İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Tahşiye kumpasında şok bir detay ortaya çıktı. Paralel yapı soruşturmasına ait polis fezlekesinde paralel yapının Mehmet Doğan ile arkadaşlarına suç isnat etmek için hukuksuzca kaydettiği özel hayat görüntülerini kullandığı belirlendi.
"SAHTE İFADE İÇİN FOTOMONTAJLI TEHDİT"
Tahşiyeciler grubuna ait evlerde ele geçirildiği iddia edilen sis bombalarıyla ilgili ifadesi alınan A.A'ya önce özel hayatına ait kayda alınmış teknik izleme kayıtları, özel yaşam içerikli telefon tapleri izletildi. A.A'ya arkadaşı C.Ç'nin de bir bayan arkadaşıyla gizliden çekilmiş görüntüleri de izletildi.
"ÖZEL KONUŞMALARINI YAYARIZ"
A.A'ya, özel telefon tapeleri ve fixiki takip görüntüleri ile arkadaşı C.Ç'nin bayan arkadaşı gizliden çekilmiş görüntülerini izleten paralel polisler, "Bir el bombalarının Mehmet Doğan'a, M. Nuri Turan'a veya Mustafa Kaplan'a ait olduğunu söyle seni bırakalım, yoksa bu resim ve konuşmaları ailenize ve cemaate veririrz" dediler..
"BUNLARDA ALLAH KORKUSU YOK"
A.A. yaşadıklarını söyle anlattı: Bunun büyük bir iftira olacağını, yalan ifade veremeyeceğimi söyledim; "
Allah'tan korkun, hem hoca diyorsunuz' diyerek reddettim. Sonra hayatımı kararttılar. Bunlar herkese her türlü iftirayı atabilirler. Allah korkusu yok bunlarda vallahi onlardan korkuyorum. Montajla iftirayla insanların hayatlarını karartıyorlar. Tahşiye Yayınevi'ne çalışıyordum. Beni 4-5 gün gözaltında tuttular. Patronumu hapse attılar. ancak benim de hayatımı kararttılar, bana El Kaide damgası vurdukları için iki yıl işsiz kaldım."