İstanbul
Valisi Hüseyin Avni Mutlu, yaklaşık 150 eylemci ile Dolmabahçe'de bir kafede 5 saat süren bir görüşme yaptı. Gece yarısından sabah 05.15'e kadar süren toplantıyı baştan sona izledim. Bunca uzun sohbetten net izlenimler çıkarmak, müşkül iş. Yine de omurgaya hoşgörü ve sevgiyi oturtabiliriz. Mutlu devlet adamı olarak da, baba olarak da, İstanbullu eski bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak da farklı, kolektif duygular yaratacak dozda konuştu. Katılımcılar valinin 'dip duygusundaki' barışçıl, yatıştırıcı, onarıcı ve gönül alıcı arzuyu çabuk sezdi. En sert, en yaman sorularını bile halk tabirimizle 'saygıda kusur etmeden' sordu. Gezi Parkı temsilcilerinin en sık sorduğu sorular şöyleydi: - Çadırları yakın emri kimden? - Adliyeye girip avukatları yaka paça çıkarın emri kimden? - Siz 'kuş kelebek arı' diye tweet atarken, ikinci büyük polis baskını nasıl oldu? - Kask numarasını kapatan polislere yaptırım nedir? Vali Mutlu bu soruları, "Verdiğim bazı yanıtların sizi tam olarak tatmin etmediğini hissediyorum. Yargı aşamasına girmiş, soruşturması başlatılmış durumlar var" diye yanıtladı. Bir katılımcı; "Belli ki iyi bir insansınız ve çok üzülmüşsünüz. Keşke istifa etseniz. Halk kahramanı olurdunuz" deyince Vali gülüşmeler eşliğinde patlattı: "Hani gaza karşıydınız. Siz de bana gaz vermeyin çocuklar."
BANKA NUMARASI
Mutlu özel iletişim numaralarını vermek için ayağa kalktı ve dili sürçtü; "Size banka hesap numaramı vereyim" deyiverdi. Yine kahkahalar yükseldi. Sabaha karşı toparlama konuşması yapan Mutlu; "Bütün yaklaşımlarında, tahlillerinizde de başbakanımıza, 'başbakanımız' olarak hitap ettiniz. Bunu çok değerli bulduğumu söylemeliyim. Kendilerini anladığımızı onlara hissetirmemiz gerekir" dedi.