Cumartesi günü Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kertenkele dizisini izlemeden, konusundan haberi olmadan, paralel medyanın tahrikiyle yaptığı açıklamaya bir tepki de Akşam yazarı Turgay Güler'den geldi. Geçmiş yıllarda yaşanan sadece birkaç olayı örnek veren Güler, "tüm bunlara ve daha fazlasına gıkı çıkmayan Diyanet, bir diziye neden savaş açıyor" sorusunu soruyor.
İŞTE TURGAY GÜLER'İN BUGÜNKÜ YAZISINDA O BÖLÜM:
Diyanet'i anlamak çok zor!
Yılmaz Özdil şöyle demişti:
"Memleketi öyle hale getirdin ki, kuytuda kıstırsalar Mısırlı Rabia'ya bile tecavüz edecekler, haberin yok."
Özdil'in bu 'çirkin' ifadeleri üzerine bir yazı kaleme almış ve Diyanet'e seslenmiştim.
"Özdil bir kınamayı hak etmiyor mu?" diye sormuştum.
Diyanet'in kılı dahi kıpırdamamıştı.
İhsan Yılmaz'ın ABD'de bir forumda zikrettiği sözler daha 'dün' ortalığa saçılmadı mı?
İmam Hatipler konusundaki çirkin ifadelerine, Kuran'ın referans alınmasına yönelik rahatsızlığına Diyanet'ten tek bir kınama gelmedi.
Çıt yok!
Ekrem Dumanlı'nın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e yönelik "kalıbının adamı değilmişsin' şeklindeki hakaretine de yine bu sütundan ben tepki vermiştim.
Daha sayar da sayarım.
Tüm bunlara ve daha fazlasına gıkı çıkmayan Diyanet, şimdi bir dizi filme savaş açtı.
Peki biz şimdi buna 'dini hassasiyet' mi diyeceğiz, yoksa 'mesleki dayanışma' mı?