Transatlantik Toplantısı ve Suriye'nin Dostları Grubu Zirvesi için İtalya'ya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Roma yolunda önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, "İnsanlık trajedisi yaşanıyor" dediği Suriye için iki kritik önerisini bir kez daha gündeme getirdi: "İnsani yardım koridoru açılmalı, uçuşa yasak bölge ilan edilmeli!" Davutoğlu, 1 Mart'ta Ankara'da olması beklenen ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry ile ilk kez Roma'da bir araya geldi ve ön değerlendirme yaptı. "Uluslararası toplumdaki kayıtsızlık ve acziyet nedeniyle Türkiye'de hayal kırıklığı var" diyen Davutoğlu, uçak sohbetimizde şu mesajları verdi:
İnsani Yardım Koridoru (İYK) bir an önce garanti altına alınmalı. Bizim istediğimiz Hama'ya, Humus'a Dar'a'ya ulaşılamayan bölgelere uluslararası garanti altında İYK'ların açılması ve bunu kim engellerse ona müeyyide uygulanması.
Bence uçuşa yasak bölge ilan edilmeli. Çünkü bu bir savaş suçuna dönüştü. Rejim, Scud füzesi gönderiyor, sivil katliam yapıyor.
BM'nin daimi üyelerinin hesabı farklı olabilir ama insani yardım her türlü hesabın ötesindedir. İYK'yı hükümet engelliyorsa hükümet, muhalefet engelliyorsa muhalefet kim olursa olsun onlara tavır alacak, müeyyide uygulayacak bir karar çıkarılsın BM Güvenlik Konseyi'nden.
BM'den beklenen iyi niyet beyanı değil. Bu konuda net tutum alınmalı. Rusya ile de konuşulmalı. Benim kastettiğim savaş suçlarının oluşmasını engelleyecek tedbir alınması. Bu uçuşa yasak bölge de olur başka önlem de. Denir ki 'Şu kadar süre zarfında Scud füzesi kullanmak da dahil savaş suçlarına son verilemezse şu müeyyideler uygulanacaktır.' Eğer muhalefet yapıyorsa ona da, savaş suçu işleyenler müeyyidesi uygulanmalı. Ama niyet yok. İnsanı isyan ettiren de bu, niyet yok.
CHP'YE ELEŞTİRİ
(CHP'nin eleştirileri) Samimi eleştiri olsa kabul ederim ama gelen eleştiri tamamen yıpratma amaçlı. Yapılmak istenen bizim paradigmayı yıkmak. Peki yıktınız, yerine ne getirecek CHP? Sayın Faruk Loğoğlu, Suriye Ulusal Konseyi ile konuştuktan sonra "Ne muhalefetin ne de rejimin yanındayız" dedi. Ama Suriye'de üçüncü bir taraf yok ki. Tasvip etmem ama "Rejimin yanındayız" dese bile bir şey. Bizim Esad'ın yanında duracağımızı düşündüler. İnanın eğer biz Esad'ın yanında dursaydık, bizi bu kez daha ağır eleştireceklerdi.
Bölgede tek bir savaş yok ki. Gazze'de de savaş vardı, müdahale ettik. Irak'taki gerilim malum. Çevremizde birçok devlette sorunlar var. Ya devlet içinde bir bütünlük yok ya içerde herkes farklı tutumlar gösteriyor ya ciddi ekonomik krizlerle boğuşuluyor ya da hükümet krizleri var. Şimdi tüm bu ülkeleri biz mi karıştırıyoruz? Onların krizinden de beni sorumlu tutarsan ne diyeyim pes!
Ortadoğu'da Türkiye'nin "evet" demediği bir barış meşru değil. Türkiye'nin psikolojik gücü arttığı için ABD yönetimi İsrail'le ilişkilerin düzelmesini istiyor.
MAKALELERİNİ KİTAPTA TOPLADI
Başbakan Başdanışmanı olmadan önce 2002 yılından itibaren henüz akademisyenken yaptığı konuşma ve verdiği mülakatları bir kitapta toplayan Davutoğlu, "Şimdi bizi eleştiren yazarlar son 10 yıllık makalelerini arka arkaya yazsa neler çıkar acaba? Bu, tutarlık anlamında bir sınamadır. Yapmış olduğum değerlendirmeleri uygulamada da gördüğümden bu benim için bir meydan okumadır" dedi. Küre Yayınları'ndan çıkan kitabın arka kapağında şu tespitler yer aldı: "İnsanlık tarihini şekillendiren birçok medeniyet birikiminden harmanlanan tarihi ve çok boyutlu eşsiz coğrafyasıyla Türkiye, tarihî akışın seyrini belirleyebilecek ülkelerin başında gelmektedir. Kitabı oluşturan metinler, 2002-2009 yılları arasında, Türkiye'nin, bu potansiyelini gerçekleştirmek amacıyla yürütülen gayret ve çalışmaların bir hasılasıdır. Özelliği ve özgünlüğü, tarih akarken ve süreç işlerken konuşulmuş ve yazıya dökülmüş olmalarıdır. Bir siyaset yapımcı olarak tarihin şekillenme süreci içinde bulunurken, bir taraftan da tarih yazımına katkıda bulunmaya çalışmanın doğurabileceği sonuçların farkındayım. Ancak tarihin bu derece hızlı aktığı dönemlerde yaşanan olaylar çok kısa sürede tarih haline dönüşür ve an ile tarihi ayırt etmek gittikçe zorlaşır. Olayları içinden yaşamama rağmen, ben dahi bu metinleri yeniden okuduğumda, üzerlerinden çok uzun yıllar geçmiş hissine kapıldım. Ümit ederim ki, bu metinler tarihî süreçlerin daha doğru anlaşılmasına katkıda bulunur."
'MAZLUMLARIN YANINDAKİ BABAM'
Bakan Ahmet Davutoğlu için Roma yolunda uçakta küçük bir doğum günü partisi düzenlendi. Uçuş ekibinin hazırladığı pastadaki mumları üfleyen Davutoğlu, pastayı kesmekte zorlandı ve mutfak işlerinde iyi olmadığını söyledi. Çalışma arkadaşlarının dolma kalem, kravat, kol düğmesi hediye ettiği Davutoğlu için heyecan verici sürpriz ise eşi Sare Davutoğlu'nun uzattığı mektup oldu. Kızı, 12 yaşındaki Hacer Bike Davutoğlu'nun, pembe kağıda el yazısı ile yazılmış "Babam İçin" başlıklı mektupta, "Benim düşünceli babam. Mazlumların yanındaki babam" ifadeleri dikkati çekti. Gözleri dolan Davutoğlu, "Bu bilince erişmesi, mazlumların yanında vurgusu yapması benim için çok değerli" dedi.