Y
eni Şafak gazetesinden Abdülkadir Selvi, Star gazetesinden Elif Çakır'la Başbakan Erdoğan'ın Balıkesir mitingini izledik. Miting ve Balıkesir sokakları ile ilgili izlenimlerimi köşemde okuyabilirsiniz. Burada ise sadece Balıkesir'den İstanbul'a geçerken uçakta Başbakan'la yaptığımız kısa söyleyişi dikkatinize sunmak istedim. Az soru yöneltebildik vakit darlığından ama epeyce öz oldu...
17 Aralık Soruşturması kapsamında tutuklanan kimse kalmadı. Bakan çocukları ve Reza Zarrap tahliye edildi. Yorumunuz nedir?
- Başbakan Erdoğan: Tahliye edildiler ama yargı süreci devam ediyor. Sadece tutuklu kalmadı. Yoksa yargılama tutuksuz olarak halen devam ediyor. Özel Yetkili Mahkemeler kaldırıldı. Buralardaki personelin değişik yerlere dağıtımları yapılacak. Tabii ki geldiğimiz noktada HSYK'da yeni bir durum ortaya çıktı. Genel Kurul'un toplanmasındaki yeter sayısında bir değişiklik söz konusu. Tabii bu arada Cumhurbaşkanımızın imzalamış olduğu kanunla ilgili bazı atamalar da yapılmış oldu. HSYK ile ilgili CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne bir itirazı söz konusu. Ama biz bazı değişiklikler yapmak suretiyle Anayasa'ya uygun bir düzenleme yaptık. HSYK ile ilgili neredeyse 5 maddeyi falan çektik çıkardık. Bu yapıyla ilgili de gerek HSYK, gerekse yeni yapılanmalara yönelik atılacak adımlarda bir defa mahkeme kararı olmalıdır. Yapılan dinlemelerde mahkeme kararı olmalıdır. Mesela benim oğlumla ilgili. Mahkeme kararı olmadan dinleme yapmışlar. Ama bunu yayarken nasıl yayıyorlar? Sanki mahkeme kararı varmış gibi kendi gazetelerinde bunları böyle yayıyorlar. Benim odamdan bile böcek çıkıyorsa gerisini siz düşünün... Hakeza, BİLGEM denilen yerin başında görev yapmış olan ve akabinde görevden alınan adam... Bu adamın oradaki görev alanı çok garip. Yani şu anda böyle şeyler buradan takip edilebilir mi, dinlenebilir mi? Evet dinlenir. Zaten bu adamların yapısında karakterinde var bu. Mesela Başsavcı'nın da açıkladığı üzere bu yapı 3 bine yakın kişiyi dinledi. Siz gazeteciler dahil, kendileri dışında kim varsa hepsini dinlemişler. İşadamını dinlemişler. Siyasetçiyi dinlemişler. Bakan arkadaşlarımı dinlemişler. Zaten daha başka şey sormaya gerek yok ki! Her şey ortada. Böyle bir tablonun içinde Türkiye'de artık mahremiyet diye birşey kalmamıştır ve bunu acımasızca yaptılar. Bu süreçte tespitim: Bunlarda yalan meşrudur, takiye meşrudur, fitne, fesat, iftira meşrudur, mubahtır. 'İftira at tutmazsa iz bırakır' mantığı bunlarda çok açık net. Bunlar ortaya çıktı. Tabii bunlar bu şekilde nereye kadar gidecekler? Ama hakikaten devletimizin kurumlarının neredeyse genelinde 1980'den bu yana ciddi bir yapılanma var. Örgütlenmelerini yapmışlar.
Size yöneltilen eleştirilerden biri de neden bu yapıyı daha önce fark edemediğiniz yönünde...
- Başbakan Erdoğan: Devletimizin kurumlarında 1980'den bu yana planlı bir yapılanma var. Biz samimiyetle, iyi niyetle bugüne kadar inandık. Yoksa biz bunların bugünkü halini 10 sene önceden tespit etmiş olsaydık benim tabii davranışım böyle olmazdı. Çok farklı olurdu. Şu anda artık atılması gereken adım neyse onu atacağız.
Toplumda bir beklenti var: "Madem bir suç örgütü neden bu örgütün üzerine gidilmiyor?" deniliyor.
- Başbakan Erdoğan: Hukukta bunlarla ilgili gerekli olan neyse yapılır. Yasalar çerçevesinde atmamız gereken adımlar neyse bu adımları tereddütsüz atacağız. Atmaya başlıyoruz. Çünkü ortada ülkemizin istikbali var.
Milli Güvenlik Kurulu'nda bu sorun 'Ulusal Güvenlik Sorunu' olarak kabul edildi. Bu kabul dinlemelerle ilgili olarak mı sadece yoksa paralel yapının varlığı açısından mı oldu?
- Başbakan Erdoğan: Geneli bu işin içerisinde zaten. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden konular. Bu olay sadece yargı, sadece güvenlik, sadece mili eğitim, sadece maliye değil. Her yer. Bütün bunlarda menfaat ilişkilerini gördünüz. İşadamıydı, siyaset adamıydı, bankacıydı ne gelirse aklınıza. Kendilerinin dışında ne varsa hepsini tam bir kumpas ve bu kumpasın içerisinde sen misin bunlarla ilişkiye girmeyen...?
Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal'a düzenlenen kaset komplosunun sizin bilginiz dahilinde olduğunu iddia ediyor. Buna ne diyorsunuz?
- Başbakan Erdoğan: Şunu söyleyeyim. Eğer o olay benim bilgim dahilinde yapılmışsa o zaman anayasa tartışmaları Meclis'te yapılırken yarım saat içerisinde neden engelledim. Ben bunu duyar duymaz yarım saat içinde Binali Bey'e (Yıldırım) talimat verdim hemen durdurdum. İddia ettikleri gibi olsaydı, engellemek icin uğraşmamış olmam gerekirdi. Aynı şeyi MHP için yaptım. Aynı şeyi Akif Hamzaçebi için yaptım. Onlarla ilgili görüntülerin de hemen kaldırılmasını sağladık.
Bu dinlemelerin yabancı gizli servislere aktarıldığı yönde şüpheler var... Sizde de var mı böyle bir şüphe?
- Başbakan Erdoğan: Bunlar zamanla ortaya çıkacak. Elbette kuşkumuz var. Yapmış olabilirler.
'Erken seçim yok'
Bu süreç erken seçim ihtimalini gündeme getirebilir mi?
- Başbakan Erdoğan: Gündemimizde asla erken seçim yok. Şu anda tek hedef, 30 Mart. Yerel seçimler için sandığa gidilecek. Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Her seçim önemli bir sınav. Şu an gündemimiz 30 Mart seçimi.
'Suç duyurusunda bulunacağız'
Oğlunuz ile ilgili konuşmanızın yer aldığı iddia edilen montaj kasetle ilgili bir işlem yapacak mısınız?
- Başbakan Erdoğan: Şu anda arkadaşlar, avukatlar bu konu ile ilgili çalışıyorlar. AHaber'de yayımlanan ve ABD'den alındığı belirtilen rapor da çok enterasan. Dinlemeleri yapmış savcılar hakkında, HSYK'ya biz de suç duyurusunda bulunacağız. Bence, sizler de dahil olmak üzere, dinlenen kişiler suç duyurusunda bulunmalı.