AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkede anne babaların, ebeveynlerin, herkesin çocukları bize emanettir. Biz, kızların erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmedik, etmiyoruz" dedi.
Yurtlar noktasında ihtiyaca cevap verilemeyen bazı yerlerde de evlerde kalma noktasında sıkıntılar yaşandığını belirten Erdoğan, "Buralarda güvenlik güçlerimize, emniyetimize, valiliklerimize gelen istihbari bilgiler var. Bu istihbari bilgilerden hareketle de valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz?" diye konuştu.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, milletin ve İslam dünyasının Hicri 1435 yılının, kanayan İslam coğrafyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumartesi ve pazar günü Kızılcahamam'da partisinin 21. İstişare Toplantısı'nı gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, dünyanın, ülkenin ve teşkilatın güncel meselelerini samimi bir ortamda her zaman olduğu gibi son derece özgür ve demokratik atmosferde istişare ettiklerini kaydetti.
Bu toplantının ülke, millet, demokrasi ve özellikle AK Parti teşkilatı için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, "İstişare toplantısını, şehirden uzak, izole, dışarıya mümkün olduğunca kapalı ortamda yapmamızın nedenleri var. Toplantının samimi bir havada gerçekleşmesi, tam bir özgürlük, serbestlik ortamında gerçekleşmesi için iki gün boyunca dışarıyla bağlantımızı kesiyoruz" dedi.
Buna rağmen içeride konuşulan konuların dışarıya sızdırıldığını, üstelik de maalesef eksik ve yanlış sızdırıldığını gördüklerini ve buna da üzüldüklerini belirten Erdoğan, nitekim dün yazılı, görsel ve sosyal medyada, istişare tolantısında konuşulduğu söylenen bazı konuların yer aldığını aktardı.
"Ben karakteri itibariyle farklı bir siyasetçiyim. Bir yerde konuştuğumu inkar etme anlayışına sahip bir insan değilim" ifadesini kullanan Erdoğan, "Ne yapıyorsak, inanarak yaparız, ne söylüyorsak da arkasında durarak söyleriz. Öyle eğilip bükülerek, omurgasız bir şekilde bir şeyi sürdürmenin hesabı, gayreti içerisinde olmadım, olmam. Bu ülkede Başbakanlık görevini, bu millet bize verdi, iktidarı da bize verdi. Biz, muhafazakar, demokrat bir partiyiz. Partimiz olarak da neler yaptığımızı ve neler yapmamız gerektiğini de biliriz" diye konuştu.
"Söylenenlerden değil, şiirden dolayı içeri atıldık"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müteaddit defalar kimsenin yaşam tarzına karışmadığımızı, karışmayacağımızı hep söylememize rağmen, bir çok yerde 'yaşam tarzımız şöyle değiştirildi, böyle değiştirildi, böyle değiştiriliyor' gibi ithamlarla da karşı karşıyayız. 4,5 yıl İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım, aynı ithamlarla hep karşı karşıya oldum. 4,5 yılımız böyle geçti ama 4,5 yıl yaptığımız bu belediye başkanlığında biz sonunda o söylenenlerden dolayı değil, bir şiirden dolayı içeri atıldık. Niye? 'Suyu bulandırdın dediler', bunu yaptılar."
"Kim, hangi yaşam tarzından tard edildi?"
Başbakan Erdoğan, 11 yıldır Türkiye'yi yönettiklerini, 11 yıllık Türkiye yönetiminde de hep buna benzer arayışların devam ettiğine dikkati çekkerek, şunları kaydetti:
"11 yıllık şu yönetimde AK Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti? Kimin yaşam tarzına karıştı? 'Sen niçin şöyle yaşıyorsun, böyle yaşıyorsun...?' Böyle bir durum mu söz konusu oldu? Kim, hangi yaşam tarzından tard edildi? Kimse bunu söyleyebilir mi? Eğer bu ülkede birileri zulme uğradıysa, o, muhafazakar kesimdir ve acımazısca bu yapılmıştır. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette yapılmıştır. Hep bunları yaşaya yaşaya biz bugünlere geldilk. Şimdi bu devran değiştiği için birileri bir şeyler kapmaya ve bunun gayreti içerisine girmeye çalışıyorlar.
Biz sorumluluk makamında, mevkiinde olan muhafazakar bir demokrat parti olarak, muhafazakar demokrat bir kimliğe sahip olarak, bu ülkede anne babaların, ebeveynlerin, herkesin çocukları bize emanettir. Biz, kızların erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmedik, etmiyoruz. Bazı gazeteler şöyle yazmış, köşe yazarları böyle yazmış, ne yazarlarsa yazsınlar, dünyada eğitim psikolojisinin içerisinde bunun verimlilik açısından hiçbir zaman izahı yapılamaz. Biz burada kesinlikle müdahil olduk ve şu anda yurtlarımızda bu şekilde kızlarımızın erkek öğrencilerle ayrıştırılması çalışmalarını hızla devam ettiriyoruz. Şu ana kadar yüzde 75 oranında da bunu gerçekleştirdik. Ha bazı yerlerde yurtlar noktasında ihtiyaca cevap veremediğimiz için bazı yerlerde de evlerde kalma noktasında sıkıntılar yaşanıyor. Buralarda güvenlik güçlerimize, emniyetimize, valiliklerimize gelen istihbari bilgiler var. Bu istihbari bilgilerden hareketle de valiliklerimiz bu durumlara müdahele ediyorlar. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz? Niye bundan birileri rahatsız oluyor? Bazı köşe yazaları inadına bu tür şeyleri yazıp çizecekler diye, kusura bakmasınlar biz bu ihbarları bir kenara atamayız ve valiliklerimiz de emniyet teşkilatımız da bu tür ihbarları değerlendirir ve bunların üzerine gider. Peki bunlar nerelerden geliyor? Aynı apartmanın içerisinde bakıyorsunuz daire komşuları bu tür şeylerin ihbarını yapıyor. Çünkü buralarda nelerin olduğu belli değil. Karmakarışık, her tür şeyler olabiliyor. Ondan sonra anneler babalar feyat ediyor 'devlet nerede?' diye. Devletin burada olduğunu anlatmak için bu adımlar atılmaktadır ve atılacaktır. Bunlara da kusura bakmasınlar, bir muhafazakar demokrat iktidar olarak bizler müdahil olmak durumundayız. Bu, yaşam tarzına müdahale değildir. Kimse bunu bu şekilde yorumlamasın. Yorumlayanlar varsa, buyursunlar yorumlasınlar. Onlar yine o şekilde aynen devam etsinler ama biz böyle bir sorumluluğun manen altına giremeyiz. Bunu bir defa herkes böyle bilmeli. Yani AK Parti'nin kimliğinde, programında böyle bir sorumluluğun altına girmek yok. Bunu da bu şekilde buradan ilan edilyoruz. Şahsen bulunduğum makam, değerler, asla buna müsaade etmez. Çünkü ben bir Başbakan olarak bu Anadolu'nun topraklarını bilen, bu ülkede annelerin babaların kahir ekseriyetinin bu işlere asla müsaade etmeyeceğini bilen bir insanım. Çünkü damdan düşen bir insanım. Nerede, nasıl nidaların, seslerin yükseldiğini bilen bir insanım. Bunun şikayetini de sürekli dinleyen bir insan olarak bu işte biz kararlı adım atmaya mecburuz."