Kamuoyunun Berfo Ana diye tanıdığı 105 yaşındaki Berfo Kırbayır, ömrünün son 33 yılını 12 Eylül 1980 darbesinde evden alınan ve bir daha geri dönmeyen oğlunu bulmaya adamıştı. Berfo Kırbayır, 12 Eylül döneminin Genelkurmay Başkanı Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandıkları ve rahatsızlıkları nedeniyle gelmedikleri 12 Eylül davasının duruşmasına ambulansla gelerek, müdahil oldu. ''Berfo Ana'', ilerleyen yaşına rağmen, kayıp annelerin verdiği birçok etkinliğe katıldı, oğlu Cemil Kırbayır ve diğer kayıpların bulunması için kayıp yakınları ile birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de görüştü.
Oğlu gelecek diye evinin kapısını hep açık bırakan, belki tanımaz diye evini boyatmayan Berfo Ana "tek dileğim ölmeden oğlumun mezarını görebilmek" demişti.
Kaybolan oğlunu 33 yıl arayan ve bugün İstanbul'da 105 yaşında vefat eden Berfo Ana'nın oğlu Mikail Kırbayır, annesinin adaletin simgesi olduğunu söyledi. Kırbayır, "Evladının mezarına karanfil koyma hakkını elinden aldılar. Anneciğim Cemil ile mahşerde buluşmaya gitti." dedi.
Ataşehir'de sabaha karşı vefat eden Berfo Kırbayır'ın (105) cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı morguna götürüldü. Kırbayır'ın cenazesinin yarın memleketi Ardahan'a götürüleceği öğrenildi. Bu arada, cenazenin binadan çıkartılması sırasında Kırbayır'ın kızı ve yakınları, "Anacığım, sana Cemil'in kemiklerini çok gördüler." diye ağladı.
Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açıklama yapan Berfo Kırbayır'ın oğlu Mikail Kırbayır, "Adaletin simgesiydi. Çeyrek asırdır yargısız ve keyfi infazlar sonucu evladını kaybeden bir annenin çığlıkları sınır ötesine ulaşmasına karşın maalesef yetkililer, evladının mezarına bir karanfil koyma hakkını elinden aldılar. Cemil ile mahşerde buluşmaya gitti." diye konuştu.
Annesinin, kardeşi Cemil'in kemiklerine ulaşmak için yıllarca çok mücadele ettiğini söyleyen Kırbayır, Ancak nasip olmadı. Onun gitmesi demek, bu mücadelenin bittiği anlamını taşımıyor. Cemil'in kemiklerini bulup yanına defnedeceğiz. Bu bizim sözümüzdür. 'Cemil'in kemiklerini bulmadan beni mezara gömmeyin' yüküyle baş başayız. Bu bağlamda ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bu ağır yükü kim bizim omzumuzdan kaldıracak?" ifadelerini kullandı.