Gezi Parkı eylemleri çerçevesinde çıkan olayların ardından dün Ankara'da sağduyu trafiği yaşandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Vekili Bülent Arınç ve Gezi Parkı yıkımını iş makinelerinin önüne geçerek durduran BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder'i kabul etti. Arınç ile Önder de ikili bir görüşme yaptı. Bu görüşme zinciri sonunda da Başbakan Tayyip Erdoğan yurtdışında olduğu için makamına vekillik eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 8 gündür süren olayları tetikleyen ilk gösteriye yapılan orantısız polis müdahalesi için özür diledi.
ERDOĞAN ONAY VERDİ
Ankara'daki bu kritik görüşmeler gerçekleşmeden önce Arınç, önceki gece Kuzey Afrika turu çerçevesinde Fas'ta bulunan Başbakan Erdoğan'ı telefonla arayarak Gezi Parkı eylemleriyle ilgili görüş alışverişinde bulundu. Dün de Köşk'ten görüşme daveti yapılınca Arınç, Cezayir'e hareket etmek üzere olan Erdoğan'la tekrar bağlantı kurarak kamuoyuna verilecek mesaj konusunda icazetini aldı. Dün sabah saatlerinde Çankaya Köşkü'ne çıkan Arınç, Cumhurbaşkanı Gül ile 45 dakika süren görüşme sonrasında öğle saatlerinde basının karşısına çıktı ve sağduyu mesajı verip, ilk müdahale için özür diledi. Arınç, daha sonra görüşme trafiğini, Gezi parkında dozerlerin önüne çıkan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile devam ettirdi. Önder, Başbakanlıkta Arınç'la yaptığı 1 saatlik görüşmenin ardından bu kez Çankaya Köşkü'ne çıktı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. ANKARA
'İLK OLAYDA ŞİDDET GÖREN HERKESTEN ÖZÜR DİLERİM'
Çankaya görüşmesi sonrasından TBMM'de Grup konuşmalarının bitmesini bekleyip saat 12.00'de basın toplantısı düzenleyen Başbakan Vekili Bülent Arınç, "Haklı eylemlere polisin gazla müdahalesi olayları çığırından çıkardı. O ilk olayda çevre duyarlılığı ile hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlış ve haksız. O yurttaşlarımızdan özür diliyorum" dedi. Arınç, "Başbakan vekiliyim, konuştuklarımız hükümetimizin düşünceleridir" sözleriyle başladığı basın açıklamasında şu mesajları verdi:
'İNATLAŞMAYIZ'
Yaşam tarzları bizim için son derece değerlidir ve hassastır. Toplumla inatlaşacak değiliz.
Biz ülkeyi yönetirken yanlış da yapabiliriz. Olaylar başladığında meseleye net bakabilseydik bunun bir çevre duyarlılığı olduğunu görürdük.
Üslup şüphesiz önemli. Doğru olan yöneten insanların üsluplarının çok daha yapıcı ve kucaklayıcı olmasıdır. Olaylar ilk başladığında bunun çığırından çıkabileceğini düşünmüş, uyarmak amacıyla farklı bir üslup kullanılmış olabilir. Bugün geldiğimiz noktayı meşru göstermek mümkün değil.
Ben yaşadığımız olaylardan ders çıkardığımızı söyleyebilirim. Eksiğimizi gördük. O ilk olayda çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlıştır o insanlarımızdan özür diliyorum. Ama sokaklarda tahribat yapanlara özür borcumuz olduğunu düşünmüyorum. Olaylarda 110 polis aracı tahrip edilmiştir, 207 sivil araç yakılmıştır. 70 milyon TL'den fazla zarar meydana geldi.
Polisin gaz kullanmaya başlaması ve aşırı güç gösterisiyle olaylar çığırından çıkmıştır. Polisle ilgili soruşturmalar yapılıyor. İdari ve yargı açısından soruşturmalar yapılıyor.
Gözaltında çok fazla sayıda insan yok. Alınanlar bir saat sonra serbest bırakılıyorlar. 11 tane illegal örgüt var. Yaralılardan bir kısmının örgüt mensubu olduğu söyleniyor ama isim vermenin doğru olmadığına inanıyorum.
(Taksim Dayanışma Platformu) Dava açan, dernek yetkilileriyle de görüşeceğim. Yine bu konuda ilk eylemleri başlatan arkadaşlardan da dinleme imkanı bulacağım.
Taksim projesiyle ilgili gösterilen hususlara önem göstereceğiz. Orada ne yapılacağı henüz kararlaştırılmamıştır. Gezi parkına, topçu kışlasına ne yapılacağı konusunda farklı düşünceler vardır. Bütün taraflarla müzakere edeceğiz. Büyükşehir belediyesi bir referandum da yapabilir. Bunu gönülden desteklerim.
SOSYAL MEDYA
Bazı merkezlerden olayların yönlendirildiğini biliyoruz. Tweetlere girin, ABD'deki merkezden server kullanarak talimat yağdırıyorlar.
Dış basında dezenformasyon var. Türk basınının gösterdiği duyarlılığı uluslararası kanallar göstermediler. Bu olayları bazı gaflet içindeki insanlar, bir Arap baharına benzetme gayreti içinde. Hükümetimiz devletimiz güçlüdür. Sokak olaylarına pabuç bırakacak noktada değiliz.
Bugüne kadar gösterileri sabırla izleyen vatandaşlarımızdan sabır ve sağduyu bekliyoruz. Anne babalardan rektörlerden, medyada sağduyu bekliyoruz. STK'larımızın gerginliği düşürecek bir tavır içinde olmalarını rica ediyoruz. KESK gibi DİSK gibi güçlü sendikalarımızın bu olaylar karşısındaki tutumlarının toplumsal barışı bozmayacak durumda olacağını tahmin ediyorum.