Latif Erdoğan (Bir dönem Gülen'e en yakın isimlerden, Yeni Akit Gazetesi Yazarı):
Darbe gerçekleşmiş olsaydı büyük fotoğrafa bakıldığında, mutlaka darbeyi gerçekleştirmek isteyenlerin başındaki kişi Türkiye'ye halife olarak gelecekti. Türkiye'deki hilafette IŞİD gibi kendisini halife ilan edenlerle veya İran'la bir çatışmaya girecekti. Ülke içinde bir konsensüs meydana getirmek ve dış güçlerle birleşmek için bunlar yapılacaktı. Dolaysıyla Türkiye 2 taraflı harbin içinde olurdu.
Haşmet Babaoğlu (Sabah Yazarı):
Türkiye, Müslüman görünümlü İsrail olurdu, şu an da Paralel Yapı'yla birlikte hareket eden ulusalcılar, sosyalist sol, HDP'liler ve CHP'liler o Türkiye'de bir gün bile yaşamak istemezlerdi.
Nagehan Alçı (Milliyet Yazarı):
Darbe başarıya ulaşsaydı Türkiye bugün bir açıkhava hapishanesi olurdu. Bu yapı kendine düşman ya da potansiyel düşman olarak gördüğü herkesi, daha önce de yapmış olduğu gibi bir takım sahte kanıtlar, sahte ihbarlar ve yalancı tanıklarla hapse atmaya çalışırdı. Maalesef Türkiye görüntüde sandıktan çıkan kukla iktidarların olduğu ama arka planda hiç değişmeyen bir bürokrasi vesayeti altında bir ülke olurdu. 12 yılın ardından yüzde 50'yle ayakta kalan bir lideri halk kolay kolay teslim etmezdi. İç savaşa kadar giden görüntüler olurdu.
Mehmet Ali Önel (Televizyoncu- Gazeteci):
Öncelikle Türkiye bağımsızlığını kaybetmiş olacaktı. Rejim değişecekti. Fethullah Gülen sözde dini lider olarak, İran benzeri bir modelle ülkeyi yönetecekti. Ama Yüce Allah 17 Aralık sabahı onlara vakti gelmeden erken çıkış yaptırdı. Gizli planları ve 40 yıllık hazırlıkları bu erken çıkış ile deşifre oldu.
Halime Kökçe (Star Yazarı):
Kurdukları paralel suç şebekesi marifetiyle dinledikleri kişiler için, sözde "Selam Terör Örgütü" davası üzerinden Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davalarındakinden çok daha acımasız yöntemlerle yeni Silivriler yapacaklardı. Türkiye'nin Ortadoğu üzerindeki demokrasi ve insan merkezli dış politikası, tümden ilga edilmiş olacak ve yeniden "güneydeki sevdikleri ülkenin" güvenliği eksenine oturacaktı.
Hikmet Genç (Yeni Şafak Yazarı):
Hükümet düşecekti, yargı ve kolluk güçleriyle Türkiye'de ilk defa bir darbe gerçeklemiş olacaktı. Yeni dünya düzeninde Batılıların öngörmüş olduğu yönetilebilir bir Ortadoğu, yönetilebilir bir Türkiye sistemi kurulacaktı. Erdoğan'ı lider olarak çok seven yüzbinler ise mücadeleye başlayacaktı. Bu da kitlesel bir halk hareketine dönüşürdü.
Ersoy Dede (Yeni Akit Yazarı):
27 Mayıs kanlı faşist darbesinden daha vahim bir tablo bekliyor olacaktı Türkiye'yi.. Don davasından, cımbız davasından, köpek davasından daha sert geldi darbeciler bu defa... Bu yapılanın darbe olduğunu haykırdığımız için ise bizi zaten spor salonlarına doldurmuş olacaklardı çoktan. Bugün 'basın hürriyeti' diye bağıran bu güruh, yanlışlıkla başarılı olsaydı ortada ne gazete kalırdı gerçekleri söyleyecek ne gazeteci.
Elif Çakır (Gazeteci- Yazar):
Bu ahlaksız darbe başarılsaydı sonu kanlı bitecekti. Tüm Türkiye'yi Silivriye çevireceklerdi.