Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Erdoğan'ı başbakanlığı döneminde "Siyasi casusluk" amacıyla dinlemekle suçlanan TÜBİTAK eski Başkan Yardımcısı Palaz, Başbakanlık eski Koruma Müdürü Bulut'un da aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında dava açtı. Casusluğun fırsat operasyonuyla yapıldığını belirten savcı dayanarak olarak Erdoğan'ın rahatsızlığı nedeniyle İstanbul'da bulunduğu 24-25 Kasım tarihlerinde arama/tarama faaliyeti adı altında ofislere böceklerin yerleştirilmesini gösterdi
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlarla ilgili soruşturmaları yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Subayevler'deki ikameti, AK Parti Genel Merkez, Başbakanlık Merkez Bina ve Başbakanlık Resmi Konut'taki çalışma ofislerine 'böcek' diye tabir edilen dinleme cihazlarını yerleştirdiği iddia edilen polislerle ilgili soruşturmasını tamamladı. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 73 sayfalık iddianameye Erdoğan'ın adı, suçtan zarar gören sıfatıyla (müşteki) yazıldı. İddianamede, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde yakın koruma ekibinde yer alan ve istihbarat daire başkanlığında görev yapan polisler ile eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz "şüpheli" olarak yer aldı. Hazırlananan iddianamede, şüpheli gösterilen isimler şöyle: Hasan Palaz (Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı), Mehmet Yüksel (Erdoğan'ın eski Koruma Müdürü), Zeki Bulut (Erdoğan'ın eski Koruma Müdür Yardımcısı), Ali Özdoğan (Eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şubesi Müdürü), Sedat Zavar (Eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şubesi Müdür Yardımcısı), Serhat Demir (Eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı personeli), Ahmet Türer (Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı personeli), Enes Çiğci (Komiser), İlker Usta (Polis memuru), Hurşit Gölbaşı (Polis memuru), Seyit Saydam (Polis memuru), İbrahim Sarı (Polis memuru), Harun Yavuz (Polis memuru).
25 YILA KADAR HAPİS
Şüphelilerden Ali Özdoğan, Serhat Demir, Ahmet Türer, Sedat Savar, Enes Çığci ve İlker Usta, "Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal Casusluk Amacıyla Temin Etme, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Etmek, Kişiler Arasındaki Aleni Olmayan Konuşmaları Kayıt Etme" suçlarından yargılanacak.
Şüphelilerden Seyit Saydam, Mehmet Yüksel, İbrahim Sarı, Hurşit Gölbaşı, Harun Yavuz, Zeki Bulut'a ise "Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal Casusluk Amacıyla Temin Etme Sucuna Yardım Etmek, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Etme Suçuna Yardım Etmek, Kişiler Arasındaki Aleni Olmayan Konuşmaları Kayıt Etme Suçuna Yardım Etme" suçundan yargılanacak. İddianamede savcı, yöneltilen suçlar kapsamında şüphelilerin 25 yıl 3 aya kadar hahisle cezalandırılmasını talep etti.
DELİLLER İDDİANAMEDE
İddianamede delil olarak MİT raporu, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı raporu, dinleme cihazlarını bulan tahıklar ile diğer tanıkların ifadeleri, 'böcek' satışı yapan firma yetkilisi olduğu ifade edilen 'Hançer' kod adlı gizli tanık beyanları, şüpheli Enes Çiğci'nin isminin bulunduğu, Çiğci tarafından istenen ve alınan dinleme cihazı alımı için sipariş formları ve HTS kayıtları gösterildi.
"FIRSAT OPERASYONU"YLA YERLEŞTİRDİLER
Böceklerin yerleştirilmesiyle ilgili yapılan tespitlere ilişkin ise şu ifadeler kullanıldı: "Eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı Güvenlik Sistemleri ve Teknik Büro Amiri Serhat Demir, Eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şubesi Müdürü Ali Özdoğan, Eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şubesi Müdür Yardımcısı Sedat Zavar ve personeli İlker Usta ile Enes Çiğci'nin, Keçiören ikimetgahta 25 Kasım 2011 tarihinde ve 7-18 Aralık 2011 tarihleri arasında, Resmi Konutta ise 24 Kasım, 14 Aralık ve 20 Aralık tarihlerinde arama/tarama faaliyeti ve jammer testi altında gerçekleştirilen çalışmalar esnasında bir 'fırsat operasyonu' şeklinde dinleme cihazlarını yerleştirdikleri, bilerek ve isteyerek örgütlü olarak bu faaliyet içerisinde yer aldıkları anlaşılmıştır"
GİRİŞ-ÇIKIŞLARI KAYIT ALTINA ALINMADI
İddianamede, dinleme cihazlarının bulunduğu çalışma ofislerine denetimsiz giriş imkanına haiz arama/tarama ekibinin çalışma esaslarını düzenleyen yazılı bir belgenin bulunmadığı, ekibin söz konusu mekanlara giriş-çıkışlarının kayıt altına alınmadığı, çalışma ofislerinin ayda 2 defa taranması ve faaliyetlerin kayıt altına alınması yönünde Koruma Daire Başkanlığı'nın bir talimatı olmasına rağmen, sözkonusu talimatın düzenli bir biçimde yerine getirilmediği, arama/tarama kayıtlarının düzenli olarak tutulmadığı ve denetlenmediği belirtildi.
