Yargıtay "merakla" beklenen bu davanın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararını önceki gün açıkladı. Kararın gerekçesinde, tartışmalı yorumlar yer aldı. Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin, Hanefi Avcı'nın da mahkumiyetini onadığı "Devrimci Karargah Davası" kararında, bundan sonraki davalarda da uygulanabilecek bir dizi tartışmalı yorum yapıldı. Daire Avcı'nın, dosyanın diğer sanığına telefonlarının dinlenip dinlenmediğini araştırması için yaptığı görüşmede, "Seni dinleyenler cemaatin adamları" demesini de Devrimci Karargah örgütüne yardım olarak gördü. İşte kararın şok edici dayanakları
DELİL YERİNE VİCDAN: Eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı bu davada, işkence mağduru Nejdet Kılıç'a, O'nun hakkındaki telefon dinleme kararından haberdar ederek "terör örgütüne yardım etmek" suçunu işlediği iddiasıyla yargılanıyordu. Bu nedenle Avcı'yı yargılayan İstanbul 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında, Avcı'nın, Kılıç'a nasıl yardım ettiğini belgeleyemeyince şu gerekçeyle mahkum etmişti: "Hanefi Avcı İl Emniyet Müdürü olmasına rağmen ve emniyet müdürlüğünün çeşitli birimlerinde istihbarat dahil görev yapmasına rağmen Devrimci Karargah örgütü mensubuna yardım ettiği vicdani kanısına varıldığından mahkumiyetine karar verilmiştir" Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi onama kararında, Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu gerekçesi karşısında, "isabetsizlik görülmemiştir" demekle yetindi.
SEN MİSİN "CEMAAT" DİYEN: İstanbul 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'de açılan davanın iddianamesi ve bu davanın yerel mahkemedeki gerekçeli kararlarına göre Avcı, Nejdet Kılıç'a, onun hakkında telefon dinleme kararı varsa bu konuda ne gibi yasal girişimlerde bulunabileceğini anlatırken, dinleyenlerin normal polis olmadığını söylemişti. Yine iddianame ve gerekçeli karara göre Avcı Kılıç'a kendisi hakkında yeni bir telefon dinleme kararı olmadığını, dinlemenin eski ve artık uygulanmayan karara göre cemaatin adamları tarafından yapıldığını söylemişti. Yargıtay bu durumu "örgüt üyesine yardım" suçu olarak değerlendirdi. Yargıtay'ın kararında, Avcı ile Nejdet Kılıç arasındaki konuşmalara nasıl ulaşıldığına açıklık getirilmedi. Yargıtay bu konuşmaların terör örgütüne yardım suçunu oluşturmayacağı düşünülse de Acvı'nın aklanmak için kendi isteğiyle başlatılan idari soruşturma sırasında müfettişlerin geçerli bir dinleme kararının varlığı sonucuna vardıkları belirtildi. Avcı da bu kararı Nejdet Kılıç'a iletmekten mahkum oldu. Yani savcılığın değil, idari soruşturma yürüten müfettişlerin ulaştığı belirtilen delile göre karar verilip onandı.
YASADA YOK KARARDA VAR: Türk Ceza Kanunu terör örgütlerine yardımı sadece "silah yardımı" ile sınırlı tutuyor. Terörün Finansmanının Önlenmesi Kanunu da terör örgütüne yardım, "maddi değer" ile sınırlı tutuluyor. Ancak Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi, bu suça kanunlarda olmayan yeni unsurlar ekledi. Daire, "Örgüt mensuplarına istihbari bilgi sağlama, örgüt mensuplarının araştırılması, yakalanmasını engellemeye yönelik imkan sağlama"yı da örgüt üyeliği kapsamına aldı.
ÜNLEMLE KARŞILIYORUM
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin "Devrimci Karargah Örgütü" davasında yargılanan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'ya verilen hapis cezasını onamasına ilişkin konuştu. Bozdağ, "Bir yasal sürecin arifesinde kararın verilmiş olmasını herkes gibi ben de bir ünlem işaretiyle karşılıyorum" dedi. Bozdağ kararı, "Dileğimiz, arzumuz Yargıtay'ın bu tür yorumlara hak verecek veya bu tür yanlış anlaşılmalara yol açacak tartışmaların içerisinde hiçbir zaman olmamasıdır" diyen Bozdağ, "Yargıtay'ın onadığı bir karar 'Hak yerini buldu' şeklinde, 'Yargıtay'da bir değişim olurken, değişimden önce karar verildi' şeklinde bir değerlendirmeye muhatap olunmaması gerekir, bizim arzumuz budur. Ancak tabii ben de manidar buluyorum" şeklinde yorumladı.
KARAR AYM'YE GİDİYOR
Yargıtay
9. Ceza Dairesi'nce "Devrimci Karargâh Örgütü" davasında verilen hapis cezası onanan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın avukatı Fidel Okan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na kararın yeniden incelenmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne de adil yargılama ilkesinin ihlali gerekçesiyle başvuracaklarını bildirdi. Okan, "Kararı verecek makam, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'dır. Başsavcılık hukuka aykırılık görür ve talebimizi kabul ederse dosya Yargıtay'da devam edecek ya da başvurumuz reddedilecek. Olumlu sonuç çıkacağını düşünüyoruz" dedi.