TAKİPSİZLİK KARARI TARTIŞILACAK: Bakanlar dışında 17 ve 25 Aralık darbe girişiminin mağdurları ile ilgili davalar düştü. TBMM bir kişi hakkında bile Yüce Divan kararı verirse takipsizlik kararları tartışmaya açılacak. Takipsizlik verilen tüm dosyaların açılması ve yargılamaların yeniden başlaması için çalışma yapılacak. ALGI OPERASYONU, ZAYIF KOALİSYON: Algı operasyonunun bir sonraki hedefi AK Parti içine nifak sokmak. Paralel Yapı böylece önümüzdeki haziranda yapılacak genel seçimlerde, rahatça manipüle edebilecekleri zayıf bir koalisyon hükümeti kurulmasını amaçlıyor. ERDOĞAN-DAVUTOĞLU ARASINI AÇMAK: Yüce Divan üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında görüş ayrılığı, bir ayrışma varmış gibi gösterilerek ikili arasında fitne çıkarılmaya çalışılacak. PARALEL POLİSLER KURTARILACAK: 17 ve 25 Aralık siyasete müdahale planını hazırlayan, yasadışı dinlemeler ve sahte delil üretme gibi suçlardan meslekten atılan, halen tutuklu bulunan Paralel Yapı'ya mensup polis şefleri için Anayasa Mahkemesi üzerinden bireysel başvuru yöntemiyle tahliye kapısı aralanacak. YÜCE DİVAN NE KADAR ADİL: Bu süreçteki en önemli aktör ise Anayasa Mahkemesi olacak. Bunun için de bugüne kadar verdiği birçok yanlı ve siyasi karara rağmen mahkeme, adil ve makul bir yargı platformu gibi sunulmaya çalışılıyor. Üyelerin bir kısmı değişse bile raportör ve çalışanları arasında halen Paralel örgütün sadık elamanı olan bu yapının, sağlıklı ve adaletli bir hukuki karar vermesi beklenmiyor. Twitter, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndaki atamalar ve tam gün yasası konusunda aldığı kararlarla hükümeti sıkıştırıp zora sokma konusundaki kararlılığı net görülen Anayasa Mahkemesi'nin 4 eski bakanla ilgili adil karar vermesi hayal gibi görünüyor.
TAYYAR: HEDEFLERİ ERDOĞAN'I İNDİRMEK
Şamil Tayyar: İddiaların hukuki meşruiyeti kalmadı. Sadece siyaseten sürdürülen bir kampanya söz konusu. Amaç da AK Parti'yi zayıf bırakmak
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Paralel örgüt ve destekçilerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve AK Parti'ye kurdukları "Yüce Divan" tuzağını SABAH'a anlattı. 17 ve 25 Aralık'ın bir darbe girişimi olduğunu belirten Tayyar, "Algı operasyonuna konu edilen iddialarla ilgili mahkeme takipsizlik kararı verdi ve bu karara yapılan itiraz reddedildi. İddiaların hukuki meşruiyeti kalmadı. Sadece siyaseten sürdürülen maksatlı bir kampanya söz konusu" dedi.
'AYM GÜVEN VERMİYOR'
17 ve 25 Aralık'taki karanlık planın siyasi hesabını, seçmenin 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördüğünün altını çizen Tayyar, şöyle devam etti: "Yüce Divan üzerinden kurgulanan senaryo, takipsizlik kararını kaldıracak yeni bir yolu açmak için AK Parti'ye karşı kurulan bir tuzak. Bu sayede hem Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında problem varmış izlenimi oluşturulacak, hem AK Parti'nin içi karıştırılacak hem de Cumhurbaşkanımızı Beştepe'den indirmeye odaklı yeni planlar uygulamaya konulacak. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi bugünkü yapısı ile Yüce Divan yargılaması için güven vermiyor. Gerek Paralel Yapı'ya mensup raportörlerin çoğunluğu gerekse Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın hükümete karşı takındığı siyasi tavır, bir tuzakla karşı karşıya olduğumuz kanısını güçlendiriyor."
SOYLU: AYM'NİN KARARI SİYASİ OLACAK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da Yüce Divan kumpası iddialarıyla ilgili şunları söyledi: "Özellikle Türkiye'nin son yıllarda attığı büyük adımlar, devrim niteliğindeki değişimler... Bunların, olmasını istemeyenler tarafından karşılıksız bırakılmasını düşünmek saflıktır. Bu dava siyasi bir davadır. Anayasa Mahkemesi'ne Yüce Divan olarak iş düşerse verecekleri karar hukuki değil, siyasi bir karar olacaktır. Buradan AYM'nin bağımsız olduğunu düşünmek yanıltıcıdır, doğru değildir. Hukuki sistem Paralel Yapı'dan temizlenmedikçe eski Türkiye alışkanlıklarından arınmadıkça, bu tehdit sarkacı, Türkiye'de bireylerin ve kurumların üzerinde salınır durur. Sayın Erdoğan'a ulaşmak isteyen bu kirli hamleleri yapanlar güç yetiştiremeyecektir. Dokunulmazlığın sahibi sadece milletir."
