Danıştay, Ergenekon, Balyoz, Oda TV, askeri casusluk gibi Türkiye'nin yakın tarihine damga vurmuş davalarında TÜBİTAK bilirkişilerinin "çapraz" görevlendirildikleri ortaya çıktı. Paralel Yapı'nın TÜBİTAK'ta kurduğu kadrolaşmayla, henüz davalar açılmadan hangi bilirkişinin hangi görevlerde kullanılacağının belirlendi. Aynı savcıların açtığı davalarda aynı bilirkişilerin imzası yer aldı. TÜBİTAK, Paralel'le bağlantılı bilirkişilerin bazılarının işine son verdi, bazılarını ise stratejik görevlerden uzaklaştırdı. Bilirkişinin verdiği rapor ancak başka bir kurum tarafından bilimsel olarak çürütülmediği sürece doğru kabul ediliyor. TÜBİTAK, haklarında soruşturma açamıyor. Söz konusu davaların sanıkları ise yalan belge, bilgeleri çarpıtma gibi suçlamalarla şikâyetçi oldu, bilirkişiler hakkında dava açıldı.
SİBER GÜVENLİĞİ ELE GEÇİRDİLER
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "TÜBİTAK'ın en stratejik noktalarına sızmış hainler, yargıya sızmış haşhaşiler tarafından korunuyordu" açıklamasının ardından gözler TÜBİTAK'a çevrildi. Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Güvenliği Enstitülerinde görevli uzmanlar, Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran Ergenekon, Balyoz, Oda TV, Poyrazköy gibi davalarında bilirkişi olarak görevlendirildi. TÜBİTAK yetkilileri, Gülen örgütünün TÜBİTAK'ta 1990'lı yılların sonlarından itibaren kadrolaşmaya başladığını ve 2008'den itibaren de üst düzey görevlere geldiklerini bildirdi. Bu arada örgütün üst düzey yetkilileri 600'den fazla uzmanı da görevden uzaklaştırdı. TÜBİTAK, 2008'den itibaren söz konusu davalarda çelişkili ve gerçeği yansıtmayan raporları ile gündeme geldi. Özel yetkili mahkemelerin aynı savcıları ve aynı bilirkişileri her davada kullandıkları ortaya çıktı. 6 dava için 9 bilirkişi raporu hazırlandı. Raporları hazırlayan 26 kişilik liste, sadece 12 isimden oluşturuldu. Hatta Balyoz davasında savcının bilirkişi olarak doğrudan Hayrettin Bahşi'nin görevlendirilmesini istemesi mahkeme kayıtlarına girdi.
DELİLLER JET HIZIYLA VERİLDİ
TÜBİTAK'ta sözleşmesi iptal edilen Hayrettin Bahşi, baş uzmandı. Danıştay cinayeti, Mustafa Balbay'ın bilgisayarı ve Balyoz'da 5 No'lu hard diskle ilgili raporların altında imzası bulunuyor. Savcı tarafından ismen seçildi. TÜBİTAK'a, görevlendirmesi için yazı yazıldığı gün, yazının cevabı beklenmeden harddisk ve CD'ler ona teslim edildi. Yemin etmeden bilirkişiliğe atandı. Kısa süre sonra TÜBİTAK Siber Güvenlik Enstitüsü Müdürü oldu. Balyoz sanıklarının Bahşi hakkında açtığı dava devam ediyor.
İŞTE O DAVALAR VE O BİLİRKİŞİLER
Askeri Casusluk Davası: Burak Akoğuz, Yalçın Çalak, Süheyl Mustafa Keskin,
Poyrazköy: İlk rapor: Burak Akoğuz, Erdem Alparslan, Osman Pamuk... İkinci rapor: Erdem Alparslan, Emre Bakır, Osman Pamuk
Balyoz: İlk rapor: Erdem Alparslan, Tahsin Türkoz, Hayrettin Bahşi...
İkinci rapor: Ünal Tatar, Yılmaz Çankaya, Burak Bayoğlu
Oda TV: İlk rapor: Ünal Tatar, Emin Çalışkan, Osman Pamuk... İkinci rapor: Ünal Tatar, Emin Çalışkan, Osman Pamuk
Kafes: Erdem Alparslan, Emre Bakır, Osman Pamuk
Danıştay: Burak Akoğuz, Hayrettin Bahşi.
İŞTE O BİLİRKİŞİLERİN VERDİĞİ RAPORLAR
Poyrazköy davasında, azınlıklara yönelik eylem planları içerdiği iddia edilen "Kafes Eylem Planı"yla ilgili TÜBİTAK yetkililerinin "Belge CD'den çıktı" ifadesinin aksine, ABD ve Boğaziçi Üniversitesi'nden bilirkişiler CD'lerden böyle bir dosyanın çıkmadığını açıkladı.
Islak imza davasında "İrticayla Mücadele Eylem Planı'ndaki ıslak imzanın mürekkep yaşının saptanması" talebine TÜBİTAK ve İTÜ'den farklı yanıtlar geldi. TÜBİTAK, "mürekkep yaşının saptanmasının mümkün değil" derken, İTÜ "parasını yatırın yaparız" dedi.
Balyoz davasında verilen çelişkili TÜBİTAK raporlarını 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı çürüttü. TÜBİTAK'ın 19 Şubat 2010 ve 16 Haziran 2010 tarihli raporlarına karşılık askeri savcılık, 11 Mart 2010, 26 Mart 2010 ve 28 Haziran 2010'da 3 raporla karşılık verdi. Askeri savcılık raporlarında TÜBİTAK raporunun ciddi eksiklikler taşıdığını kaydetti.
İŞTE GÖREVDEN ALINAN İSİMLER...
TÜBİTAK'ta
sözleşmesi iptal edilen diğer isimlerse şöyle:
Tahsin Türköz: Hayrettin Bahşi imzalı tüm raporların altında imzası var. Türköz, Siber Güvenlik Enstitüsü Müdür Yardımcısı yapıldı.
İşine son verilenlerin arasındaki kilit isimlerden biri de Mehmet Uğur Doğan. TÜBİTAK'ın ses uzmanı olarak biliniyor. Daha davanın adı "Ergenekon" diye bilinmezken Ümraniye'deki gecekonduda silahların bulunması olayında polislerin, "Konusu Ergenekon'sa..." şeklindeki küfürlü konuşmalarının olduğu ses kayıtlarını inceleyen ve "Ergenekon ifadesi geçmiyor" raporu veren ismin Doğan olduğu öne sürülüyor.
KRİPTOLU TELEFONLARDA DA PARMAKLARI VAR...
TÜBİTAK içindeki Paralel Yapı daha önce de devletin zirvesine dağıtılan kriptolu telefonların dinlenmesiyle gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kriptolu telefonunun dinlendiğini açıklamasının ardından tüm kriptolu telefonlar toplatılmış, dinlemelerin TİB üzerinden yapıldığı ortaya çıkmıştı.