Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BDP'li 9 milletvekilliyle Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk'un dokunulmazlığının kaldırılması için düzenlenen fezlekeyle ilgili bir şey söylemek istemediğini belirterek, ''Niyetlerimizin çok ötesinde birçok konu yansıyor. Bizim söylediklerimizin üzerinden farklı farklı herkes şeyler çıkarmaya çalışıyor. Bundan da rahatsızım açıkçası'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili sorusu üzerine Gül, bu konuyla ilgili artık söyleyecek bir şey olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Niyetlerimizin çok ötesinde, bakıyorum birçok konu yansıyor. Bizim söylediklerimizin üzerinden farklı farklı herkes şeyler çıkarmaya çalışıyor. Bundan da rahatsızım açıkçası. O bakımdan bir şey söylemek istemiyorum. Görelim, bakalım inşallah memleket için hayırlısı neyse o olur'' diye konuştu.
Filistin'in BM'de gözlemci devlet statüsü kazanmasına yönelik soruyu da yanıtlayan Gül, ''Bu aslında dünya vicdanının yansımasıdır'' dedi. Oylamada, 10'un altına, iki elin parmağından daha az ülkenin ''hayır'' dediğini anımsatan Gül, ''Ama bütün dünya, her kıtadan, gelişmiş, gelişmemiş her ülkeden devletler ise Filistin devletinin devlet olma hakkını açıkça teslim ettiler. Dolayısıyla bu, dünya vicdanının yansıması açısından çok önemli. Ümit ederim ki buna 'hayır' diyenler bundan ders çıkarsınlar. Çünkü bu kadar dünya vicdanı, bu şekilde seslendirildikten sonra buna karşı gelmek kendilerini çok yıpratacaktır'' dedi.
İsrail'in tepkisinin ise kendisini daha da dünya vicdanında mahkum edecek şekilde olduğunu belirten Gül, şunları kaydetti:
''İllegal, uluslararası hukuka da dayanmayacak şekilde yerleşim yerleri yapmakta, bir nevi başkasının toprağında inşaat, ev yapmakta, bunu dünyanın gözü önünde yapmakta ve zaten bunun için barış süreci tıkanmıştı. Bunun için görüşmeler tekrar başlamazken, şimdi çok daha tehlikeli bir adım atarak, yeni yerleşim yerleri yapma kararı aldı ki bu Filistinliler arasındaki, özellikle Kudüs'teki irtibatı kopartmaya dönük bir adım. Çünkü yer, konum olarak seçtikleri yer böyle, bu çok tehlikeli neticeler doğurur. Nitekim birçok Avrupa ülkesi de bunu gördüğü için İsrail'i ikaz etti. Ümit ederim ki, İsrail bunu yapmaz. Çünkü bunun da çok büyük neticeleri olur ve neticeleri de muhakkak kendi aleyhine tecelli edecektir.''
Bir gazetecinin, ''Suriye'nin, önlem alınmazsa yeni bir Somali olma tehlikesinde olduğu uyarısında bulunuldu. Siz, böyle bir tehlike görüyor musunuz?'' sorusu üzerine Gül, ülkeler arasında kıyaslama yaparken, hepsinin şartlarının farklı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Somali'nin tek aynı ırktan, aynı mezhepten, aynı dinden ve aynı dili konuşan insanlardan oluştuğunu, ülkede hiçbir mezhep, etnik ayrım olmadığını, konuşulan farklı bir dil bulunmadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
''Dolasıyla Somali meselesi tamamıyla ayrı. Suriye'ye gelince, Suriye'de maalesef rejimle problem. Bugünkü rejim artık çok eskide kalmış bir sistem. Herkes buna ayaklanmış vaziyette aslında. Kimi fiilen ayaklanmış vaziyette, kimi gönülden ayaklanmış vaziyette. Muhalefetin son yapısına da dikkat ederseniz zaten Suriye halkının bütün kesimlerini, herkesi içine alacak şekilde yeniden yapılandılar. Yani rejimin yanında zannedilen farklı mezhepteki insanları da temsil eden kişiler muhalefetin içerisinde. Ümit ederiz ki, bu kaos Suriye'de uzun sürmez.''