Meclis Soruşturma Komisyonu'ndaki AK Partili üyeler, 'delillerin hukuken geçerli olmadığı' gerekçesiyle eski bakanların Yüce Divan'a gönderilmemeleri yönünde oy kullandı. 17 ve 25 Aralık operasyonlarını Paralel yapının hükümete karşı darbe girişimi olarak değerlendiren AK Partili 9 üye, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) güvensizliklerini de dile getirdi. Yargılamanın 'hukuki' değil siyasi olacağını, eski bakanların Yüce Divan olarak görev yapacak AYM'nin bugünkü yapısıyla peşinen mahkum olacağını belirttiler. AK Partili üyeler AYM Başkanı Haşim Kılıç'ı da siyasi mesajları nedeniyle eleştirdiler.
25 İLDE 36 PARALELCİ POLİS GÖZALTINDA - TIKLAYIN
AK Parti milletvekilleri görüşlerini "Deliller hukuki yolla toplanmamıştır, geçersizdir. Bakanlarla ilgili şüphe yoktur" diyerek dile getirince, CHP İzmir milletvekili Erdal Aksünger "Vicdanınız rahat mı? Darbeyi siz yapıyorsunuz!" dedi. AK Partili Yusuf Başer, Aksünger'in bu sözleri üzerine "Haddini bil" diye bağırdı. CHP'lilere "Asıl darbeci sizsiniz" karşılığını veren Aksünger'in yerinden fırlaması üzerine araya AK Partili Yılmaz Tunç ve Bilal Uçar girdi. AK Partili üyelerin kararlarında ayrıca Soruşturma Komisyonu'nda ele alınan, iddialarla ilgili daha önce mahkemede takipsizlik kararı verilmesi ile eski bakanın mal varlığına ilişkin son bilirkişi raporundaki tespitlerin de etkili olduğu öğrenildi.
KOMİSYON BAŞKANI KÖYLÜ: SAVCI GİBİ SORUŞTURDUK
TBMM Soruşturma Komisyonu'nun 4 eski bakan hakkında verdiği "Yüce Divan'a gönderilmelerine gerek yok" kararına ilk tepkiler geldi. AK Partililer kararı "tuzak bozuldu" şeklinde değerlendirdi:
BAŞBAKAN YARDIMCISI YALÇIN AKDOĞAN: Adli yargının takipsizlik kararı neyse, komisyonun verdiği Yüce Divan'a göndermeme kararı da odur. Komisyon, savcı vasfıyla delilleri ve iddiaları incelemiş, hukuki bir karar vermiştir. Bu karar, AK Parti'nin değil, komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararıdır. Komisyona hiçbir müdahale mevzubahis olmamıştır. Bazı muhalefet sözcüleri soruşturma sürecini adalet arayışı için değil, AK Parti'yi itibarsızlaştırma için kullanmaya çalışmıştır. Muhalefetin bu süreçte peşin hükümle suçlayıcı ifadelerde bulunması, komisyonun iradesine açık saygısızlıktır. Komisyon kararına saygı duymayanların Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duyması da beklenmez.
KOMİSYON BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ: Komisyon temmuz ayında kuruldu. Biz bir savcı gibi soruşturma yaptık. Cumhuriyet savcılığı nasıl soruşturma yapıyorsa öyle bir soruşturma yaptık. Ondan sonra da karar çıktı. Anayasa Mahkemesi'ne giderse aklanır, gitmezse aklanmaz diye düşünmedik. Onlar bizim dışımızdaki şeyler. Arkadaşlar çalıştılar, sonuçta böyle bir karara vardılar. Herkese söz verdik. Herkes görüşünü belirtti. Sonuç olarak da bir karar çıktı.
KOMİSYON BAŞKAN VEKİLİ YILMAZ TUNÇ: Hem hukuki, hem vicdani düşündük. Takipsizlik kararlarını, mahkeme kararlarını düşündük. Olayların gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgili hususları tek tek değerlendirdik ve böyle bir karar verdik.
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU: Komisyondan çıkan karar önemli bir karar. Deliller, belgeler onda, hangileri geçerli, hangileri geçersiz. Komisyon, Yüce Divan'a sevk kararı alsa, AK Parti grubu bunun önüne geçemezdi... Muhalefetin şu bakışını kabullenemiyorum; ' 4 bakan hakkında iddia var, Anayasa Mahkemesi karar versin'. Anayasa Mahkemesi'nin tarafsız kalacağı mutlak mı? Eğer burada bir şey yoksa hele gidip gelsin demenin anlamı yok. Zannediyorum Genel Kurul'dan da aynı karar çıkar. Olayın başka tarafı var. Muhalefet olayı politize etti.
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ MUSTAFA ELİTAŞ: Komisyon önündeki dosyayı inceledi ve bir karar verdi. Hayırlısı olsun.
AK PARTİ ADIYAMAN MİLLETVEKİLİ MEHMET METİNER: Yüce Divan tuzağı bozuldu. Seçim öncesinde partiye kurulmak istenen tuzak, komisyonun AK Partili değerli üyeleri tarafından bozuldu. Başta Komisyon Başkanımız olmak üzere değerli AK Partili üyeleri kutluyorum. Bir tarih yazdılar. Bunun ne kadar anlamlı ve değerli bir karar olduğu, ileride AK Parti tarihi yazıldığında görülecektir. Tuzağı bozmak gayesiyle hareket ettiler.
MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ YUSUF HALAÇOĞLU: Zaten böyle olacağını biliyorduk. Kamu vicdanında gereken karşılığı görecektir diye düşünüyorum. 22 Aralık'ta oylanacakken, farklı bir sonuç çıkacağı ihtimali üzerine ertelediler, ufak tefek konularla, itirazlarla konuyu uzattılar. Bu uzatma sırasında en üstten itibaren görüşmeler yapıldı.