Yeni Şafak Gazetesi yazarı Cem Küçük, bugünkü yazısında çarpıcı bilgilere yer verdi ve Hrant Dink suikasti ile Paralel Yapı arasındaki bağlantıyı açıkladı. Küçük, o zor soruyu sordu ve 'Taraf Gazetesi ile Hrant Dink suikastçileri aynı saftadır' dedi.
Taraf'ın manşetlerinin hemen hemen tamamını Gülen örgütü yönlendirmiştir. Yani hala Taraf'ın manşetleri Hrank Dink'i öldüren örgüt tarafından atılıyor.
NEDİM ŞENER BÜYÜK GAZETECİLİK YAPMIŞTI
Hrant Dink'in katli operasyonunda da esas organizatör Yılmazer'di. Ramazan Akyürek hiyerarşik olarak Yılmazer'den üstündü. Fakat Gülen, Yılmazer'in zekasının Akyürek'in 10 katı olduğunu hep söylüyordu. Tüm imamlar hiyerarşisinin dışında doğrudan Gülen'e bağlı bir operasyonel adamdı ve baştetikçisi de Nazlı Ilıcak'tı. Dediğim gibi Yılmazer zeki bir adamdı ve Ilıcak'ta Erdoğan'a karşı oluşan şahsi nefreti 2011'de bile görmüştü. Nazlı Hanım'ın çok kolay kullanılır, az zekalı, çocuksu ve inatçı biri olduğunu biliyordu. Geçmişte de Kontrgerillacı General Sabri Yirmibeşoğlu, sonra Susurlukçu polis şefi İbrahim Şahin Nazlı Ilıcak'ı tetikçi olarak kirli işler için kullanmıştı. Şimdi kullanma sırası Ali Fuat Yılmazer'deydi. Nedim Şener konusu ise Yılmazer'in hassas noktasıydı. Yılmazer, Nedim Şener ismini duyunca adeta deliriyordu. Çünkü Nedim Şener, Yılmazer'i en korktuğu alanda kıskıvrak yakalamıştı. Şener, Dink cinayetinde cemaatin ve Yılmazer'in parmağını keşfederek büyük gazetecilik yapmıştı.
O KİTAP YILMAZER EKİBİ TARAFINDAN YAZILDI
Yılmazer cinayetteki rolünü deşifre eden bu kitaba karşı emrindeki beş tetikçiyi Nedim'in üstüne sürdü. Bunlar en başta elbette Nazlı Ilıcak'tı. 72 yaşında olmasına rağmen çocuk beynine sahip olan Nazlı Ilıcak açık açık Nedim Şener'in tutuklanmasını Aksiyon dergisindeki röportajında savunan tek isimdir. Bu rezaleti Yılmazer'in parlattığı muhabir Baransu bile savunmaya yanaşmamıştı o dönem. Ilıcak'ın "Her Taşın Altında Cemaat mi Var?" kitabının Nedim'le ilgili tüm kısımları Yılmazer ekibi tarafından hazır yazıldı ve Ilıcak'ın eline verildi. Fehmi Koru da Nazlı Ilıcak'ın kitabının çıktığı günlerde bu yapıtın Ali Fuat Yılmazer tarafından yazıldığını benim de bulunduğum kalabalık bir ortamda aynen bu kesinlikte söylemişti. Fehmi Koru'nun bildiği bu gerçeği korkup tekzip etmeyeceğine eminim. Yılmazer'in Nedim'in üstüne saldığı diğer tetikçileri Adem Yavuz Arslan, Mehmet Baransu, Önder Aytaç ve Emre Uslu idi. Bunların hepsine kitaplar hazır verildi. Bunlar sadece kitap kapağına isimlerini bastılar. Özellikle Adem Yavuz'un "Bi Ermeni Var" kitabı Dink cinayetinde hedef şaşırtmak için çok profesyonel bir örgütsel kara propaganda çalışmasıydı. Adem Yavuz bir kelime bile ek yapmadı o kitaba. Aynı şey Baransu'nun Karargah ve Hanefi Avcı kitabı için de geçerli. Bu beş ismin de çoğu yazıları Vatan Emniyet'te yazıldı. Bu açık organik bağların şu an savcılık detaylı dökümünü çıkarıyor...
TARAF'IN MANŞETLERİNİ ÖRGÜT ATIYOR
Ali Fuat Yılmazer Oral Çalışlar'ı kovdurup Taraf'ın başına Neşe Düzel'i ve kendi emrindeki paralel ekibi getiren de ana aktördür. Neşe Düzel bilerek ve isteyerek Yılmazer'den talimat alan biri değildi. Fakat Neşe Hanım da az zekalı ve dolaylı yollarla kullanılmaya açık bir kadındı. Çetin ve Ahmet Altan da Düzel'in kısıtlı zekasıyla sürekli dalga geçen iki yazardır. Elbette Oral Çalışlar'ın sürekli belirttiği gibi Taraf operasyonu Fethullah Gülen'in emriyle yapılmıştır. Fakat komplo ve organizasyon işi Yılmazer'in uzmanlık alanıydı. Sonrasında da Taraf'ın manşetlerinin hemen hemen tamamını Gülen örgütü yönlendirmiştir. Yani hala TARAF'IN MANŞETLERİ HRANT DİNK'İ ÖLDÜRTEN ÖRGÜT TARAFINDAN ATILIYOR. Bu tablo bu kadar net olmasına rağmen, Taraf'ın Gülen örgütünün gazetesi olduğu Washington Post'ta bile açık açık yazılmışken kendine solcu ve Hrant'ın dostu diyen o kadar yazarın hala Dink katillerinin ortağı Taraf'ta yazmayı kabullenmesi korkunç bir hadisedir. Bunun adı ya alçaklık ya da salaklıktır. Murat Belge, Hayko Bağdat, Yüksel Taşkın, Cengiz Aktar, Amberin Zaman ve diğer bütün Taraf projesine destek veren sözde solcu isimler Hrant Dink'in adını ağzına almaya bile utanmalıdır. Gidin Birgün ve Evrensel gibi solcu gazetelerde yazın. Hem Hrant'ın katili bir örgüte hizmet edip hem de Hrant'ın arkadaşlarıyız diyemezsiniz. Bunun vebalini hayat size ödetecek...
Kaynak : Yenişafak