile bir adım attık ve dedik ki 'biz dünyada medeniyetler ittifakını kuralım ki, medeniyetler çatışmasına fırsat vermeyelim. Biz, Huntington'ı (ABD'li siyaset bilimci Samuel Philips Huntington) haklı çıkarmayalım, tam aksine dünya barışına katkıda bulunalım'. BM koordinatörlüğünde adımı attık, 145 ülke ve uluslararası kuruluş üye. Ama netice beklediğimiz gibi değil. Irak'ta, Afganistan Pakistan'da ölümler yaşandı. Ardından Suriye başladı. Darbeciler, Mısır'da bir günde, yakın siyasi tarihte böyle bir şey yok, 3 bin insanın, Müslümanın öldürüldüğü bir dönemi yaşadık.
DÜNYA OLANLARA SEYİRCİ: Türkiye'de şu anda 1 milyon 700 bin Suriyeli bulunuyor. Avrupa'da 130 bin. Dünyanın ve egemen güçleri bütün bu olanlara seyirci. Peki, bombaladıkları yer neresi? Müslümanlar. Burası çok manidar. Biz "Kudüs'ten, Gazze'den, Filistin'den bize ne" diyemeyiz. Somali'nin yoksulluğu, Myanmar'daki kardeşlerimizin hüznü, Suriye'de soğuktan, açlıktan ölen çocukların dramı karşısında elimiz kolumuz bağlı kalamayız. Teröristlere hiçbir zaman sıcak bakmayacağız. Çünkü terör hangi inançtan olursa olsun, terörist katildir, canidir, barbardır. Sonunda ölen mazlum insanlar.
AB İÇİN DİLENMEYİZ: Avrupa Birliği'ne bizi alırlar veya almazlar, önemli değil. Ama şu anda bizler planladığımız şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aslında biz, Avrupa'yı test ediyoruz. Yani Avrupa acaba halkı Müslüman olan Türkiye'yi kendine hazmedebilecek mi? Hani İslamofobiye karşı mısınız değil misiniz? Eğer karşı değilseniz Türkiye'yi AB'ye almak durumundasınız... Geçmişten bu yana 'AB bir Hıristiyan birliğidir' tezi vardır. Bu tezin haklılığı anlamına gelir. Türkiye NATO'da var, Türkiye OECD'de var. Türkiye, diğer birçok oluşumlarda var. Niye Avrupa Birliği'ne almıyorsunuz? Demek ki sorun başka. Bir, Türkiye artık güçlü bir Türkiye'dir. Eğer Türkiye'yi kapınıza gelip de dilenecek bir ülke olarak görüyorsanız, Türkiye kapınıza gelip dilenecek bir ülke değildir. Türkiye ayakları üzerinde duran bir ülkedir. Bu kararlılığıyla Avrupa Birliği'ne eğer kabul ederlerse girer, kabul etmedikleri takdirde kendi yolunu kendisi çizer. AA
'AT DENİZE, BALIK BİLMEZSE HALİK BİLİR'
Doğrusu ben, bu saldırıyı Türkiye'ye veya bize karşı bir saldırı olarak düşünmüyorum. Düşünmek istemiyorum. "Bu olsa olsa belki bugüne kadar Somali'de, Somali yönetimlerine karşı yapılmış olan saldırıların bir türüdür' diye düşünüyorum. Eğer bu terör eylemlerini yapanlar, gerçekten Somalili ise veya Müslüman ise Somali'ye yardımdan başka, destekten başka herhangi bir derdi olmayan Türkiye'nin veya heyetimizin oradaki yapmış olduğu eserleri açmaya geliyoruz. Bunlar tüm Somali halkına hizmet verecek olan eserler. Bizde güzel bir söz var "At denize, balık bilmezse halik bilir" diye. Yani yapacağın bir hayır varsa, at denize, eğer oradaki gelecek olan nimeti balık anlamazsa, onu yaradan bilir. Herhalde bunlar kardeşleri mutlu eder, memnun eder. Eğer birilerini rahatsız ediyor, derseniz. Onlar, Somali'ye ve Somali halkına düşman olanları rahatsız eder.