Başbakan Tayyip Erdoğan, AB-Türkiye ilişkilerinde kritik öneme sahip Brüksel ziyaretinde muhataplarına 17 Aralık operasyonu ve paralel yapıya ilişkin çarpıcı mesajlar verdi. AB Komisyonu Başkanı Barroso'nun "samimi bir şekilde konuştuk" dediği görüşmede Erdoğan, Türkan Saylan, Ahmet şık, Nedim Şener olaylarında yaşanan çarpıklıkları anlattı, "yargıya müdahale eleştirilerine karşı iyi niyetimizi koruduk. Bugün gelinen durum iyi niyetimizin suiistimal edildiğini göstermektedir" dedi. Erdoğan, dün AB Konseyi Başkanı Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Barroso ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz'la ikili görüşmeler ve dörtlü zirve gerçekleştirdi. Görüşmelerde Türkiye'nin AB müzakere süreci ve ikili ilişkiler ele alınırken 17 Aralık operasyonu da gündeme geldi. Başbakan Erdoğan, dün Brüksel'de görüştüğü AB'nin üst yönetimine 17 Aralık operasyonunu ve devlet içindeki paralel yapıyı ve buna yönelik atılacak adımlar konusunda çarpıcı mesajlar verdi. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre Erdoğan şu mesajları verdi:
TANINMIŞ ÖRNEKLER: Devletin içinde bir paralel yapı var. Bununla ilgili endişemiz bugüne has değil. 2 yıldır endişemiz vardı. Türkan Saylan, Ahmet Şık, Nedim Şener ve kamuoyunu ilgilendiren davalarda sık sık dile getirdik. Ancak yargıya müdahale eleştirilerine karşı iyi niyetimizi koruduk. Bugün gelinen durum iyi niyetimizin suiistimal edildiğini göstermektedir.
HERKESİN EŞİT OLDUĞU SİSTEM: Türkiye'de hiçbir dini grubun dini duyguları suistimal ederek dini duyguları kullanarak devlet içinde öncelik sahibi olmasını istemiyoruz. Herkesin dini, dili, etnik kimliği ve bağlılığı ne olursa olsun kanunlar ve devlet içinde eşit olduğu bir sistem için çabalıyoruz.
REFERANDUMLA AYNI NOKTADAYIZ: Bugüne kadar içine girdiğimiz bütün krizlerde biz demokratikleşmeyi tercih ettik. Evet 2010 referandumu da bir demokratikleşme hamlesiydi. 2010 referandumuyla aynı noktadayız. Ancak bizim orada önem verdiğimiz yargı içindeki çoğulculuğu sağlayacak düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
TARAFSIZ YARGI: Türkiye yargı bağımsızlığı için büyük mücadeleler verdi ve AB'nin de takdirle karşıladığı reformları hayata geçirdi. Ancak Türkiye'nin bir önemli eşiği daha kaldı. Bu eşik de yargının hiçbir yapının kontrolüne girmeden tamamen tarafsız bir yapıya kavuşması. Atılan adımlarda hedeflenen bu.
GÜVEN KAYBI VAR: Son yıllarda kamuoyunu yakından ilgilendiren davalara bakıldığında gerek uzun tutukluluk gerekse dava yürütme süreçleri kamuoyunda rahatsızlık oluşturdu. Polis ve yargının çok iç içe adeta ortak gibi çalışması, operasyonların yargı talimatı ve denetiminde değil de tamamen polisin uhdesinde olduğu eleştirileri var. Bunları dikkate alıyoruz.
YARGI PARALELLEŞTİ: Yargıda paralel bir yapı var. Poliste de var. Adaleti sağlamak için değil belli yapıları sistemin dışına atmak ya da cezalandırmak için uğraşıyorlar. İstedikleri yapıya istedikleri davayı açabiliyor, belgelerin denetimlerinde de gerçek olup olmadığının sonuçlarını kendi istedikleri gibi çıkartabiliyorlar. 17 Aralık operasyonu örneğinde de olduğu gibi, yolsuzluk adı altında başlayarak, yasal olup olmadığı belli olmayan yollarla elde edilen delillerle, masumiyet karinesini hiçe sayarak anında suçlu havası estiriyorlar.
KAYGILARIN YÜZDE 70'İ GİDERİLDİ: AB'nin tepe yönetimi Erdoğan'a HSYK ve yargı düzenlemesine ilişkin konularda endişelerini aktardı. Başbakan Erdoğan da AB'nin endişelerinin yüzde 70'inin şu an için giderildiğini ve kalanlar için de önümüzdeki dönemde çalışmaların yapılacağı konusunda teminat verdi. Barroso ve AB Konseyi Başkanı Rompuy bu konuyla ilgili memnuniyet duyduklarını Erdoğan'a görüşmede iletti.
'ANANAS DEVLETİ KURDURMAYIZ'
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'de paralel bir devlet yapılanmasına müsaade edilmeyeceğini belirterek, "İkinci bir devlet, yani bir ananas devleti kurdurmayız" dedi. Brüksel'de TÜMSİAD İstişare Kurulu ile Belçika'ya İşgücü Göçünün 50. Yıldönümü Sempozyumu'na katılan Erdoğan, 17 Aralık operasyonunun iç yüzünü Brüksel'deki muhataplarına anlattıklarını vurguladı. Erdoğan, "Bunun, demokrasiye, ekonomiye, aktif dış politikaya, özellikle de çözüm sürecine yönelik bir sabotaj girişimi olduğunu delilleriyle ortaya koyduk" dedi.