Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın Yüce Divan'a gönderilip gönderilmemesine ilişkin Meclis Genel Kurulu'nda gizli oylama işlemine başlandı.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ve eski Avrupa Birliği (AB) Bakanı Egemen Bağış'la ilgili "Yüce Divan"a sevk edilmeme kararının ardından son olarak eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar için de gizli oylama işlemine geçildi.
Bayraktar hakkında Meclis Başkanlığı'na sunulan önergelerde yer alan iddialar tek tek okundu. Daha sonra oy kullanma işlemine geçildi.
Eski AB Bakanı Egemen Bağış'ın Yüce Divan'a sevk edilmesini içeren önerge TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmedi.
Genel Kurul'daki gizli oyamaya, 517 milletvekili katıldı. Oylamada, 245 kabul, 255 ret oy çıkarken, 7 milletvekili çekimser kaldı, 6 oy boş çıktı, 4 oy da geçersiz sayıldı.
Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, oylama sonucunu açıklarken, Bağış'ın Yüce Divan'a sevk edilmemesine karar verildiğini belirterek, Komisyon Raporu'nun kabul edildiğini ifade etti.
Bahçekapılı, birleşime ara verdi.
Eski AB Bakanı Bağış, oylamanın ardında kuliste gazetecilerin soruları üzerine, "Hayırlı olsun. Biz herşeye hazırız" diye konuştu.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Yüce Divan'a sevk edilmesi kabul edilmedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, muhalefet milletvekillerinin Çağlayan'ın Yüce Divan'a sevk edilmesi için verdikleri önergenin gizli oylamasına 517 milletvekili katıldı. Oylamada, 242 kabul, 264 ret oyu çıkarken, 7 milletvekili çekimser kaldı, 1 oy boş çıktı, 3 oy da geçersiz sayıldı. Çağlayan'ın Yüce Divan'a sevi reddedilirken, "Yüce Divan'a sevk edilmesine gerek olmadığı" yönündeki rapor kabul edildi.
Önergenin oylamasına yurt dışında bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yerine Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 7 Bakan'ın yerine de vekaleten başka bakanlar oy kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da oylamaya katıldı.
Oylamaya Çağlayan katılmazken, haklarında Soruşturma Komisyonu kurulan diğer bakanlar Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış ise oy kullandı.
- MÜKERRER OY TARTIŞMASI
Oy tasnifi sürerken MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in yerine Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun vekaleten oy kullandığını belirtti. Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, kendilerindeki bilgiye göre Çelik'in yerine Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'nin vekaleten oy kullanacağı bilgisinin olduğunu söyledi.
Bahçekapılı'nın "Kendisine soralım" demesi üzerine Canikli, Vural'ın yanına gelerek tek oy kullandığını söyledi. Vural, mükerrer oy olduğu için oylamanın iptal edilmesi gerektiğini ileri sürdü. Bu sırada grup başkanvekilleri, Eroğlu ve çok sayıda milletvekili Başkanlık Divanı önüne yığıldı.
Tartışmalar sürerken Başkanvekili Bahçekapılı, gizli oylama sonucunu açıkladı.
Çağlayan'ın Yüce Divan'a sevkinin reddedilmesini CHP ve MHP milletvekilleri alkışlayarak protesto etti.
Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler'in Yüce Divan'a sevk edilmesi kabul edilmedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, muhalefet milletvekillerinin Güler'in Yüce Divan'a sevk edilmesi için verdikleri önergenin gizli oylamasına 513 milletvekili katıldı. Oylamada, 241 kabul, 258 ret oyu çıkarken, 6 milletvekili çekimser kaldı, 4 oy boş çıktı, 4 oy da geçersiz sayıldı. Güler'in Yüce Divan'a sevi reddedilirken, "Yüce Divan'a sevk edilmesine gerek olmadığı" yönündeki rapor kabul edildi.
Önergenin oylamasına yurt dışında bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yerine Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 6 Bakan'ın yerine de vekaleten başka bakanlar oy kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da oylamaya katıldı.
Oylamaya Güler'in yanı sıra haklarında Soruşturma Komisyonu kurulan diğer eski Bakanlar Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış katılırken, annesinin vefatı nedeniyle Genel Kurul'a gelmeyen Çağlayan oy kullanmadı.
Oylamanın ardından CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, söz alarak Yüce Divan'a sevk önergelerinin kabulü için gerekli olan 276 oyun çıkmadığını, ancak bu sonucun Meclis Soruşturma Komisyonu Raporu'nun da kabul edildiği anlamına gelmediğini savundular.
Meclis Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı da "Benim önümde okunan metin, geçmişteki örneklerden hareket edilerek yazılmış bir metin. Bunları zihin dünyamızdan uydurmadık. Teamül böyle olduğu için buralara böyle şeyler yazılıyor. Eski uygulamalar ne ise cümle buraya bire bir yazılıyor" diye konuştu.
Hamzaçebi'nin usul tartışması açılmasını talep etmesi üzerine Bahçekapılı, kelimelerin yerlerine değiştirmenin anlamı değiştirmediğini belirtti. İtirazların sürmesi üzerine de Bahçekapılı, usul tartışması açtı.