İSTİHBARATÇININ KİMLİĞİNİ SAKLADI
İddianamede, Başbakanlık Resmi Konutu'nun güvenliğinden sorumlu amirinin de ifadesine yer verildi. Koruma Amiri ifadesinde, Erdoğan'ın rahatsızlığı nedeniyle İstanbul'da bulunduğu sırada Eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı Güvenlik Sistemleri ve Teknik Büro Amiri Serhat Demir'in arama yapacak ekip ile birlikte 20.00'da konuta geldiğini söyledi. Koruma Amiri ifadesinde, Serhat Demir'in arama ekibinde yer alan Eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şubesi Müdür Yardımcısı Sedat Zavar'ı eski emniyet mensubu ve güvenlik şirketi üst düzey yönetici olarak tanıttığını belirtti. İddianamede, Serhat Demir'in fotoğraf teşhisinde tanıdığı Sedat Zavar'ın 24-25 Kasım 2011 tarihlerinde yapılan tarama işlemlerini koordine ettiği belirtildi.
BÖCEK KOYMADAN ÖNCE KEŞİF
Cihazları yerleştirenlerin tespitine yönelik çalışmalarda 1 Temmuz ile 29 Aralık 2011 arasında Erdoğan'ın başbakanken kullandığı Başbakanlık Çalışma Ofisi, Keçiörendeki ikametgahı ve AK Parti'deki odasına giren çıkanlar tespit edildi.
KİM BU KIR SAÇLI ŞAHIS?
Keçiören'deki konutta görevli polis memurlarından Serkan Öznehir, ifadesinde Kasım 2011'de Başbakanlık teknik ekibi amiri Serhat Demir'in başında bulunduğu ekibin konutta arama yaptığı bu aramada şimdiye kadar hiç görmediği ve bundar sonraki aramalarda da hiç rastgelmediği "Kır saçlı"yı bir daha hiç görmediğini belirtti. Öznehir, şüpheliler Serhan Demir ve Sedat Zavar'ın kendisini oyalarken diğer şüpheliler Enes Çiğci ve İlker Usta'nın 2 Nolu odada arama tarama yaptıklarını söyledi.
ÖRTBAS ETMİŞLER
Şühleliler Zavar ve Demir'in faaliyet ve irtibat bilgilerinde ilginç tespitler yer aldı. Ocak 2009-Eylül 2011 arasında Zavar ve Demir'in Polis Akademisinde devre olduklarını söylemelerine rağmen ikili arasında bu şekilde herhangi bir bir irtibatın olmadığı belirlendi. Her iki şüphelinin de ilk irtibatlarının 2011 Eylül'ünde başladığı tespit edildi.
BULUŞUP GİTTİLER
Demir ve Zavar'ın Başbakanlık Merkez binada buluşarak yine başbakanlık güvenlik sistemlerine ve ulaştırma birimine ait bir araçla Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametine gittikleri, konut amiri Volkan Korkmaz ile ikamet amiri Ferat Yüksel ile irtibata geçtiği belirlendi. Demir ve Zavar, ikamette ve konutta dinleme cihazlarınının nerelere konulacağına ilişkin keşif yaptıkları ortaya çıktı.
ÖNCE İNKAR ETTİ SONRA 'BİLGİM YOK' DEDİ
Erdoğan'ın çalışma ofislerindeki böceklerin ortaya çıkmasının ardından eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ile MİT Müsteşarlığı'na giden o dönem İstihbarat Daire Başkanı olan Ömer Altıparmak, Hakan Fidan'a kendi birimine bağlı arama/tarama Başbakanlığa ait binalara 2010 yılı öncesinde gittiğini ancak 2010 yılından sonra ise gitmediğini belirtti. Ancak Altıparmak, daha sonra ise Fidan'a verdiği ifadeden çark etti. Altapırmak, Mehmet Kılıçlar'a kendisinin bilgisi olmadan ekibinin zaman zaman Başbakanlığa ait mekanlara arama/tarama faaliyetleri içinde gittiğini söyledi.
