Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konukevi'nde bir araya gelen milletvekilleri adına açıklama yapan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, cezaevlerinde Kürt sorununun çözülmesi, diyalog ve müzakerenin önünün açılması, barışın gelmesi, temel hak ve özgürlükler üzerindeki engeller kalksın diye bedenini açlığa yatıran tutsakların eyleminin 60. günü olduğunu söyledi. Bu taleplerin aslında tüm Türkiye'nin, barış isteyen, çözüm isteyen, demokrasi isteyen herkesin ortak talebi olduğunu belirten Kışanak, "Kürt sorunu çatışma ve şiddet üreten bir sorun olarak, çözemediğimiz bir sorun olarak bugüne kadar geldi. Cumhuriyetin bütün tarihi de bu sorunu çözmek yerine farklı kültürde olan herkesi kabullenen, kapsayan, demokratik bir cumhuriyet olsun diye büyük mücadeleler verilerek bugüne geldi. Ne yazık ki cumhuriyeti demokrasi ile buluşturmak, Kürt sorununu çözmek, Türkiye'deki tekçi zihniyeti ortadan kaldırarak tüm yurttaşları kapsayan demokratik bir yönetim inşa etmek ne yazık ki mümkün olamadı' dedi.
'BUGÜN İTİBARİ İLE 384 KİŞİ ARTIK CİDDİ DERECEDE RİSK ALTINDA'
Kışanak, bu sorunun bugün cezaevlerinde bedenini ölüme yatırmış tutsaklarında temel gündemi halinde olduğunu kaydetti. Herkesin çözmek zorunda olduğu bu sorunu sadece tutsakların omzuna bırakamayacaklarını söyleyen Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Artık bir dakika bile zamanımız yok. Eğer hemen şimdi en kısa zamanda çözüm bulunamaz, olası ölümler engellenemezse, Türkiye'nin siyasi tarihine çok büyük bir kara leke damgasını vurmuş olacak. Hepimizin vicdanlarında büyük bir yara açılacak. Kürt halkının toplumsal hafızasında yeni bir travma sayfası açılacak. Herkesi bir kez daha vicdanının sesini dinlemeye, vicdanının sesini dinlemelerini hatırlatmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bugün itibari ile 384 kişi artık ciddi derecede risk altında. Biz bir kez daha herkesi sağduyu ile vicdanının sesini dinleyerek, insanlığını hatırlayarak düşünmeye, sorunun çözümüne katkı sunmaya davet ediyoruz. Cezaevlerinde bedenlerini açlığa yatıran tutsaklar aslında bir çığlık attılar. 60 gün boyunca tüm eylem ve etkinlikler yasaklandı. Tüm Türkiye halkını bu sessiz çığlığı yükseltmeye davet ediyoruz. Sokaklarda, meydanlarda bu talepleri ne kadar güçlü sahiplenirsek, çözüm için ne kadar direniş ortaya koyarsak ölümü önlemek bu kadar basit olacak.'
'HAYATLAR KARARMASIN DİYE BİZ BİR AKŞAM KENDİMİZİ KARANLIKTA BIRAKABİLİRİZ'
Kışanak, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarının kamuoyunda olumlu bir hava estirdiğini de dile getirdi. Çözüm olsun diye herkesin elindeki bütün imkanları seferber ederek mücadele etmesi, direnişini ortaya koyması gerektiğini anlatan Kışanak, 'Yarın tüm illerde halkımızı, herkesi tutumunu ortaya koymaya, cezaevleri önünde kitlesel açıklama yapmaya davet ediyoruz. Herkesi evinin, iş yerinin ışıklarını söndürmeye davet ediyoruz. Hayatlar kararmasın diye biz bir akşam kendimizi karanlıkta bırakabiliriz. Yarın akşam saat 19.00'dan itibaren ışıkları kapatarak cezaevlerine destek vermelerini istiyoruz' diye konuştu.
Kışanak, milletvekilleri ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte süresiz, dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını belirterek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
'Bu ülkeye barış gelecekse, çözüm olacaksa, demokrasi gelecekse, bu bizim de sorumluluğumuzdur. Bu yükü biz omuzlarımıza alıyoruz. DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, BDP Eş Başkanı ben Gültan Kışanak, Hakkari milletvekilimiz Adil Kurt, İstanbul milletvekillerimiz Sırrı Süreyya Önder ve Sebahat Tuncel, iki gün önce açlık grevine başlayan Diyarbakır milletvekillerimiz Emine Ayna ile Van milletvekilimiz Özdal Üçer, BDP milletvekilleri adına bu sorumluluğu üstlenmek için bugün bu eylemi burada kamuoyu ile paylaşıyoruz. Yine tüm belediye başkanlarımız adına Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de bizimle birlikte bu tarihsel sorumluluğu arkadaşlarımız adına yürütmek için burada. Arkadaşlarımızın eylemi sona ererse bizde eylemimizi sona erdireceğiz. Ancak bir çözüm bulunmazsa bizler de arkadaşlarımız ile birlikte sonuna kadar yürümeye kararlıyız.'
DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk da, "Cezaevlerinde açlık grevinde bulunan mahkumların talepleri taleplerimizdir. İşte bizde milletvekilleri olarak tüm kamuoyuna bu talepleri sahiplendiğimizi belirtiyor, bugün itibari ile açlık grevine başladığımızı ilan ediyoruz' şeklinde konuştu.
Baydemir ise, zalimle aralarına mesafe koymanın zamanının gelip geçtiğini söyledi.