Başbakan Ahmet Davutoğlu, Makedonya'ya giderken gazetelerin Ankara Temsilcileri ile sohbetinde, başta paralel yapı olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İçeride, dışarıda çok yoğun paralel yapı propagandası var, ne yapmayı düşünüyorsunuz?
14 Aralık operasyonunu hükümet ile paralel yapı arasında bir ihtilaf gibi -Kılıçdaroğlu'nun ifadesiyle- rövanş gibi yansıtma çabası var. Halbuki problem hükümet ile paralel yapı arasında değil. Biz hükümet olarak zaten mücadelemizi sürdüreceğiz. Problem paralel yapının organize ettiği iddia edilen bir tuzak neticesinde mağdur edilmiş vatandaşlarımızla paralel yapı arasında. Kendisinden farklı düşünen topluluğa tahammül edemeyen bir grup var ve öbür toplulukla olan problemini devletin aygıtını kullanarak, onu bastırarak çözmeye çalışıyor. Bu ortaya çıkınca basın özgürlüğünün arkasına saklanıyorlar. Böyle bir yapıya karşı yapılan operasyonun basın hürriyetiyle ne alakası var? Kimse bir sabah erken vakitte evinden alınıp götürülmedi. Herkes gelsin, ifade versin diye davet edildi. İfade vermek yerine gazeteye gideceksin, kamuoyunu aldatacak şekilde gazetede direniyoruz diyeceksin. İfadeyi verdin, tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldın. En başta bunu yapsan da böyle bir şova kalkışmasan ne olurdu? Normalde Avrupa'da açıklamalar kolay şekilde çıkmaz, kolektif şekilde çıkar. Türkiye'de pazar günü yapılan operasyon hakkında hiçbir bilgi almadan arkasını önünü bilmeden, o gün açıklama yapılıyor. Bir yandan düğmeye basılmış gibi her yandan harekete geçiliyor. Çok geniş bir kara propaganda kuşatması altındayız. Bu kara propaganda faaliyetinin arkasındaki unsurları biliyoruz.
Ekrem Dumanlı ifadesinde iki makale ve bir haberden sorgulandım dedi...
Bildiğimiz kadarıyla onlar operasyonla ilgili mizansenin parçası. Bir yerden bunları şöyle tanıtın deniyor. Bu mizansende fikir hürriyetinin ötesine giden bir durum var. Öyle bir şey yoksa o da ortaya çıkar.
Fuat Avni hesabı kime ait? İstihbarat çalışmalarından bir sonuç alındı mı?
Muhtemelen bir isim altında tek bir kişi. Ve bir isim altında elde edilen bazı bilgiler, yapılmak istenen yönlendirmeler anonim bir şekilde yapılıyor.
'ELİNE, BELİNE, DİLİNE SAHİP ÇIK'
AK Parti Ankara İl Kongresi'ndeki konuşmanızda 'Yolsuzluk yapan kardeşimiz de olsa kolunu koparırız' sözünüz komisyona mesaj gibi yorumlandı.
Ahi Evran, 'Eline, beline, diline sahip çık' der. Kastedilen şey budur. Başka anlamlar çıkarılmamalı. Bilgim dahilinde ve veriler olduğu zaman kim olursa olsun yolsuzluğa tahammül etmeyiz. Bırakalım komisyon çalışmasını sürdürsün. Önümüze delillendirilmiş bir şey sunulduğu zaman tavrımız açıktır. Bu benim şahsi tavrım da değildir, AK Parti'nin 2002'den beri süren tavrıdır.
Genel Kurul'da milletvekillerini serbest bırakacak mısınız?
Önce komisyon kendi kanaatini ortaya koysun, ondan sonar değerlendiririz. Ön yargı ile bir şey söylemeyi doğru bulmuyorum.