Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı görevine başlamasının ardından ilk yurtiçi ziyaretini Kurban Bayramı'nın dördüncü gününde, Gaziantep'in Islahiye ilçesine yaparak, Çadırkent Konaklama Tesisleri'nde kalan Suriyeli mültecilere hitap etti. Erdoğan simultane olarak Arapçaya çevrilen konuşmasında "Kara harekatında bu görevi ifa edenlerle işbirliği kurulmadıkça hava harekatıyla bu iş bitmez" dedi. Erdoğan şu mesajları verdi:
-
HUZUR İÇİN DUA İLE BAŞLADI: Kurban Bayramınız mübarek olsun. Rabbim nice bayramlara inşallah arzuladığımız şekilde bizleri kavuştursun. Rabbim, evlerimizde yurtlarımızda, ailemizle ve sevdiklerimizle huzur içinde bayramları bizlere nasip etsin. Allah, şu anda Mekke-i Münevvere'de, dua eden müminlerin duasını kabul etsin, tüm İslam coğrafyasına huzur nasip etsin.
-
YURDUNUZDAN UZAK SON BAYRAM OLSUN: Bir bayramı daha evinizden uzak, yurdunuzdan, sevdiklerinizden uzak şekilde yaşıyorsunuz. Bir bayramı daha hasret içinde idrak ediyorsunuz. İnşallah Rabbimizden niyazımız odur ki bu evinizden ve yurdunuzdan uzak geçirdiğiniz son bayram olur. İnşallah Suriye'de şartlar düzelir ve hepiniz gönül huzuru içinde evlerinize kavuşursunuz.
-
BİZE ASLA YÜK DEĞİLSİNİZ: Bizler Türkiye olarak yaklaşık 4 yıldır sizleri burada misafir etmenin memnuniyeti, sevinci ve haklı gururu içindeyiz. Sizler muhacir oldunuz, mecburiyet içinde yurtlarınızı terk ettiniz. Kim ne derse desin sizler bize asla yük değilsiniz. Hem bize ensar olma vasfını bahşettiniz hem de evimizi bereketlendirdiniz, evimizi şereflendirdiniz.
-
BATI VE BM SADECE KONUŞUYOR: İsterdik ki sizleri çok daha iyi şartlarda misafir edelim. Ancak şu an itibariyle topraklarımızda misafir olan Suriyeli ağırlıklı olmak üzere Iraklı kardeşlerimizle beraber 1.5 milyon mülteci var. Bildiğiniz gibi en son IŞİD önünden kaçan yaklaşık 200 bin Suriyeli de topraklarımıza sığındı. Bu kadar büyük kitleyi arzu ettiğimiz şekilde, en iyi şekilde ağırlamak takdir ederseniz ki mümkün olmuyor. Elimizden geleni azami ölçüde yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Batı ne yazık ki buna seyirci, Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu seyirci, konuşuyorlar, iş üretmeye gelince netice yok. Şu ana kadar sadece topraklarımızdaki misafirler için 4 milyar doları aşkın kaynak kullandık. Topraklarımızın dışında Suriye ve Irak'a gönderdiğimiz yardımlar yarım milyar doları aştı.
-
AYRIM YAPMADAN YARDIM: Suriye ve Irak içinde Arap kardeşlerimize, Türkmen kardeşlerimize, Kürt kardeşlerimize, Ezidi, Süryanilere kadar ulaşıyor, etnik köken, din, mezhep ayrımı yapmadan herkesin yardımına ulaşıyoruz. Bizim dinimizde ayrım yok, 'hayrun nas men yen feun nas' (insanların hayırlısı insanlara faydası olan kimsedir). Farın nas, ölçü bu. Dikkatinizi çekiyorum Avrupa şu ana kadar 130 bin Suriyeli mülteci kabul etti ve şimdi de kapılarını kapattı. Ama biz 1.5 milyondan fazla kardeşimizi misafir ediyoruz. Dünyadan bize gelen destek ne yazık ki 200 milyon doları bile bulmadı. Hemen hemen bütün yardımları kendi kaynaklarımızla sizler için kullanıyoruz.
