Eminönü'nde Nimet Abla Gişesi her yıl olduğu gibi bu yıl da uzun kuyruklara ev sahipliği yapıyor. Şiddetli yağmura rağmen bilet kuyruğundan ayrılmayan kimi çocuklu kimi yaşlı vatandaşlar şemsiyeleriyle yağmurdan korunurken, buradaki seyyar bayiler de "Talihin varsa her yerde çıkar. Bütün biletler Bahçekapı'dan geliyor" şeklindeki sözlerle ellerindeki biletleri satmaya çalışıyor.
NİMET ABLA KAZANDIRDI - TIKLAYIN
MİLLİ PİYANGO BİLETİ İÇİN BÖNGÖL'DEN GELMİŞ
Bilet kuyruğunda bekleyen Filiz Yavaş, 30 çeyrek bilet alacağını belirterek, yaklaşık bir saattir sıra beklediğini ancak sıranın uzun olsa da hızlı ilerlediğini söyledi.
Yavaş, "Edirne'den bilet almak için buraya geldim. 10 tanesini kendime diğer 20 tanesini arkadaşlara alacağım. Parasını verip bilet almamı istediler. Burada çıktığını söylediler. O yüzden Edirne'den geldim buraya" diye konuştu.
Feriköy'den geldiğini belirten Nezahat Kartal ise "Eğer çıkarsa torunumun geleceği için kullanacağım" dedi.
Anadolu Yakası'ndan bilet almak için gelen Hacer Aktaş, hayal kırıklığına uğramamak için plan yapmak istemediğini ancak ikramiye çıkması için yağmura rağmen sırada beklediğini söyledi.
Bingöl'den geldiğini belirten Ramazan Durdu da "Buradan çıktığını söylüyorlar hep. Televizyonlarda da görüyoruz. O yüzden Bingöl'den geldim" dedi.
ELİNİZİ ÇABUK TUTUN ÇEYREKLERİN %70'İ TÜKENDİ
Nimet Abla gişesi görevlisi biletlere yoğun ilgi olduğunu, bu gidişle son güne bilet kalmayacağını belirterek, "En çok çeyrek bilet satılıyor. Çeyrek biletlerin yüzde 70'i bitti diyebiliriz. Kalabalıktan çok memnunuz" dedi.
Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi için tam bilet 50, yarım bilet 25, çeyrek bilet ise 12,5 liradan satılıyor.
NİMET ABLA'NIN MİLLİ PİYANGO UĞURU
1931'de sattığı bir bilete 100 bin lira vuran Nimet Abla, o yıllardan beri bir efsane. 2010 yılında büyük ikramiye kazanan çeyrek bilet, 2006'da 20 milyonluk büyük ikramiye, 2007'de ikinci büyük ikramiye olan 5 milyonluk çeyrek bilet yine Nimet Abla'dan alınmıştı.
BİR PİYANGO GELENEĞİ; NİMET ABLA GİŞESİ
Nimet Abla Gişesinin kurucusu Nimet Özden'dir. Şeyhülislam Cemalettin Efendi'nin (1848-1917) kardeşinin çocuğu olan Nimet Özden, varlıklı bir aileden geliyordu. Tayyare Piyangosunun piyasaya çıktığı yıllarda (1926-1939), kocası İsmail Efendi'nin Eminönü'ndeki tütüncü dükkânında piyango bileti satmaya başlamıştı.
"Talihli Gişe" denen bu tütüncü dükkânına tütün almaya gelen müşterilerin ellerine sıkıştırılan piyango biletlerinin rağbet görmesi üzerine, Piyango İdaresi'nin önerisi ile biletler civardaki esnafa, çoğu veresiye olarak dağıtılmaya başlandı; fakat paraları toplanamadığından İsmail Efendi büyük bir borca girdi. Bunun üzerine Nimet Özden, 1937'de Tayyare Piyangosunun 23. tertibinde bilet satışını bizzat üstlendi. Eminönü'nde kendi malı olan küçük dükkânı bu işe ayırdı ve Pangaltıdaki evini boşaltarak dükkânın üstüne taşındı.
"Nimet Gişesi" adlı bu dükkânda biletle birlikte tütün ve kırtasiye malzemeleri satışı da yapılıyordu. O sıralar 32 yaşında olan Nimet Özden'in başarılarını kıskanan diğer bayilerin engellemesi yüzünden bilet temininde güçlük çekildiyse de, Nimet Özden, ısrarlı çabaları sonucu idareden 30.000 bilet almayı başardı ve bu biletleri, Lion Fabrikasına tanesi 30 kuruştan yaptırdığı 250'şer gramlık şeker kutularının eşliğinde satmaya başladı. Böylece ilk işinde 10.000 kadar bileti satarak büyük bir başarı kazanan Nimet Özden'in sabah 6'dan gece yarısına dek, yaz kış demeden sürdürdüğü zorlu uğraş sonucu, ünü sadece İstanbul'da değil Anadolu'da da yayılmaya başladı. Bu dönemde çevre esnafı ve müşterileri Nimet Özden'e "Nimet Abla" diye hitap etmeye başlamış ve gişenin adı da bu şekilde değiştirilmişti.
Nimet Hanımın piyango bileti satışına getirdiği yenilikler arasında ikramiyeleri kendi eliyle ve kesintisiz şekilde ödemek, resimli zarflar bastırmak, ikramiye çıkan biletleri vitrine asmak ve basın yoluyla reklam yapmak sayılabilir. Uzun yıllar, Cumhuriyet gazetesinin arka sayfasında, Nimet Hanım Gişesinin ilanları yayımlanmıştı. Ayrıca kocası İsmail Efendi ile birlikte Taksim, Maksim gibi dönemin ünlü gazinolarına giden Nimet Özden, gösterişli biçimde salona girer, garsonlara bol bahşiş verir ve böylece adının gazetelerde yer almasını sağlardı. Ona göre en iyi reklam, bu şekilde yapılandı. Nimet Hanım ayrıca o güne dek geçerli olan adrese ikramiye teslimi ile devamlı bilet alma usulünü de kaldırmıştı.
Pek çok İstanbullu, Nimet Abla Gişesinden bilet almayı gelenek haline getirmişti. Özellikle yılbaşı çekilişlerinde dükkânın önünde uzun kuyruklar oluşurdu. Bilet alanların çoğu, çekilişten önce aldıkları bilete bakmayı uğursuzluk saydıkları için biletleri alır almaz ceplerine koyarlardı. Elinin uğuruna inanlar ise, bizzat Nimet Hanım'a bilet çektirirlerdi.
1939'da, Milli Piyango İdaresi'nin kuruluşu ile Nimet Hanım bonservis alarak idarenin bayiliğini üstlendi. 1939 ve 1940'ta, Türk Hava Kurumu Piyango Direktörlüğü tarafından, yaptığı bağışlar ve düzenli ödemeleri dolayısıyla takdir belgesi ile onurlandırıldı.
Kazandığı paralarla, İstanbul'un çeşitli yerlerinde evler, arsalar satın alan Nimet Hanım, ayrıca Esentepe'de kendi adını taşıyan bir de cami yaptırmıştı. Eşi İsmail Efendi'nin naklettiğine göre, mal alışverişi için acele karar vermesiyle ünlüydü ve bazen çok ucuza elden çıkardığı mallar için üzülse de "kısmetimden çıkmış" diyerek üzerinde durmazdı.
1978'de vefat eden Nimet Hanım ile 1992'de vefat eden İsmail Efendi'nin çocukları olmadığı için halen bilet gişeleri, yeğenleri tarafından işletilmektedir.