ALMANYA'YA DEDİ, ABD'YE UÇTU
Böcekleri yerleştiren ekibinin başında olan şüpheli Ali Özdoğan'ın ABD ziyaretleri dikkat çekti. Özdoğan'ın 01-07 Haziran 2011 ve 28 Ekim-04 Aralık 2011 arasında şüpheli Sedat Zavar ile birlikte ABD'ye gittiği gideceği adresi Almanya/Stutgart gösterdiği tespit edildi. Özdoğan'ın, böceklerin konulduğu tarih olarak gösterilen 25 Kasım'dan 4 gün önce yani 21 Kasım'da tekrar yıllık izin aldığı ve ABD'ye gittiği ortaya çıktı. Özdoğan'ın, 23 gün olan yıllık iznini yarıda keserek 13 Kasım 2011'de dönerek görevine başladığı belirlendi. İddianamede, Ali Özdoğan'ın örgütlenmeyi yaptığı ve diğer şüphelileri ayarladığı belirtildi.
ARAMA YAPAN EKİBİN VİDEO KAYDI SİLİNDİ
İddianamede, Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Amirliği'nde görevli 2 polisin ifadesine başvuruldu. Polisler ifadede şunları kaydetti: "2012 Eylül ayında kamera izleme görevinde nöbetçi olduğumuz sırada Serhat Demir geldi, halimizi hatırımızı sordu. Yanında getirdiği diski vererek, 'bu büronun harddiski, görüntüler kaybolmasın buraya kaydedin' dedi. Demir, cihazı bilgisayarak kendisi bağladı. Kopyalama 03.00'e kadar sürdü. Kayıt bittikten sonra harddiski Demir'in masasına bıraktık. Sonra kendilerini kaydeden görüntüleri sistemden silindi."
HASAN PALAZ, İNCELEMEYİ SULANDIRDI
Böceklerin 2011'de konulmasına rağmen soruşturmanın uzamasında Hasan Palaz ismi öne çıktı. Savcı Durak Çetin, eski TÜBİTAK BİLGEM Başkanı Palaz'ın oyununu ortaya çıkardı. Cihazların tespiti ve ne zaman konulduklarına dair istenilen araştırmayı Palaz sulandırdı. TÜBİTAK'a gelen cihazları inceleyen kişi farklı olduğu ve Palaz'ın inceleme altında imzası olmadığı halde "Bana sahte rapor düzenletmek istediler" iddiası çürütüldü. TOBB Üniversitesi bilirkişisi Teyfik Diker'in raporu doğrultusunda cihazların 24-25 Kasım arasında konduğu tespit edilebildi.
ERDOĞAN VE FİDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
Paralel yapının sözde Selam- Tevhid soruşturması kapsamında dinlediği isimlerin başında gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe göndererek şikayetçi oldu. Dindar çevreleri 'terörist' suçlamasıyla karşı karşıya bırakan soruşturmada başta o dönem Başbakan olan Erdoğan'ın yakın çevresi olmak üzere, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, gazeteciler, siyasiler ve STK temsilcilerinin aralarında bulunduğu 2 bini aşkın kişiyi dinlemek için hayali bir Selam Örgütü kılıfını kullandığı ortaya çıkmıştı.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 251 kişi hakkında yürütülen Selam-Tevhid soruşturmasını, dinlemelerin yasadışı ve usulsüz yapıldığı gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlandırmıştı.
KARARGAH EVLERİ BELGESİ ELE GEÇTİ
Şüpheli Ahmet Türer'den ele geçirilen belgeler arasında 234 ve 235 numaraları ile oluşturulan A4 kağıda çıktı olarak alınan yazı içeriğinde "Karargah Evleri soruşturması" çıktı. Karargahevleri davası sanıkları arasında yer alan askeri hakimler Ahmet Zeki Üçok ile Mehmet Çelik'e ilişkin bilgilerin yer aldığı söz konusu yazıda; "..Daireler Kurulunda hizmetin hakimleri tarafından bozulmuş. hizmetin hakimleri tarafından bozulmuş, şuan hizmetin hakimlerinin hukuka aykırı bir şekilde mahkumiyet için uğraştıkları biliniyor. Sivil bir suç olması nedeniyle emekli olan Mehmet Çelik'en askeri mahkemede yargılanmaması, sivil mahkemeye gönderilmesi gerekiyor. Bu şekilde mahkumiyet çıkması halinde TSK içindeki hizmete yakın hakimlerin zarar göreceği muhakkak. Haksız yere mağdur edilen Mehmet Çelik'en sahip olduğu düşünce gözönüne alındığında kesinlikle beraat etmesi için çalışmamız lazım.." ifadeleri yer aldı.
Kaynak: Yenişafak