Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da dün Marmara Üniversitesi (MÜ) akademik yılı açılış töreninde konuştu. Erdoğan HSYK seçimleri, Kobani eylemleri ve Ortadoğu siyasetine ilişkin önemli mesajlar verdi:
ZİHİNLERE DE SINIR ÇİZİLDİ: Türkiye'de statüko 1. Dünya Savaşı sonrasında oluşturulmuştur. Maalesef bugüne kadar da ayakta tutulmuştur. Şu anda statüko partilerinin Ortadoğu'ya bataklık demesi, Ortadoğu'ya sırtımızı dönelim demesi aman biz bu işlere karışmayalım demesi yüz yıl önce zihinlere çizilen bu sınırların gereğini yerine getirmekten başka hiçbir şey değildir. Bakın tekrar ediyorum. Coğrafi sınırları ülke sınırlarını asla kast etmiyorum. Zihinlerdeki ve gönüllerdeki sınırları kast ediyorum. Sykes-Picot sadece coğrafi sınırları çizmeye niyetlenmemiş zihinlere de özellikle sınır çizmeye niyetlenmiş ve bunu da maalesef başarmıştır.
BEDELİ AĞIR OLACAK: Çekinmeden şunu da söyleyeceğim: Bu coğrafyada topraklara sınırlar çizilirken maalesef çok kasıtlı bilinçli olarak münevverlerin sanatçıların özellikle idarecilerin zihinlerine de sınırlar bariyerler konulmuş. İşte onun için yüz yıl boyunca doğru soruları sormak doğru sorulara doğru cevaplar üretmek mümkün olmamıştır. Bütün kapatılan üzeri örtülen konular yüz yıl içinde birikmiş ve bugün bütün coğrafyayı tehdit eder, ülkemizi de rahatsız eden konular haline gelmiştir. Tedavi ve teşhis. Siz bu teşhisi yapar da tedavi yöntemlerini devreye sokmazsanız bunun bedeli ağır olacaktır.
ÖLÜMLERE KİMLER SEVİNİYOR?: Ey Şii kardeşim Bağdat'ta camiye, namaz kılanların arasına dalıp ibadet eden onlarca insanı katlettiğinde kimi sevindiriyorsun bunu hiç düşündün mü? Ey Sünni kardeşim, Kerbela'da ibadet edenlerin arasına dalıp üzerindeki bombayı patlatıp çocukların dahi ölmesine sebep olarak kimi sevindiriyorsun bunu hiç düşündün mü? Ey IŞİD, ey PKK yaptığınız katliamlarla aslında kimlerin değirmenine su taşıdığnızı hiç düşündünüz mü? Kimleri sevindirdiğinizi, kimleri mutlu ettiğinizi, kimlerin hangi tür tasarılarına alet olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Filistin'deki taraflara da buradan sesleniyorum. Aranızdaki anlaşmazlığın kimleri sevindirdiğini, kimlerin işine yaradığını hiç düşündünüz mü?
ARAP GÖRÜNÜMLÜ İNGİLİZ: Yüz yıl önce Arap çöllerinde Osmanlı'yı yıkmak için ajanlar vardı. Bunlar bugün de var. Lawrence Arap görünümlü İngiliz'di. Şu anda ise ajanlar hain olarak kendi halklarının içinden çıkıyor. Bakıyorsunuz din adamı görünümünde, hizmet eri görünümünde, gazeteci yazar görünümünde, hatta ve hatta terörist görünümünde yeni Lawrence'ların bölgeyi ateşe atmak için çabaladığını görüyorsunuz. Şu anda bile gerek Türkiye'de gerek yakın coğrafyamızda hizmet diyerek, düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü diyerek kimi zaman da bağımsızlık savaşı ya da cihat diyerek gönüllü Lawrence'lık yapanlar maalesef var.
TANE TANE ANLATMALIYIZ: Bu coğrafya içinde yaşanan her çatışma, her gerilim, her anlaşmazlık yüz yıl önce tasarlanmıştır. İşte bu tasarıyı bozmak bu tuzağı bozmak bizim vazifemizdir. Bunu herkese anlatmak zorundayız. Terör örgütünün tuzağına düşen yani modern Lawrence'ların peşinden gidenlere bunu tane tane anlatmak durumundayız.
'SOKAĞA ÇIKIN' DEMEN BİLE SUÇ: Okullar hastaneler pansiyonlar Kızılay'ın kan merkezleri yakılıyor. Tüm bu olanlar karşısında bir siyasi partinin başı "Ben sokağa çıkın dedim ama şiddete başvurun demedim"... Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Ne demek sokağa çıkın. Bir defa bu ifaden dahi suç. Bu kamu düzenini bozmaya yönelik bir çağrıdır. Böyle bir sakat yaklaşım olabilir mi? Başbakanımızla da konuştuk. Bunlara yönelik gerek asker gerek polisimiz gerekse bunlarla ilgili cezai müeyyidelerin caydırıcı olabilecek şekilde tekrar gözden geçirilmesi gerekecek.
GÜNDEMİM MGK BELGESİ: Bu ay yapacağımız Milli Güvenlik Kurulu toplantısında benim de önemli bir gündemim, o da yine bunların yanında ülkemizi tehdit eden hangi unsurlar varsa Milli Güvenlik Belgesi'nin gözden geçirilmesidir. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan dün MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı da kabul etti. Beylerbeyi Sarayı'ndaki görüşme yaklaşık 1.5 saat sürdü.
'HSYK SEÇİMİNDE KAZANAN MİLLETİMİZ'
Yine dün ülkemiz adına özellikle de yargı sistemimiz adına oldukça önemli bir seçim başarıyla tamamlandı ve sonuçlar açıklandı. HSYK'da görev yapacak üyelerin 10'u yapılan seçimlerle belirlendi. Öncelikle seçimlerin ülkemiz, milletimiz, yargı camiamız için hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye genelindeki hakim, savcılarımız yargının ve mesleklerinin onuruna sahip çıktılar. Yargıyı ele geçirmeye çalışan, vicdanlara ipotek koymaya çalışan yapıya gereken cevabı sandıkta verdiler. HSYK seçimlerinde kazanan milletimiz olmuştur, ülkemiz olmuştur, adaletimiz olmuştur. Bağımsız yapısıyla HSYK'nın gerek adalet dağıtımında, gerekse yargı sisteminin sorunlarının çözümünde artık vicdanları da rahatlatan bir yapıyla geleceğe ilerleyeceğine gönülden inanıyoruz..