Çakır'ın ifadesi, cinayete azmettirme iddiasıyla çarptırıldığı müebbet hapis cezasının Yargıtay'da onanmasının ardından "Konuşursan hapiste çürürsün demişlerdi, şimdi beni cezalandırıyorlar" diyen Öztürk'ün sözlerini doğrular nitelikte. Fatih Çakır emniyetteki ifadesinde, Fethullah Gülen'in yakın adamlarından Mehmet Ali Şengün'ün oğlu Sait Şengün'ün, "Yargıtay'daki dosyalarınıza gerekli hassasiyeti göstereceğiz. Dosyalar kapanacak. Galip beye söyleyin Sabah gazetesine yapacağı açıklamadan vazgeçsin" dediğini anlattı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde önceki gün ifade veren işadamı Fatih Çakır ifadesinde Samsun'da yaşadığını ve Galip Öztürk'ün hemşehrisi olduğunu belirterek, "Paralel yapı olarak zikredilen kurum, kuruluş ve şahısların bizlere yaşatmış olduğu acılı günler ortadadır. Galip Bey'in de yaşadıklarına şahit olan biriyim ve bildiklerimi paylaşma ihtiyacı duymaktayım" dedi.
Çakır, Mehmet Ali Şengün'ün oğlu Sait Şengün'ün sektörden tanıdığı Abdülselam Yıldırım aracılığıyla 17-25 Aralık darbe girişimlerinden sonra Şubat ayında kendisine ulaştığını, kendisinin de Şengün'ü Galip Öztürk'le görüştürdüğünü anlatarak şunları söyledi:
"Şengün, Galip Bey'e 'Biz her noktada devletin her kademesinde etkin ve yetkin konumdayız. Sizin şu anda açılmış olan davalarınıza Yargıtay'da olan dosyalarınıza gerekli hassasiyeti göstereceğiz. Babam ve tüm yetkili büyüklerim bu konuda yardıma hazırız. Şirketiniz adına SPK kurumunda bekletilen dosyalarınız konusunda da yardımcı olacağız. SPK'da en üst yetkili dört kişi bizden olan arkadaşlarımızdır. Yargıtay'dan sonuç beklediğiniz iki adet dosyanız var ve bu dosyalar karar aşamasında. 05.03.2014 tarihinde dosya çözüm konumuna gelecek ve davalar kapanacak. Bu sıkıntılar bizim alt birimlerimiz tarafından sizin başınıza getirilmiş, babam ve Fethullah Gülen Hocaefendi bu olayı duyunca çok üzüldüler ve çözüm için beni gönderdiler. Sizden bu işlerin çözümü için 60 milyon Euro istenilmiş, yine bizim alt kadroların bu talebini de yeni öğrendik, fakat biz bu parayı size verdirmeyeceğiz. Size bu konuda yardımcı olacağız. Bu yaşamış olduğunuz sıkıntılarınızla alakalı hiçbir şekilde ekip arkadaşlarınız hükümet kanadından veya yakın çevrenizden kim olursa olsun hiçbir kurum ve kuruluşla görüşme yapmayacaksınız. Bu konuda sizi takip ediyoruz ve edeceğiz' dedi. Ayrıca Bank Asya'nın zor günler geçirdiğini belirterek, Öztürk'e tüm ticari hesaplarını bu bankaya kaydırmasını söyledi. Bir nevi göz dağı verdi."
Çakır ifadesine şöyle devam etti: "Yargıtay dosyasının açıklanacağı günde dosyada eksik evrak gözlemiyle dava dosyaları görüldüğü yer olan İstanbul Adliyesi'ne iade edilme kararı çıktı. Amaç tamamen Galip Bey üzerindeki baskıyı kaldırmadan seçim trafiğini onların (cemaat) menfaatlerine uyacak şekilde kapatabilmekti. Bu dosyaların açık kalması demek Galip Bey'in asla konuşmaması anlamına geliyordu. İş bu noktaya gelince Sait Şengün görüşme talebinde bulundu. Galip Bey'in yerine Ekrem Yücel'le bir araya geldik. Şengün, Galip Beye ait dosyayı kendilerinin yerel mahkemeye gönderdiklerini, işi takip ettiklerini ancak bunun zaman alabileceğini söyledi. Ekrem Bey de kendilerine 'Bizimle oynuyor musunuz?' diye sorunca Sait Şengün hiddetlenerek, 'Ben sana ne anlatıyorum kardeşim, biz hükümeti deviriyoruz. R Tayyip Erdoğan'ın seçimleri göremeyecek ve bu hükümet artık son günlerini yaşıyor. Siz de artık ya bizi dinleyeceksiniz, sizi Türkiye'nin önde gelen işadamı yapacağız ya da yok olacaksınız. Galip Bey'e söyleyin Sabah gazetesine yapacağı açıklamadan vazgeçsin' dedi. Sonra da dosyaları dert etmememiz gerektiğini, her şeyin seçim sonrasında düzeleceğini söyledi. Fakat hiçbir şekilde görüşme konuşma hükümet cephesinden yardım istemek olmayacak. Siz böyle bir eğilim altına girerseniz biz de yarım bıraktığımız işimizi bitiririz ve gereğini yaparız' diyerek konuşu kapadı ve ayrıldık. Bu Sait Şengün'ü son görüşüm oldu"
İşadamı Galip Öztürk, paralel örgütün 'SABAH'a konuşma' tehdidine rağmen o dönem SABAH'a yaptığı açıklamada, cemaatin kendisini 22 yıl boyunca haraca bağladığını, Gülen'in okullarına 30 milyon liranın üstünde yardım yaptığını anlatmıştı. Öztürk, cemaatin kendisine şantaj yaptığını anlatarak, "Bank Asya'ya para yatır. SPK'da önünü açalım teklifinde bulundular" demişti.