Bediüzzaman Said Nursi'nin hayattaki kalan son talebelerinden biri olan Abdulkadir Badıllı dün vefat etmesiyle birlikte şaşırtıcı bir gerçek de ortaya çıktı.
Gülen bir cümlesinden dolayı 80 yaşındaki alim Abdulkadir Badıllı'ya dava açmış. Bugün Zaman gazetesine bir taziye ilanı veren Fethullah Gülen'in son nefesine kadar Abdulkadir Badıllı ile uğraştığı öğrenildi.
Abdulkalkadir Badıllı'nın Yeni Akit Gazetesine verdiği röportajdan dolayı Fettullah Gülen'in Avukatı Nurullah Albayrak aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına Suç duyurusunda bulunmuştu.
İşte Fethullah Gülen'in Abdulkadir Badıllı hakkında dava açmasına neden olan o cümleler:
ABDULKADİR BADILLI: GÜLEN MÜSLÜMANLARLA DEĞİL İSRAİL İLE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR
-Gülen hareketi bir kimlik hareketi midir? Türkiye'de ılımlı bir Müslüman oluşturmaya mı çalışıyorlar? Bir cemaat midir, hizmet hareketi midir, cemiyet midir?
Bunlar başlangıçta iyi idiler. Siyasi bir cemiyet gibi oldular. Bilahere. Böyle bir cemiyet şekline dönüşmeleri daha çok Risale-i Nur'dan uzaklaşmaları demektir. Zaten Risale-i Nurla fazla bir alakaları kalmamıştır. Sadece Nurdan birkaç kelimeyi kullanıyorlar.
Fethullah Gülen'in Vatikan'a, ABD'ye, Papa'ya karşı hoşgörülü davranırken; Müslümanlara karşı mesafali davranışını nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna "Birkaç yıl önce Amerika'da İslâm aleminin fiilen varlığı söz konusu olmadığına dair bir beyanat verdi. Ona göre Hıristiyanlar vardır. Hıristiyanlar niçin vardır? Çünkü zengindir, silahı vardır. Bu nedenle de zayıf olan İslâm alemi ile işbirliği yapmak yerine, Amerika ve İsrail ile işbirliği yapıyor. Ben de buna şaşırıyorum." diye konuşmuştu.
'GÜLEN ÇİRKEF BİR SİYASETİN İÇİNE GİRDİ'
Badıllı röportajında "Bu grup içinde esnaftan, halktan birçok samimi insan var. Bu insanlar Risalelere karşı da samimidirler. Bizi ziyarete gelen, dinlemeye gelen birçok insan var. Fakat bu işin içine bir fesat komitesi girmiş. Bu menfi dolapları çeviren, o komitedir. Yoksa geri kalan samimi insanlar mesul değiller. Bilmiyorlar çünkü. Eğer Fethullah Gülen, Üstadın yolundan gitmiş olsaydı; şimdiki cemaati de sağlam bir cemaat olurdu. Bir kalabalık var, para var, okulları da var. Kendileri buna çok güveniyor. İşin içinde bir gizem var. Suudi Arabistan, Suriye gibi birkaç yer dışında her yerde okul açmıştır. Abdullah abi (Abdullah Yeğin) diyor ki; Yahudiler ne derse, o da onu yapıyor. Amerika ile İsrail ile özdeşleşmiş olması çok gariptir. Bu durumu çok şüphe veriyor. Gülen'in bir din alimi iken çirkef siyasetler içine girmesi çok gariptir. Niyeti iyi olabilir. Ama fiiliyatı iyi görünmüyor.
'DERSANELER KAPATILINCA SULARI KESİLECEK'
Bazen haberlerini izliyordum. Dershane meselesinden sonra aleyhte konuşmaya başladılar. Televizyonlarıyla, yayınlarıyla, gazeteleriyle, dergileriyle hükümetin üzerine hücum ettiler. Çünkü dershaneler kapatılınca kendilerinin suyu kesilecek. Mesela gazetelerinin bu kadar tirajının fazla olması talebeleri abone etmeleri ve buna mecbur bırakmalarıdır. Kendilerinin öyle fazla oyları yok ve çok tesirleri olmayacak. Çevremde gözlemlediğim kadarıyla insanlar da cemaatten çekiliyor" demişti
'SEÇİMİ KAYBEDİNCE BANA DAVA AÇTILAR'
Kendisine dava açıldığını öğrenince bir haber sitesine konuşan Abdulkadir Badıllı Fethullah Gülen hakkında sert ifadeler kullanmıştı.
Badıllı,
"İki ay önce konuşma yaptım. Seçimi kaybedince bana dava açtılar. Fetullah Hocanın Amerika'da çok kritik işleri var. Elimde birçok belge bulunuyor. Dava açılırsa mahkemeye ibraz edeceğim. Resmi mahkeme evrağı elime ulaşırsa farklı konuşacağız" dedi.
Gülen medyasından vefat eden Bediüzzaman'ın talebesine çirkin saldırı! -TIKLAYIN
BELGELERİ DAHA BÜYÜK GÖRMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN