Ergenekon davasında 14 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan İbrahim Özcan'a ait olmayan 5 ayrı telefon hattını, Özcan adına yazıp tape düzenleyen 2 polis memuru "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanmaya başlandı. Olayın 'sehven' (yanlışlıkla) olduğunu savunan sanık polisler, "Günlük yüzlerce tape yapma zorunluluğumuz vardı. Ancak yetiştirebiliyorduk. Bu yüzden hata olmuş" diyerek Paralel Yapı'nın sahte delil üretme fabrikası gibi çalıştığını da ortaya koydu. Bu tapeler yüzünden 5 yıl 2 ay hapis yattığını anlatan müşteki İbrahim Özcan ise polislere emir verenlerin ortaya çıkarılmasını istedi. İstanbul 88. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada dün ilk duruşma yapıldı. Duruşmaya sanık polisler Ali Avcı, Mehmet Ali Doğan ile müşteki İbrahim Özcan ve avukatları katıldı.
'HATANIZ HAYATIMI KARARTTI'
Savunmalarını yapan sanık polislerden Ali Avcı, 2007-2012 arasında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görev yaptığını belirterek, "Günlük yüzlerce tape yapma zorunluluğu vardı. Ancak yetiştirebiliyorduk. Burada sehven bir hata yapılmıştır. O da iş yoğunluğundan kaynaklanmıştır. Görevi ihmal etmem söz konusu değil" dedi. Sanıklar, ayrıca Ergenekon davasında İbrahim Özcan'ın bu tapelerle suçlanmadığını iddia etti. Sanıkların avukatı Ali Çelik de, "Personel eksikliği nedeniyle günlerce uykusuz çalışmak zorunda kalmışlar. Hata iş yoğunluğundan" dedi. Ancak, sanık polislerin kendilerini savunurken kullandığı, "Günlük yüzlerce tape yapma zorunluluğu vardı. Ancak yetiştirebiliyorduk" ifadeleri, paralel yapının sahte delil üretme fabrikası gibi çalıştığını ortaya koymuş oldu. Polislerin kendilerini savunurken yaptığı kumpas itirafı kayıtlara girdi. Olayın kendilerine kurulan kumpasın bir parçası olduğunu vurgulayan İbrahim Özcan ise, mahkemeden sanık polislere emir verenlerin ortaya çıkarılıp cezalandırılmalarını talep etti. Özcan, polislere hitabense ise "Sizin hatanız yüzünden 5 yıl 2 ay boyunca 7 metrekare hücrede kaldım. Ergenekon örgütünün ara yönetici olarak suçlandım. Bu hatalarınız insanların yaşamlarına mâl oldu" diye seslendi. Dava 3 ay sonrasına ertelendi.
O DA 'SEHVEN DİNLEDİK' DEMİŞTİ
Eski Kuvayı Milliye 1919 Derneği üyesi olan İbrahim Özcan, Ergenekon davasında tutuklu yargılanırken 5 ayrı telefon hattına dayanarak hazırlanan tapelerin kendine ait olmadığını söylemiş, mahkeme de bu tutarsızlığı açıklığa kavuşturmak için Özcan adına kayıtlı tapelerin akıbetini İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne sormuştu. Dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse, İbrahim Özcan ismi ve adresinin bu tapelere sehven yazıldığını itiraf etmek zorunda kalmıştı. Köse, 20 Ağustos 2014'te casusluk, resmi evrakta sahtecilik ve yasadışı dinleme suçlarından tutuklanmıştı.