Genel Kurul'da, daha sonra Soruşturma Komisyonu Raporu'nun görüşülmesine geçildi.
Öte yandan, hakkındaki Soruşturma Komisyonu Raporu görüşülen eski İçişleri Bakanı Muammer Güler de Genel Kurul'a geldi.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Genel Kurul'a gelişinde, "Gazetecilerin konuşmayacak mısınız?" sorusuna, "Konuşmayacağım. Niye konuşmayacağım? Benim yakın dostlarım ve arkadaşlarım konuşmamanın daha hayırlı olacağını bana söylediler. Arkadaşlarımın bu temennisine uymak durumundayım" yanıtını verdi.
"Konuşmak mı istemiştiniz" sorusu üzerine de Bayraktar, "Konuşmak istemiştim, halen de istiyorum" dedi. Bir gazetecinin, "Yerinizden söz alacak mısınız?" sorusu üzerine, "Bu kadar yeter. Bakın sizi seviyoruz, siz de beni sevin, sevgiye ihtiyacımız var" diye konuştu.
Dört eski bakan hakkındaki Meclis Soruşturma Komisyonu raporunun görüşüldüğü ve Yüce Divan oylamasının yapılacağı TBMM Genel Kurulu'nda konuşan AK Parti milletvekilleri, eski bakanlar hakkındaki delillerin hukuksuz olduğunu ve 17-25 Aralık operasyonunun darbe teşebbüsü olduğunu ifade ettiler.
Komisyonun Başkanvekilliğini yapan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, komisyonun gizli olması gereken çalışmalarının basına sızdırıldığını, kamuoyuna farklı bilgilerin aktarıldığını söyledi.
Ses kayıtlarına ilişkin adli tıp raporunun da farklı yansıtıldığını belirten Tunç, "Halbuki rapor, tapelerle CD arasındaki cümlelerin uyup uymadığıyla ilgiliydi. Ses kaydının montaj olup olmadığına ilişkin adli tıp raporu yok" diye konuştu.
Tunç konuştuğu sırada CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, "Hırsızlık yapan kızım Fatma da olsa mutlaka cezalandırırdım" hadisinin yazılı olduğu dövizi salona gösterirken, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı tarafından uyarıldı. Bahçekapılı, "Basın fotoğrafını çekti. Çok ciddi bir konuyu görüşüyoruz. Lütfen pankartı" kaldırın dedi. Özkes, dövizi sırasına koydu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma belgelerini ihbar kabul ettiklerini anlatan Tunç, komisyonun delil araştırması yaptığını ifade etti. Tunç, soruşturmada çok sayıda hukuka aykırılık tespit ettiklerini vurgulayarak, soruşturmanın doğrudan iletişimin denetlenmesiyle başladığını kaydetti. Özel ve dinlenmesi yasak görüşmelerin kayda alındığını, süresini aşan ve geçmişe dönük izleme ve dinleme kararları alındığını anlatan Tunç, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre kanuna aykırı bulguların delil olarak kullanılamayacağını, bu delillerle suçluluğun ispat edilemeyeceğini söyledi.
Tunç, komisyonun eski bakanlara isnat edilen konularda maddi gerçeği sonuna kadar araştırdığını belirterek, Yüce Divan'a sevketmeme kanaatine vardıklarını ifade etti.
Yılmaz Tunç, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ve eski AB Bakanı Egemen Bağış hakkındaki iddialarla ilgili yeterli delil bulunmadığından, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında ise üzerine atılı suçları işlediğine dair hiçbir delil elde edilemediğinden Yüce Divan'a sevketmeme kararı verildiğini anımsattı.
Komisyonun kararını hukuk çerçevesinde verdiğinin altını çizen Tunç, şöyle konuştu:
"Üyeler karar verirken belgelere, bilirkişi raporlarına, savcılıkların kesinleşmiş takipsizlik kararlarına dayanmıştır. Kimse komisyondan hukuka aykırı delilleri baz alarak, karar vermesini bekleyemez. Görüldüğü anda imha edilmesi gereken bakanlarla oğulları, eşleri arasındaki konuşmalar, geçmişe dönük dinleme kararları, ileri tarihli dinleme kararları, aynı IP numarasından defalarca atılan isimsiz ihbarlar, dinleme ve izleme kararlarının altından asılsız çıkan ihbarlara rağmen uzatma kararları, tüm şüpheliler belirlendiği halde davanın açılması için aylarca uygun gün beklenmesi, birbiriyle ilgisi olmayan dosyalar için aynı gün operasyonlar yapılması... Kimse bunların, ceza hukukunun amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için yapıldığını söyleyemez. Bir soruşturmada bu kadar hukuka aykırı delil bir araya geliyorsa, Anayasa ve ceza hukukunun evrensel kuralları çiğneniyorsa, burada yargısal faaliyet değil, siyasi girişim vardır."
Sataşmadan söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, hiçbir konuda İçtüzük ya da Anayasayı ihlal eden çalışma içine girmediklerini, hukukun gerekleri ve vicdanlarına göre karar verdiklerini söyledi.
