Türkiye, onu vahim bir olayın ardından tanıdı. Ama çok sevdi ve hiç unutmadı. 17 Ağustos felaketinin gülümseyerek hatırlanan ender yüzlerindendi. Cenaze namazını kıldıran imam bile onu, "Deprem gibi soğuk ve korkutucu bir olayı, dede gibi sıcak bir unsurla birleştirebilen tek insan" olarak tanımladı. Nam-ı diğer "Deprem Dede" geçtiğimiz günlerde ölümünün ikinci yıl dönümünde anıldı.
21 Ocak 2013'te aramızdan ayrılan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'yı oğlu Cengiz Işıkara babasıyla ilgili çok ilginç bir anıyı anlattı:
"ÖLDÜKTEN SONRA CANLI YAYINA ALACAKLARDI"
24 Mayıs 2014'teki Çanakkale depreminin ardından benim cebimden babamı aradılar. Babam zaten benim hattımı kullanıyordu. Vefat edince de geri almıştım. Telefonun ucundaki kız, bir haber kanalından aradığını ve babamı canlı yayına bağlamak istediğini söyledi. "Maalesef henüz böyle bir teknoloji icat edilmedi hanımefendi" cevabını alınca şaşırdı. Babamın bir yıl önce vefat ettiğini söyleyince de panikleyip, yanındakilere kısık sesle "Ölmüş, ölmüş" dedi. Ardından da benden özür dileyerek telefonu kapattı.
Kaynak: Hürriyet