'Havayolu Halkın Yolu Olacak' sloganı ile son 10 yıl önce uygulamaya konan sivil havacılık politikaları meyvelerini vermeye devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye'nin yüz akı projelerinden biri olan İstanbul'daki 3'üncü havalimanının temeli önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Dünyanın en büyük havalimanı olacak projenin 2018'de tamamlanması hedefleniyor. İç hatlarda 10 yıl önce sadece Türk Hava Yolları tarafından İstanbul ve Ankara'dan Türkiye'deki de 26 noktaya sefer yapılırken, bugün 7 havayolu şirketi ile 7 merkezden 52 noktaya uçuş gerçekleştiriliyor. Birçok vatandaş hayatlarında ilk kez uçağa binme deneyimi yaşarken, yıllarca atıl durumda kalan havalimanları da faaliyete geçirildi. Uzmanlar, havayoluyla seyahat sayesinde hem ekonominin hem de toplumun özgüveninin geliştiğine dikkat çekiyor. 7'den 77'ye uçmayı çok seven Türkiye, bu değişimin kendilerini nasıl etkilediğini anlattı.
HAVALİMANI SAYISI 10 KATINA ÇIKTI
Türkiye'deki aktif olarak kullanılan havalimanı sayısı 2002'de sadece 26 iken, geçen yıl Bingöl, Kastamonu, Şırnak havalimanlarının hizmete girmesi ile bu sayı tam 10 kat artarak 52'ye ulaştı. Dış hatlarda ise 106 ülkede 253 noktaya sefer düzenleniyor, işletmelerin filosundaki büyük gövdeli uçak sayısı da 385'e yükseldi. Sektörün cirosu ise son 10 yılda 10 kat artarak 2.2 milyar dolardan 21.4 milyar dolara ulaştı. İstihdam edilen personel sayısı 170 binlere dayandı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) verilerine göre; Türkiye'deki havalimanlarını kullanan yolcu sayısı 2013'te yüzde 14.6 artışla 150 milyon 186 bine yükseldi. Geçen yıl iç hatları kullanan toplam yolcu sayısı yüzde 17.6 artışla 76.1 milyon, dış hatları kullanan yolcu sayısı da yüzde 11.8 artışla 73.4 milyon olarak gerçekleşti. İstanbul Sabiha Gökçen, Ankara Esenboğa, Gaziantep, Diyarbakır, Kayseri ve Hatay havalimanlarındaki büyüme rakamlarla kanıtlanırken geçen yıl hizmete giren Bingöl, Kastamonu ve Şırnak Şerafettin Elçi havalimanlarına talepse her geçen gün artış gösteriyor. DHMİ bu yıl mevcut havalimanlarının iyileştirme çalışmalarına hız vermeyi hedefliyor. Bu yıl açılışı beklenen havalimanları arasında Karadeniz üzerine yapılacak Ordu-Giresun Havalimanı da bulunuyor.
TURİZME DE ETKİ ETTİ İŞ HAYATINA DA
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı ve İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, son 10 yılda yapılan çalışmalarla hava ulaşımında tekelin ortadan kalktığını belirterek, "Rekabet olmadığı için havayolu ulaşımı pahalıydı. Vatandaşların çoğu karayolu ulaşımını tercih etmek zorunda kalıyordu. Özel havayolu şirketlerine izin verilmesiyle hem kalite arttı hem de fiyatlar düştü" dedi. Türkiye'de havalimanı sayısının arttığını ve mevcut havalimanların genişletildiğini hatırlatan Bozlağan, "Vatandaş 1.5 saatte Erzurum'a gitmek varken, karayoluyla 15 saat yolculuk yapmak istemiyor. Bazı yerlerde karayoluyla bilet fiyatları aynı. Hem zamandan kazanıyorsunuz hem de havayolu daha güvenli" diye konuştu.
UZAK - YAKIN KAVRAMLARI DEĞİŞİYOR
Hava ulaşımının gelişmesinin yerel ve ulusal ekonomiye, eğitim hayatına ve turizme katkı yaptığını belirten Prof. Bozlağan şöyle konuştu: "İşadamları uluslararası misafirlerini çok rahat ağırlayabiliyor. Avrupa'dan bir işadamı bir Anadolu kentine uçakla gelip görüşmelerini yapabiliyor. Üniversitelerin gelişmesine katkısı oldu. İstanbul'da uluslararası bir organizasyona aday olduğumuzda 3-0 önde başlıyoruz. Çünkü dünyanın her yerinden İstanbul'a uçak var. Eskiden bir Anadolu kentinde uluslararası kongre yapamazdınız. Şu an Kayseri'ye İstanbul'dan günde 7 uçak var. Avrupa'dan direkt uçuşlar var. Hava ulaşımının yaygınlaşmasıyla insanlar daha çok seyahat etmeye, daha çok uluslararası organizasyonlara katılmaya, işadamları daha fazla iş yapmaya başladı. Herkes uçağa biner hale geldi. Bu insanların özgüvenini de güçlendirdi." THY Uçuş Korkusunu Yenme Programı Hekimi Psikiyatri Uzmanı Dr. Zekeriya Kökrek de, ulaşım ve taşıma alanındaki gelişmelerin insanlık tarihindeki büyük değişim ve dönüşümlerle birlikte meydana geldiğini söyledi. Kökrek şöyle konuştu: "İnsanlar emniyet ve konfor içinde seyahat etmek, kısa zamanda istediği yere ulaşmak, zamanı 'daha hızlı yaşamak' istemektedir. İnsanlığın hayatını sürdürürken hareket etmesi her alanda artan bir ivmeyle devam etmektedir. Bugün, eskiden bildiğimiz 'mesafeler' ortadan kalkmakta; bütün yeryüzünde ciddi bir dönüşüm yaşanmaktadır. Geleneksel 'uzaklık-yakınlık' kavramları değişmektedir. Özellikle acil hallerde uçakla yapılan ulaşım ve taşıma hayati önem taşıyor. Çok kısa sürede olmamız gereken yerde olabiliyoruz. Farklı kültürleri tanıyoruz. Bu durum insanların olgunlaşmasına ve anlayışlı olmasına katkı yapıyor. Eğitim, ticaret ve turizm imkânı sunuyor."