Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce "Devrimci Karargah Örgütü" davasında verilen hapis cezası onanan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın avukatı Fidel Okan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na kararın yeniden incelenmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne de adil yargılama ilkesinin ihlali gerekçesiyle başvuracaklarını bildirdi.
Okan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkili hakkında verilen mahkumiyet kararına itiraz edeceklerini belirterek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi'ne başvuru gibi kanunun tanıdığı hakları kullanacaklarını söyledi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin gerekçeli kararının tebliğ edilmesini beklediklerini aktaran Okan, öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçeyle başvuracaklarını anlattı.
Dilekçede dairenin verdiği mahkumiyet kararının yeniden incelenmesini isteyeceklerini kaydeden Okan, "Kararı verecek makam, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'dır. Başsavcılık hukuka aykırılık görür ve talebimizi kabul ederse dosya Yargıtay'da devam edecek ya da başvurumuz reddedilerek, dosya kapatılacak. Başvurumuzdan olumlu bir sonuç çıkacağını düşünüyoruz" dedi.
"CEZANIN TEK SEBEBİ, YAZDIĞI KİTAPTIR"
Avukat Fidel Okan, dilekçede, yargıdaki "paralel yapılanma" iddialarının da yer alacağını ifade ederek, "kararın hukuki olmamasını; kararı veren üyelerin niteliğinden kaynaklandığını" savundu.
"Yerel mahkeme ve Yargıtay'daki hakimlerin cemaat mensubu olduğuna yönelik kamuoyunca çok ciddi algı" bulunduğunu aktaran Okan, kararı hukuki bulmadığını öne sürdü.
Okan, "Siyasi bir karardır. Cemaatin meydan okumasıdır. Kararı, cemaatin geri adım atmaması olarak değerlendiriyoruz. Avcı'ya yerel mahkeme ve Yargıtay tarafından verilen cezanın tek sebebi; yazdığı kitaptır. Ortada suç yoktur, sadece cemaat aleyhine yazılmış kitaptan dolayı verilen karar vardır. Dosya içerisindeki bütün çarpıklıklar, usulü yanlışlıklar, hukuki hatalar da dilekçede yer alacak" diye konuştu.
Hem Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na hem de Anayasa Mahkemesi'ne aynı anda müracaat edilmesinde hukuken herhangi bir sorun olmadığını belirten Okan, bütün iç hukuk yollarına başvuracaklarını yineledi.
"YARGITAY, HUKUKA AYKIRILIKLARI GÖRMEDİ"
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararının tebliğinin ardından aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'ne de başvuracaklarını bildiren Okan, dilekçelerinin ana temasını, yerel mahkemenin hukuka ve adil yargılanma ilkelerine aykırı işlemlerinin Yargıtay tarafından dikkate alınmamasının oluşturacağını anlattı.
Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın, re'sen veya istem üzerine, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30 gün içinde Ceza Genel Kurulu'na itiraz hakkı bulunuyor. Sanığın lehine durumlarda itirazda süre de aranmıyor. İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderiliyor. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceliyor ve yerinde görürse kararını düzeltiyor, görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'a gönderiyor.