Başbakan
Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ortadoğu'daki gelişmeler, IŞİD konusunda Türkiye'nin tutumu, çözüm süreci ve HSYK seçimleri ile ilgili çarpıcı mesajlar verdi. Gazetelerin Ankara Temsilcileri ile bir araya gelen Akdoğan'ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
IŞİD'E BAKIŞ: IŞİD üzerinden bir şeyler köpürtülüyor. İslam dünyasında, demokrasi, temel hak ve özgürlükler, sivil siyaset, şiddete, teröre karşı olma noktasında en net fikri olan AK Parti'dir. Kim olursa olsun, kimden gelirse gelsin, etnik, mezhebi, dini ne olursa olsun, bu yöntemi (şiddeti) toptan reddediyoruz.
REHİNELER: Temel önceliğimiz rehineler. Açıklamalarımızı özenli yapıyoruz. Anlamayanlar, Türkiye daha ileri bir şeyler yapamaz diye üzerimize geliyorlar ve sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bu bir sorumsuzluk.
ÇÖZÜM SÜRECİ: Yakın coğrafyamızda ciddi bir çalkantı var, yeni aktörler sürece girebiliyor. Bu örgüt (IŞİD) gibi. Olay bazlı ittifaklar kuruluyor. Bu da çözüm sürecinin önemini daha da artırıyor. Süreç tarihi bir fırsat. Mezhep ve etnik çatışması arzu edenler var. Farklı fay hatları kırılmak isteniyor. Demokrasiye karşı anlayışlar gelişiyor. Türkiye örneği bu tür gelişmelerin panzehiri. Çünkü güçlü demokrasi mesajı veriyor.
ABD BASINI: AK Parti iktidarına farklı algı operasyonları yapıldı. Gezi olaylarında da sonrasında da bunu çok yaşadık. Bir kısmı doğrudan hükümeti bir kısmı da Türkiye'yi baskılamak için yapılıyor.
KÜRTÇE OKUL OYUNU: Burada okul falan yok. İşi şova geçirme ve suistimal durumu var. Bu imam hatip okulu da olsa izin verilmeyecektir. Kürtçe ders, eğitim verecekseniz, talep edersiniz. Okul açmanın prosedürü bellidir. 'Ben okul açtım, devlet Kürtçe'ye karşı demek' ucuzculuk. Çözüm sürecini bu tür siyasi taktiklere kurban etmemek lazım.
RESMİ DİL: Türkçe tüm okullarda resmi dildir. Okulun bütün eğitim sisteminin tek dilde olması, dünyada da yok. Örneğin, Alman Lisesi'nde de tüm dersler Almanca değil. Türkçe her okulda mutlak dildir. Ancak daha fazla sayıda ders İngilizce, Almanca ve Arapça verilebilir. 'Biz zorladık aldık, hükümeti istemiyor' tarzı manipülasyonları doğru bulmuyorum.
'HSYK SEÇİMİ KADER BELİRLEMEZ'
"Önemli bir seçim ama ülkenin kaderini belirleyecek en hayati şey diye algılamak doğru değil. Ülkenin kaderini 12 bin kişinin yaptığı seçim değil, 55 milyonun yaptığı seçim belirler. Kimse '55 milyonun seçimi önemli değildir, biz belirleriz' diyemez, devlete meydan okuyamaz."