Avrupa Birliği Komisyonu'nun dün resmen açıkladığı İlerleme Raporu'nda, 30 Eylül'de açıklanan demokratikleşme paketi ve daha önce devreye sokulan yargı reformu paketleri damga vurdu. "Hükümetin daha fazla demokratikleşme ve siyasi reformlara yönelik taahhüdünü koruduğu" mesajının verildiği belgede, demokratikleşme paketine atıf yapıldı. Paketin içeriğine detaylı şekilde yer verilen belgede, "demokratikleşme paketinin Avrupa standartları göz önünde bulundurularak uygulanmasının kilit önem arz ettiği" vurgulandı. Yargı reformu paketlerine geniş yer ayrılan raporda, 3. ve 4. yargı paketlerinin Avrupa standartlarıyla uyumlu uygulanması halinde Türkiye'deki ifade özgürlüğüne olumlu katkıda bulunacağı belirtildi.
GEZİ OLAYLARI: Raporda, İstanbul'un merkezindeki bir projeye karşı başlayan protesto olaylarının daha geniş taleplerle farklı şehirlere yayıldığı anlatıldı. Belgede, "Türkiye'de büyüyen ve aktif bir sivil toplum var. Gezi Parkı protestoları aktif ve canlı vatandaşlık olgusunun ortaya çıkışını gösterdi" tespitine yer verildi. AB, güvenlik birimlerinin olaylar sırasında aşırı güç kullandığını belirtirken, insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili olarak görevden uzaklaştırma ve idari soruşturma uygulamalarının devreye sokulduğunun altını çizdi. Raporda, Türkiye'ye "parlamento- sivil toplum" ve "hükümetsivil toplum" ilişkilerini sistematik, kalıcı ve yapısal danışma mekanizmalarıyla geliştirmesi tavsiye edildi.
SİVİL-ASKER İLİŞKİLERİ: AB'nin önem verdiği konular arasında yer alan sivil-asker ilişkileri bu yılki raporda da yer aldı. Sivillerin güvenlik birimleri üzerindeki kontrolünün daha sağlamlaştığının belirtildiği belgede, Genelkurmay Başkanı'nın görev alanına girmeyen siyasi konularda baskı uygulamaya çalışmaktan kaçındığına işaret edildi. Yeni anayasa hazırlama çalışmalarının sürdüğü ancak uzlaşıya varılan madde sayısının 60'la sınırlı kaldığına dikkat çeken AB, kuvvetler ayrılığı, etnik referans içermeyen vatandaşlık tanımı gibi önemli siyasi konularda uzlaşı sağlanamamış olmasını not ediyor. AB, anayasa hazırlık sürecinde netlik ve şeffaflık eksikliği olduğu yönündeki görüşünü de metne yansıttı.
ÇÖZÜM SÜRECİ: Çözüm sürecine de değinilen raporda, "hükümetin terörü durdurma ve ülkeyi terk eden PKK üyelerine güvenli geçiş sağlama konusunda kararlı hareket ettiği" belirtiliyor. Belgede, "Hükümetin barış süreci inisiyatifi dönüm noktası oldu ve Kürt aktörlerin güçlü katılımı sağlandı. Güneydoğu'nun ekonomik ve sosyal kalkınmasını kolaylaştıracağı umudu paralelinde Kürt meselesi ve çözüm yöntemleri genişçe tartışıldı" ifadesi kullanıldı. Raporda, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere uluslararası toplumun çözüm sürecine destek verdiğinin ve bu sürece kamuoyu desteğinin artan oranda hissedildiğinin altı çizildi.
İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ: Eleştirel gazeteciler aleyhine devlet yetkililerince açılan davaların ve farklı sektörlerde yoğunlaştıkları için bilginin serbest dolaşımının çok ötesinde çıkarları olan medya sahiplerinin yaygın otosansüre neden olduğu ifade edildi.
ERGENEKON DAVASI: Ergenekon davasına da değinilen raporda, "Karar, demokratik yollardan seçilmiş hükümeti yıkmak amacını güden bir suç ağının varlığını tescil etmiştir" deniliyor. Türk yargı sistemindeki eksikliklerin bu davada da gözlendiği ve bu yüzden kararın toplum katmanlarının bazı bölümlerinde kabul görmediği vurgusu da belgede yer alıyor.
AZINLIKLAR: AB Komisyonu, azınlık hakları, Alevilerin karşılaştığı sorunlar, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmaması ve Kıbrıs sorunu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı adalet sistemindeki aksaklıklar gibi konularda da daha önceki belgelerde yer alan tespit ve eleştirilerini büyük ölçüde korudu.
ARNAVUTLUK'A ADAYLIK, MAKEDONYA'YLA MÜZAKERE: AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Füle'nin açıkladığı AB Komisyonu'nun genişleme stratejisi belgesinde, üyelerden, Arnavutluk'a aday ülke statüsü verilmesi ve Makedonya'yla katılım müzakerelerine başlanması istendi.
'ÜÇ FASIL AÇILSIN'
Açıklama sırasında Fule'nin arkasındaki ekranda, müzakerelerde Türkiye ile açılan 13 ve kasımda açılacak 14'üncü başlıklara atfen "13'ten 14'e ve daha ileri" ifadesi yer aldı. Füle, açılmasına karar verilen bölgesel politikalar faslına (22) ilaveten 'yargı ve temel haklar' (23) ile 'adalet, özgürlük ve güvenlik' (24) fasıllarının da açılması çağrısında bulundu.
'BAYRAMDA KONUŞMAYACAĞIM'
Avrupa
Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış İlerleme Raporu'na ilişkin "Israrımıza rağmen bizim bayramımızda yayımladığı için ben bayram sonrasına kadar raporla ilgili yorum yapmama kararı aldım" dedi. Bağış "Bu ülke tarihinin en şeffaf dönemini yaşamaktadır. Ama sorunlarımız yok değildir" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE STRATEJİK ORTAK'
AB
Komisyonu tarafından İlerleme Raporu'yla açıklanan Strateji Belgesi'nde de dış politika alanında Türkiye'yle sürmekte olan işbirliği ve diyaloğun önemine vurgu yapılıyor. Türkiye'nin, enerji güvenliği başta olmak üzere stratejik bir konuma sahip olduğu ve önemli bir bölgesel rol oynadığı ifade edilen belgede, "Türkiye aday ülke ve AB için stratejik bir ortak. Türkiye geniş ve dinamik ekonomisiyle AB'nin önemli bir ticaret ortağı ve AB'nin rekabet edebilirliğinin değerli bir tamamlayıcısı" deniliyor. Belgede, AB-Türkiye ilişkilerinin potansiyelini tam anlamıyla kullanmanın en iyi yolunun aktif ve inanılır bir katılım müzakeresi çerçevesinde mümkün olduğu kaydediliyor. Belgede, ilişkilere yeni bir ivme kazandırabilecek ve her iki taraf için de somut yarar sağlayabilecek vize liberalizasyonunun ilk adımlarının geri kabul anlaşmasının imzalanması ve eşzamanlı olarak vize diyaloğuna başlanması olduğu belirtiliyor. Dış politikada Türkiye'nin özellikle geniş komşuluk alanında önemli bir rol oynadığının altının çizildiği belgede, "Birleşik bir muhalefet oluşturulmasını destekleyerek ve ülkelerinden kaçan Suriyelilere insani destek sağlayarak Suriye konusunda özellikle önemli bir rol oynadı" denildi.