Dört eski bakan ile ilgili tespit ve delillerini ortaya koyduklarını ifade eden Köprülü, bunu muhalefet şerhlerine yazdıklarını anlattı.
Köprülü, 22 Aralık 2014'te karar alması gereken komisyonun toplantısının neden 5 Ocak 2015'e ertelendiğinin açıklanması gerektiğini, Komisyon Başkanı AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü'nün bugün Genel Kurul'da olmamasının dikkatlerinden kaçmadığını belirtti.
AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Akış da 17-25 Aralık soruşturmasında delillerin toplanmasında hukuka aykırı yol izlendiğini ifade etti.
Türkiye'de 12 yıldır ortaya konan cesaret neticesi küresel akıl tarafından daha önce 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta kusursuz işletilen sistemin artık çalıştırılamaz halde olduğunu dile getiren Akış, şöyle devam etti:
"17-25 Aralık da tıpkı 27 Nisan muhtırası, kapatma davası, Cumhurbaşkanlığı seçimi, 7 Şubat'taki MİT kalkışması, Gezi gericiliği gibi çalıştırılamamış ve milletin iradesine sahip çıkması sonucu akim kalmış darbe teşebbüsüdür. Paralel örgüt, 17-25 Aralık'ın mimarıdır. Operasyonun arka planını inkar etmek için ya siyaseten kör ya da operasyonun uygulayıcısı olmak gerekir. Karşımızda masum bir polisiye operasyon yoktur. Karşımızda taşeron sıfatıyla yürüttükleri savaş için günlerce, aylarca, yıllarca mühimmat biriktiren yapı vardır. 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarının, siyasete karşı kullanılan silahta susturucu vazifesinden başka anlamı yoktur.
Türkiye'de vesayetin sözcüsü ve aklı hiç değişmemektedir. Nasıl ki 27 Mayıs, itibarsızlaştırma ve yolsuzluk algısı, kaçarken yakalanma algısı üzerinden çalıştırılmışsa, 17-25 Aralık da aynı şekilde itibarsızlaştırma ve kaçtı kaçacak algısı üzerinden yönetilmeye çalışılmıştır. Paralel örgütün kurşun askerlerine dönüşenlerin ısrarla yargı koridorlarına hapsetmek istediği ve meseleye sadece bu zaviyeden bakmamızı salık verdikleri şekilde 17-25 Aralık'a bakmamız mümkün değildir. 17-25 Aralık'ta yargının omzundan meşru siyasete ateş edilmiştir. 17-25 Aralık hukuki sonuç alma değil, siyasi sonuç alma gayretidir.
17-25 Aralık, 7 Şubat MİT kalkışmasından ve oradan Cumhurbaşkanımız'a yürünmesinden bağımsız değerlendirilemez. 17-25 Aralık, Türkiye'yi dünyaya 'teröre destek veren ülke' olarak tanıtmak için MİT TIR'larının durdurulmasından ayrı değildir, Dışişleri'ndeki özel toplantının dinlenmesinden ve servis edilmesinden ayrı değildir. 17-25 Aralık montaj ses kayıtlarından, savcı müsveddesinin 'bu devletin sahibi biziz' edasıyla emniyeti basmasından ve hukuksuz fezleke dayatmasından ayrı değildir. 17-25 Aralık'ı bu süreçlerle değerlendirmeliyiz. 17-25 Aralık'ı bu süreçlerden ayrı tutmak, siyasete ve milli iradeye yapılan müdahaleleri himaye etmek ve meşrulaştırmak anlamına gelecektir."
Haklarında Yüce Divan oylaması yapılacak olan dört eski bakandan TBMM Genel Kurulu'nda bulunan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski AB Bakanı Egemen Bağış ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar konuşma yapmadılar.
Meclis Soruşturma Komisyonu raporu üzerinde siyasi parti grupları adına yapılan konuşmaların tamamlanmasından sonra TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı eski bakanların konuşma yapıp yapmamaları konusunda eski bakanların isimlerini okudu.
Bahçekapılı'nın, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın notu olduğunu belirtmesine muhalefet partili milletvekilleri tepki göstererek, "Böyle bir usul var mı?" dedi.
Bahçekapılı, Çağlayan'ın annesinin vefatı dolayısıyla Genel Kurul'a katılamadığını ifade ederek, annesi Perihan Çağlayan'a rahmet diledi.
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, yerinden söz isteyerek, "Soruşturma Komisyonuna verdiğim sözlü ve yazılı ifademe ilave edecek bir şey yok. Takdir Yüce Meclisin" dedi.
Eski AB Bakanı Egemen Bağış da yerinden söz alarak, "Hakkımızdaki iftiralarla ilgili gerek başsavcılık gerek komisyon gerekli kararları vermiştir. Komisyon kararına saygı duyuyorum. Takdir Yüce Meclisin" diye konuştu. Bu sırada bazı CHP'li milletvekilleri Bağış'a "Kürsüye gel" diye seslendi.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise konuşma yapmadı ve yerinden "Teşekkür ederim" dedi.