Üzerinden 8 yıl geçen Hrant Dink cinayetindeki sır perdesi aralanmaya çalışılıyor. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı emniyet mensuplarının tutuklanmasını ve ortaya çıkan yeni delilleri değerlendirdi. Avcı, "Cemaatin İstanbul'u ele geçirmek için Dink suikastını kullandı" dedi.
Elif Çakır'ın sunduğu Söz Bitmeden programına Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı konuk oldu. ÜLKE TV'de yayınlanan programda Avcı, Hrant Dink soruşturmasında gelinen süreçle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Hanefi Avcı müfettişlerin Trabzon ve Ankara bölümünü görmek istemediğini belirtti. Avcı, "Kitabımda tahkikatların zorluğundan bahsetmiştim. Faillerin hepsi yakalandı. Cinayet belli oranda çözüldü. Tetikçiler yakalandı. Bir de olayla ilgili bilgi sahibi olmasına rağmen görevini yapmayan kamu görevlileri var. Birinci bölüm belli oranda yargı önüne çıktı. Fakat yeterli bir yargılama değildi. Tanıklar dinlenmedi. Sanki mahkeme kasıtlı biçimde karar verdi. Kamu görevlileri ile ilgili bölüm ise yargı önüne çıkmadı. Özellikle müfettişler Trabzon ve Ankara bölümünü hiç görmek istemediler. Müfettişler planlı biçimde sadece İstanbul'u araştırdılar." ifadelerini kullandı.
'SUİKASTIN NASIL YAPILACAĞI BİLİNİYORDU'
Polis memuru Muhittin Zenit ile Erhan Tuncel'in telefon konuşmasını da değerlendiren Hanefi Avcı, bu görüşmeye göre olayın nasıl yapılacağının bile bilindiğini ortaya koyulduğunu vurguladı. Avcı şu ifadeleri kullandı: "Muhittin Zenit'in telefon konuşması cinayetin bize gösterilen eksik bir yönünün olduğunu gösteriyor. Bu telefon görüşmesine göre olayın nasıl yapılacağını bile biliyorlar. Zenit'e hesap sorulması gerekirdi. Ama hesap sorulmadığı gibi terfi aldığını biliyoruz. Bu şahsın ifadesinin alınmaması skandaldır. Müfettişin görevi nedir? Gerçeği ortaya çıkarmak!.. Ama neden Trabzon'a bakmıyorsunuz anlamak mümkün değil."
'REŞAT ALTAY'IN 3,5 SAAT İFADESİNİ ALDILAR AMA KAYDA GEÇİRMEDİLER'
Programda dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın yaşadığı bir olayı da anlatan Hanefi Avcı, Altay'ın ifadesinin kayda alınmadığını iddia etti. Avcı; "O zaman ki Trabzon Emniyet müdürü benim devremdir. Geçen gün kendisiyle konuştum. İl emniyet müdürüne hiç bilgi verilmemiş. Reşat Altay'dan ifade istiyorlar. 4 tane soru gönderiyorlar. Altay bunu kabul etmiyor. Diyor ki, '4 soru olmaz, ben size baştan sona bildiğim her şeyi anlatayım.' Ertesi gün İstanbul'da 3,5 saat ifade veriyor. Ama hiç kayda geçmiyor. Düşünebiliyor musunuz, hem dinliyorsunuz, hem bilgi ediniyorsunuz, hem de hiç kayda almıyorsunuz. Bu inanılmaz bir şey." şeklinde konuştu.
'CEMAAT SUİKASTI KÖTÜ NİYETLİ KULLANMAYA KALKTI'
Suikastın aydınlanacağına ilişkin inancı olduğunu söyleyen Hanefi Avcı Trabzon Emniyetindeki evrakların ortaya çıkması gerektiğini vurguladı. Avcı şu ifadeleri kullandı: "Önümüzdeki süreçte bu olay kesinlikle aydınlanacak. Çünkü herkesin ifadesi alınıyor. Trabzon ve Ankara, İstanbul emniyet müdürlerinin hepsinin ifadesi alınıyor. Yarın mahkeme safhası çıkacak, herkes kendini savunacak ve karşı tarafın ihmallerini söyleyecek. Bu olay önümüzdeki süreçte aydınlanacak. Soruşturmada eksik olan neydi? Trabzon emniyetindeki daire başkanlıklarındaki evrakların çıkmamasıydı. Ankara ve Trabzon'daki evraklar çıktığında her şey ortaya çıkacak. Cemaat bu olayı kötü niyetli kullanmaya kalktı. Hepimiz önümüzdeki süreçte göreceğiz."
'CEMAAT DOSYANIN BÜTÜN YÖNLERİYLE BİLİNMESİNİ İSTEMEDİ'
Suikastte cemaatin faktörünü de değerlendiren Hanefi Avcı, cemaatin dosyanın bütün yönleriyle bilinmesini istemediğinin altını çizdi. Avcı; "Soruşturmayı takip eden gazeteciler bile hedef kabul edildi. Cemaat soruşturmanın bütün yönleriyle bilinsin istemiyordu. Önce Ergenekon'a dahil etmek istediler ama başarılı olamadılar. Çünkü Ergenekon da kendi isimleri de geçiyordu. Önümüzdeki yargılamada gerçekleri hep birlikte göreceğiz. Emniyette hiçbir kayıt silinmez. LOG kayıtları da silinmemiştir. LOG kayıtlarında herkesin ne yaptığı bellidir. LOG kayıtlarını yok etmişseniz o zaman delilleri yok etmiş manasına gelir. Emniyet hiçbir evrakı yok etmez. Kimin görevini kötüye kullanıp, kullanmadığı orada belli olur. Lok kayıtları yok olursa tüm emniyet istihbaratını da yok etmiş olursunuz. Böyle bir şey olmaz. Emniyet istihbarat dairesinde hiçbir zaman LOG kayıtları silinmez. Hrant Dink'in öldürülmesinde kamu görevlilerinin kabahati vardır. Çünkü olaydan önce ve sonra bilgi paylaşımlarını yapmamışlardır." dedi.
'CEMAAT İSTANBUL EMNİYETİNİ DEĞİŞTİRMEYE KALKTI'
Cemaatin suikastın olduğu dönemde emniyet genel merkezine hakim olmak istediğini söyleyen Hanefi Avcı dönemin İstanbul emniyet müdürü ve İstanbul istihbarat şube müdürünün buna izin vermediğini ifade etti. Hanefi Avcı; "Belli bir tarihten sonra cemaat emniyet genel merkeziyle İstanbul'a hakim olmak istiyor. Yargıya'da hakim olmak istiyor. Kendi kadrolarını kurmaya çalışıyorlar. Kendi kadrolarını kurarken, önlerine çıkan herkesi yıkıyorlar. Aslında cemaat başarılı olamıyor. Çünkü iyi dönemin İstanbul emniyet müdürü ve dönemin İstanbul istihbarat şube müdürü işlerini iyi yapıyorlardı. Gerek emniyet müdürü ve gerek ise istihbarat şube müdürü Onları yerinden edip, kendi kadrolarını yerleştirebilecek fırsatı vermedi. Bu olayı kullanarak İstanbul emniyetini değiştirmeye kalktılar. Kendi suçlarını örtmek için İstanbul'u ele geçirmek istediler. Dolayısıyla yapmak istediklerini tam olarak yapamadılar. Eski içişleri bakanımız konuşsa her şey ortaya çıkar." şeklinde konuştu.