Olay anında can pazarı kurulduğunu aktaran yaralılardan elektrik teknisyeni Ümit Çetin (37) ise tanık olduğu manzarayı, "Olay anında korunaklı bölgelere geçtik. Herkes gaz maskesini takmış bekliyordu. Kimisi 'Ben burada ölümü bekleyemem, gidiyorum' dedi. Ama az ileride yere düşüp hayatlarını kaybettiler. Ben de kendimden geçmişim. Tokat atarak uyandırdılar beni" diye aktardı. M.A. adlı bir işçinin anlatımı ise aşağıda olan bitenlerin korkunçluğunu ortaya koydu: "Yardıma gittiğimde korkunç manzaralarla karşılaştım. Ellerini açıp dua ederken öleni gördüm. Sürünürken son nefesini verenler vardı. Birbirine sarılarak öylece ölen arkadaşlarımı görmek çok acı. Bir bandın üzerinde dışarı çıkarılan 70 ceset saydım." Vardiyasını, patlamadan 10 dakika önce tamamlayan Murat Yılmaz ise mucize eseri kurtulanlardan. Geçen cumartesi askerden dönen Yılmaz, ertesi gün madende çalışmaya başlamış. O gün yerin üstüne çıktığı anda patlama sesini duyunca 'abilerini' kurtarmak için içeri girmek istemiş ancak çevresindekiler engel olmuş.
KURTULDUĞUNA SEVİNEMEDİK
İşte genç işçinin anlattıkları: "Babam da madenci. Bütün tanıdıklarım madenci. Yevmiyeyle çalışıyordum. İşim erken bittiği için ben bir mucize yaşadım, kurtuldum ama ya bana iş öğreten abilerim ne olacak? Bir daha madene geri dönmek istemiyorum. Tek şansım işimin erken bitmesiydi. Yoksa ben de orada olacaktım." Emekli madenci olan baba Mustafa Yılmaz da oğlunun yaşadığı mucizeye sevinemediğini çünkü birçok arkadaşının bu madende öldüğünü söyledi. Patlamanın ardından yardıma koşanlardan biri olan madenci Tahir Karaoğlu ise gördüğü manzarayı, "İçeri girdiğimde yanık kablo kokusu vardı. Arkadaşlarımın ağızlarında, kulaklarında ve gözlerinde kan vardı. Bedenler mosmordu. Üzerine battaniye örttüğüm en az 15 kişi vardı. Manzara anlatılacak gibi değildi" diye özetledi.
274 ÖLÜ, 80'İ AŞKIN İŞÇİ DE MAHSUR
Ancak saatler ilerledikçe ümitler azalmaya ve facianın boyutları ortaya çıkmaya başladı. Dün saat 16.00 itibariyle yaşamını yitiren işçilerin sayısı 238'i buldu. Gece boyunca madenden çıkartılan cenazeler Kırkağaç ilçesinde bulunan ve kavun saklamak için kullanılan soğuk hava deposuna konuldu. Ayrıca bölgeye soğuk hava tertibatlı TIR'lar gönderildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da kurtarma ekiplerinin eksi 480 metre koduna gittiğini kaydederek, "Bunun toplam mesafesi 4.5-5 km. O yüzden arama kurtarma faaliyetinde bulunan ekiplerimizin de sağlığını düşünerek son derece dikkatli davranıyoruz. En yüksek işçi kaybımızla sonuçlanan bir kazaya doğru gidiyoruz. İşçi sayısını paylaşmaktan bile çekiniyorum" dedi. Gece geç saatlerde açıklama yapan Yıldız, can kaybınının 274'e ulaştığını belirtirken, çalışmalara 4 saat ara verdiklerini, hava akımının da yönünü değiştirdiklerini söyledi.
