ABD Başkanı Barack Obama
Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından hemen sonra başlayan Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ortaklığımız sürüyor. NATO müttefikleri olarak, 60 yıldan fazladır ortak güvenliğimizi savunduk. Ve ABD olarak, toplumsal hayatımızı zenginleştiren çok sayıdaki Amerikalı Türk için müteşekkiriz.
Bugün, arkadaşım Başbakan Erdoğan'ı tekrar Beyaz Saray'da ağırladığımda ittifakımızın bir sonraki adımlarını belirleyeceğiz. Bu, iki halka da güvenlik, refah ve ilerleme getiren bir ortaklık.
Kişisel olarak Başbakan Erdoğan'ın ziyareti, görevimin ilk yılında Ankara ve İstanbul'a ziyaretim sırasında onun ve Türk halkının bana gösterdiği misafirperverliğe karşılık vermek için yeni bir fırsat olacak. Başkan olarak ilk ziyaretimi Türkiye'ye yapmamın nedeni, Türk dostlarımla ilişkileri daha da derinleştirmeyi istemem. 4 yıl sonra, ABD-Türkiye ilişkileri, her zamanki kadar güçlü ve Başbakan Erdoğan'ın ziyareti işbirliğimizi birkaç önemli alanda geliştirmemizi sağlayacak.
Öncelikle, ortak güvenliğimize dair kesin sorumluluğumuzun altını çizeceğiz. NATO'nun Türk halkını korumak için Patriot füze savunmasını konuşlandırmasının gösterdiği gibi, müttefik olarak ortak savunmamıza olan bağlılığımız sarsılmaz. PKK'nın şiddeti çok sayıda masum yaşama neden olduktan sonra Türkiye'de kalıcı barış için başbakanın başlattığı cesur çabaları alkışlıyorum. Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'nin kendisini terörizme karşı savunma hakkını tam anlamıyla destekliyor. Ayrıca hukukun egemenliği, iyi yönetim ve insan haklarını geliştirme çabalarını da destekliyor.
Bu yıl meydana gelen Ankara'daki büyükelçiliğimize karşı düzenlenen saldırıda ülkelerimizin omuz omuza durduğu gibi, geçen hafta Reyhanlı'da masum Türk sivillerin ölümüne yol açan zalimce patlamaları kınıyoruz. Türk dostlarımıza, "Başınız sağ olsun" diyoruz. Washington'da, El Kaide gibi terörist gruplardan gelen tehditler de dâhil olmak üzere, güvenlik işbirliğimizi derinleştirmek için fırsatımız olarak.
İkinci olarak, ABD-Türkiye ticaretini artırıp halklarımız için daha fazla iş yaratabiliriz. Havacılık şirketlerimiz 3.5 milyar dolarlık bir anlaşma kapsamında en gelişmiş helikopterimizi beraber yapmak üzere çalışıyor. Amerikan ve Türk ilaç ve araştırma şirketleri, ortaklıklar kurarak Türk sağlık sistemini zirveye çıkarabilir. Türkiye'nin artan enerji ihtiyacını karşılamak için temiz enerji ve enerji verimliliği konularında beraber çalışabiliriz. Ve bizim teknoloji şirketlerimiz, Türk çocuklarının eline en gelişmiş eğitim araçlarını verip Türkiye'yi bölgenin eğitimsel yazılım ve inovasyon merkezine dönüştürebilir.
Aynı zamanda, öğrenci değişim programlarının kapsamını genişletip, Türkiye'ye daha fazla Amerikalı, ABD'ye de daha fazla Türk öğrenci getirebiliriz. 4 yıl önce Türkiye'de tanıştığım inanılmaz öğrenciler gibi, bu genç insanlar Türk inovasyonuna ivme kazandırıp Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefini gerçekleştirmesine yardımcı olabilir.
Üçüncü olarak Başbakan Erdoğan ve ben, ikimizin de ortak ilgi alanı olan İsrailliler ve Filistinliler arasında adil ve kalıcı barış ve Mısır ve Libya'daki demokratik geçişi desteklemek dâhil olmak üzere, bölgesel sorunlara da değineceğiz. Ve İran'a karşı getirilen yaptırımların Türkiye gibi ülkelere bir maliyeti olduğunu kabul etsek de, Türkiye dâhil tüm bölge için tehdit oluşturacak nükleer silah sahibi bir İran olmaması için beraber durmalıyız.
Ve en acil olarak, Esad rejiminin Suriye halkını korkunç bir şekilde katletmesini durdurmak için beraber çalışmaya devam etmeliyiz. Başbakan Erdoğan ve ben, ılımlı muhalefeti güçlendirip Beşar Esad'ın olmadığı demokratik Suriye'ye hazırlık için Esad rejiminin üzerindeki baskıyı artırmaya nasıl devam edeceğimizi konuşacağız. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'ye sığınıp inanılmaz cömert Türk halkına çok şey borçlu olanlar dâhil, Suriyeli mültecilere insani yardım sağlamaya devam edecek.
Son olarak, Türkiye'nin dünya çapında artan rolü kapsamında, Başbakan Erdoğan'la küresel sorunları görüşmeyi dört gözle bekliyorum. Askeri birliklerimiz, kısa süre sonra güvenliğin yerel güçlere geçeceği Afganistan'da beraber cesurca hizmet veriyor. Beraber, Afrika'nın güvenliği ve istikrarını destekliyoruz. Ve G-20 üyeleri olarak, kendi insanlarımız için iş ve fırsat yaratmaya odaklanarak küresel ekonomik canlanmanın sürdürülebilir olmasını sağlayabiliriz.
Bu son derece kapsamlı bir gündem ama hem ülkelerimizin paylaştığı menfaatleri hem de Türkiye'nin dünyadaki benzersiz yerini yansıtıyor. Dört yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde söylediğim gibi, "Türkiye'nin büyüklüğü, sizin her şeyin ortasında olabilme yeteneğinizde yatıyor. Burası Doğu ve Batı'nın ayrıldığı yer değil. Burası, onların birleştiği yer."
Başbakan Erdoğan'ı Washington'da tekrar misafir etmeyi iple çekiyorum. Ve büyük ülkelerimizin beraber çalışmaya devam edeceğine inancım tam. İttifakımız, halklarımızın hak ettiği güvenlik, refah ve ilerlemeyi getirmeye devam edecektir.