İtalya'nın
Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante, yıllardır Türkiye'ye karşı AB'de bulunan atmosferin değiştiğini belirterek "Bu süreçte Fransa da değişiyor" dedi. Büyükelçi, çözüm sürecine ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Müzakere zordur biliyoruz ve uzundur ama müzakereden başka yol yoktur." İşte hız motoru yerine bir İtalyan klasiği olan vespalara düşkünlüğünü gizlemeyen Büyükelçi Scarante'nin sorularımıza verdiği yanıtlar:
Türkiye-AB ilişkilerinde hareketlenme bekliyor musunuz?
Türkiye'nin ve AB'nin çıkarı ortaktır. Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyoruz. Türkiye olmadan daha iyi bir AB mümkün değil. Bizce süreç açık tutulmalı. Yıllardır zorluklara rağmen süreç açık tutuldu. AB'deki genel atmosfer değişiyor ve Türkiye'nin katılımı yönünde daha olumluya dönüşüyor. Gelecek Türkiye'nin lehine olacak. Fransa da değişiyor."
Açılım sürecini nasıl buluyorsunuz?
Son yıllardaki en önemli ve en zor adım. Açılım sürecini tüm AB ülkeleri olarak destekliyoruz çünkü doğru adım bu. Hükümetin adımı doğru. Müzakere zordur biliyoruz ve uzundur ama müzakereden başka yol yoktur. Tüm krizler ve çatışmalar sadece müzakere ile çözülebilir. İtalya da benzer dönemlerden geçti. 1960'lardaydı, Kuzey İtalya'nın bağımsızlık isteği. Bu bitti çünkü müzakere ile çözüldü. Zayıf olduğumuz için değil güçlü olduğumuz için masadaydık.
Türkiye AB'den uzaklaşıyor mu?
Türkiye'nin AB'ye katılımı tarihten geliyor, siyasetten geçmiyor. Avrupa sizin geçmişiniz. Türkiye de Avrupa tarihinde yer alıyor. Avrupa sizin geleceğiniz. Çünkü ticaretinizin yüzde 40'ı Avrupa'yla. Her hükümet ne yaptığı ile değerlendirilmeli. Hükümet de son yıllarda yavaş fakat AB hedeflerine doğru ilerledi. Bunu da takdir ediyoruz.
Son alkol yasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Alkol yasakları bizde de var. Yasanın birçok hükmü bizim yaptıklarımızla aynı. İtalya'da da birçok yerde, mesela otobanda alkol alamazsınız insanları korumak için. Mesela büyük bir konser olduğunda alkol sadece belli bir yerde satılır. Gece yarısından sonra alkol dışarıda satılmaz. Böyle bir düzenlemenin kişisel özgürlüklere dokunduğunu düşünmüyorum."