-
ESAD KATLİAMLARIN HESABINI NASIL VERECEK?: Suriye'de çatışmalar başlamadan önce Şam rejimine çok samimi şekilde uyarılarımızı yaptık. Bağdat yönetimine de aynı şekilde uyarılarımızı yaptık. Ne yazık ki ne Esad ne de Maliki bizim samimi uyarılarımızı dinlediler. Şimdi soruyorum; 250 bin Suriyeli kardeşimizi katleden zalim Esad bunun hesabını hem bu dünyada hem ebedi alemde nasıl verecek? Evlerinden, topraklarından, yurtlarından şu anda kovulmuş olan siz kardeşlerimizin yani Suriyeli vatandaşların acaba bu çektikleri çilenin hesabını nasıl verecek? Ben inanıyorum ki sizin beddualarınız onun için bir felah olmayacaktır.
-
MÜSLÜMAN MÜSLÜMANI ÖLDÜREMEZ: Şimdi Batı'ya sesleniyorum; havadan bombalamak suretiyle bu sorunlar çözülmez. İşte bir IŞİD terör örgütü çıktı. Bu Suriye'de güç buldu. Bunlar İslam adına Allahü Ekber diyerek, Allahü Ekber diyenleri öldürüyorlar. Müslüman, Müslüman'ı bu şekilde öldürebilir mi? Müslüman'ın Müslüman'a canı, kanı, malı, ırzı haramdır.
-
HAVADAN BOMBALAMA ÇÖZMEZ: Bunu batılı devlet başkanlarına söyledim. Sadece havadan bombalamak suretiyle bu terörü sona erdiremezsiniz. Bununla ilgili olarak yerde kara harekatında bu görevi ifa edenlerle işbirliği kurulmadıkça hava harekatıyla bu iş bitmez. İşte aylar geçti herhangi bir netice yok.
-
KOBANİ DÜŞTÜ, DÜŞÜYOR: Şu anda Ayn-el Arap da, diğer adıyla Kobani de düştü, düşüyor. 3 şey istedik. Bir, uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım. İki, o bölgeye paralel güvenli bölge ilan edilmesi lazım. Üç, eğit-donat ile oradaki ılımlı muhalif kesimin hem eğitilmesi hem de donatılması lazım.
-
DONANIMLI VE HAZIRIZ: Sizleri burada en iyi şekilde ağırlamanın gayreti içindeyiz. Buradan tüm dünyaya duyurmak istiyorum. Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Türkiye kendisine yönelik her türlü tehdit karşısında muteyakkızdır, donanımlıdır, hazırdır. Türkiye cumhuriyeti hükümetine, silahlı kuvvetlerine bir senelik gerekli yetkiyi vermiştir. Özellikle Suriye içindeki toprağımız Saygı Karakolu'na karşı tehdide cevabı vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
-
KOBANİ ÜZERİNDEN OYUN: Sınırımızın yanıbaşındaki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Aynel Arap yani Kobani başta olmak üzere Kürt kardeşlerimizin yaşadığı şehirlere saldırıları endişe ile takip ediyoruz. Ne yazık ki, Kobani ile ilgili konuşanlar bir yandan tezkereye karşı çıkıyor, hem de Kobaniyi iç siyaset malzemesi ve Çözüm Süreci'nin de şantajı haline getirmeye çalışıyorlar. Türkiye IŞİD terör örgütüne karşı olduğu kadar PKK terör örgütüne de karşıyız.
-
YANLIŞLAR BÜTÜNÜ TEMSİL ETMEZ: Biz bu bölgede huzur istiyoruz. Bu topraklar kardeşlerimizin toprağıdır. Elbette 1.5 milyon insan arasında, zaman zaman olumsuz işlerin içine giren insanlar olabilir. Bunu tüm Suriyeli misafirlerimizle teşmil etmek yanlıştır. Zaman zaman bazı haddini bilmeyenler ensar olma ruhunu anlatamamışlar da olumsuz hareketler sergileyebilir. Bu da tüm milletimize teşmil edilmemiştir. Siz kendi arzunuzla topraklarında dönene kadar bizler sizleri misafir etmeye devam edeceğiz. Özgür, herkesin eşit temsil edildiği bir Suriye için birlikte mücadele edeceğiz. Erdoğan Şehitlik Meydanı'nda yaptığı konuşmada ise Gazianteplilere hitaben "Hep birlikte 'Türkiye'yiz' diyorsunuz. İşte, bizi biz yapan da zaten bu. Bizi ayıramayacaklar, bizi, bölemeyecekler" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'A YENİ OTOBÜS
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yurt içi gezilerinde kullanılmak üzere alınan ve üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu olan yeni otobüs dün ilk kez Islahiye'de kullanıldı. Kırmızı beyaz renklere boyanan otobüsün siyah camlarının kurşun geçirmez olduğu öğrenildi. Otobüsün üzerinde de bir kürsü kuruldu.