BAŞSAVCI: TRAFO VE DELİLLER KORUMA ALTINDA
Yaşanan faciayla ilgili Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmayı koordine eden Akhisar Başsavcısı Bekir Şahiner, SA BAH 'a yaptığı açıklamada, olaya neden olan trafo başta olmak üzere delillerin koruma altına alındığını ve 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturulduğunu söyledi. Faciaya neden olan trafonun en önemli delil olduğunun altını çizen Başsavcı Şahiner, diğer delillerle birlikte trafonun da herhangi bir delil karartma ihtimaline karşı koruma altında olduğunu söyledi. Başsavcılık, "maden ocağında kayıt dışı işçi çalıştırıldığı" iddialarını da araştırıyor. Şahiner, gözaltı işlemlerinin sorumlular belirlendikten sonra olabileceğini belirterek, "Bir an önce sağlıklı bir şekilde cenazelerin yakınlarına teslimini sağlamaya çalışıyoruz. Adli Tıp uzmanları, 11 savcımızla birlikte ölü muayene işlemlerini yürütüyor" dedi. Hayatını kaybeden madencilerin ilk otopsisinde "karbonmonoksit gazı zehirlenmesi" sonucu yaşamlarını yitirdikleri saptanırken Ankara'dan 20 uzman da travma yaşayan işçi yakınlarına psiko-sosyal destek vermek için bölgeye gönderildi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) da 203 araç ve 599 personelle arama kurtarma ve psikososyal destek çalışmalarının kesintisiz sürdürüldüğünü bildirdi.
FACİA SONRASI 4 'İHMAL' İDDİASI
Yüzlerce işçiye mezar olan maden faciasının nedenine ilişkin çeşitli ihmal iddiaları seslendiriliyor. En öne çıkan iddialarsa şöyle:
KABLOLAR YANMAZ DEĞİL
Madene inen arama-kurtarma ekiplerinin ilk izlenimlerine göre, trafonun patlamasının ardından çıkan alevler, mevzuata aykırı biçimde yanmaz maddeden yapılmamış kabloları tutuşturdu. Kablo ve taşıma bandının yanmasıyla çıkışa yaklaşık 2 km mesafede madenin için dumanla kaplandı. Kablolar, çam ağacından yapılan tahkimat direklerini de tutuşturunca oksijen tükendi. Ocağın çıkışına yakın olan işçiler arkadaşları tarafından kurtarıldı. Derinlerde olanlar ise kendi imkanlarıyla yangını söndürmeye çalıştı. Yangın söndürüldü ancak madenciler zehirli gazı soluyarak hayatını kaybetti.
MÜDAHALEDE HATA YAPILDI
Can kaybının bu denli fazla olmasına ilişkin bir diğer iddia da kurtarma ekiplerinin yaptığı yanlış müdahale. Ocağa ilk ulaşan kurtarma ekipleri, ocak içine hava vermek için havalandırmayı çalıştırdı. Ancak iddiaya göre, havalandırma zehirli karbonmonoksit gazının ocağın daha derinlerine ulaşmasına neden oldu. Derinlerde mahsur kalan madenciler, oksijen tüplerinde hava tükenince zehirlenerek hayatlarını kaybetti.
UYUYAN GAZ ALEV ALDI
Maden-İş Sendikası'ndan teknik mühendis Kenan Dikbıyık ise 2 ana ihtimalden söz ediyor: "İhtimallerden biri trafodan kaynaklı bir yangın ve karbonmonoksitin ocaktaki bölümlere ulaşması. İkincisi ise madende kömür çıkarılan eski imalat bölgesinde izolasyonun yetersiz yapılması sonucu oluşabilecek uyuyan gaz tabir edilen gazlar. İzolasyon yetersiz yapılırsa, içinde kömür olan malzeme sürekli ısınmaya ve gaz üretmeye başlar. Bu gazlar herhangi bir kıvılcımla ya da kendi kendine ani parlama yapar."
TRAFO DEĞİL KÖMÜR YANMASI
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş da çarpıcı iddialarda bulunarak, facianın asıl sebebinin kömür yanması ve yangının madene taze hava basan kanal üzerinde yer alması olduğunu savundu.
'Çizmemi çıkarayım sedye kirlenmesin'
Soma'daki maden faciasından sağ kurtulan bir işçinin, yaşadığı şoka ve yaralarına rağmen ambulansta sedyeye yatırılırken söylediği, "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" sözleri facianın sembolü haline geldi. İşçinin bu sözleri sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri olurken Twitter üzerinden binlerce kişi hislerini ve desteğini dile getirdi. İşçinin "Çizmelerimi çıkarayım mı?" sorusu üzerine duygulanan sağlık görevlisi de "Yok yok bir şey olmaz, çıkarma" diye cevap verdi.
Erdoğan YAPIK-Tuna ÇAM-Deniz DERİN-Gül KİREKLO-Ali OKTAY-Ceyhan TORLAK-Muharrem DOĞANTEZ-Mehmet Ali BERBER-Ahmet KÜLSOY-Metin ARABACI-Rıdvan KÖRPE-Ali FİLİZKAN