TBMM Başkanı Cemil Çiçek, kamuoyunda tartışılmak üzere 11 maddelik
'Teröre Karşı Ulusal Mutabakat' teklifinde bulundu.
Çiçek, mutabakat metnini açıkladığı basın toplantısında,
'Terörle mücadelede etkin ve kalıcı başarının sağlanmasında ulusal bir mutabakat ortamının tesiri büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, başta siyasî partiler, sivil toplum kuruluşları ve ülkemizin birlik ve bütünlüğünün korunmasında büyük fedakârlık sergileyen şehit yakınları ile terör kurbanlarının aileleri olmak üzere, toplumun her kesimini kapsayacak daha etkin bir ulusal mutabakatın tesisi gerekmektedir. Bu şekilde teröre karşı güçlü bir ortak toplumsal tepki sergilenebilecek, terörle mücadeledeki birlik ve beraberlik daha da güçlendirilecektir' dedi.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in tam yerinde ve zamanında yaptığı
'millî mutabakat' çağrısını gönülden destekliyoruz. Bu çağrıyı ve 11 maddelik metni, terörle ilişkisi bulunmayan herkesin onaylayacağına inanıyoruz.
Lâkin
PKK-KCK terör örgütünün
Meclis'teki temsilcisi olan ve bizzat terörü destekleyen
BDP'yi normal bir siyasî parti olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira
BDP, terör örgütünün uşaklığını yapan ve
Türkiye'nin bölünmesi için çalışan bir kuruluştur. Bu gerçek, elbette
Başkan Çiçek tarafından da çok iyi bilinmektedir. Ancak
Çiçek'in, yayınladığı ulusal mutabakat çağrısına
BDP'yi de dahil etmesi, siyasî ve hukukî bakımdan doğru bir davranıştır.
***
Teröre Karşı Ulusal Mutabakat metninde, önce terör örgütlerine katılmış herkese
'silâhlarını bırakmaları çağrısı'nda bulunulmakta; terör ve şiddet yöntemlerine başvurulması, bunun mâzur gösterilmesi, desteklenmesi ve teşvik edilmesi reddedilmektedir. Bu durumda,
BDP'nin, terör örgütünün bir parçası olarak terörü desteklemesi ve teşvik etmesi mümkün olamayacaktır. Bunun da
BDP tarafından kabul edilmesi ve bu ilkeye uyması söz konusu değildir.
Türkiye'de
PKK- KCK- BDP dışındaki hiçbir odak terörü onaylamamakta ve bu millî mutabakat çağrısına icabet etmektedir. Terörle mücadele hususunda
Gaziantep'te şehit cenazelerindeki duruş, bu mutabakatın âdeta sessiz bir tasvibi gibidir.
Meclis Başkanı, terörle mücadeleyi bütün yönleriyle en güzel şekilde değerlendirmiş; vatandaşlarımızın bireysel hak ve hürriyetlerini çoğulculuk anlayışıyla teminat altına alacak
'Yeni Anayasa' üzerinde de durmuştur.
Ayrıca,
Güneydoğu bölgesinin ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarının da çözümlenmesi gereğini vurgulamıştır.
Teklifin 10. maddesinde,
'Bu mutabakata taraf olan siyasî partiler ve STK olarak, bu mutabakattaki ilkeler doğrultusundaki her türlü işbirliğine partiler üstü bir yaklaşımla yaklaşacağımızı ilân ediyoruz' denilmekte ve terörle mücadeledeki mutabakat bütün topluma ve siyasî partilere mal edilmektedir.
***
Teröre karşı bu millî mutabakat çağrısı, zaten terörün bir parçası olan
BDP ve ırkçı- bölücü unsurlar haricinde, 75 milyon tarafında kabul edilecektir. Bu çağrıya, özellikle
CHP ile
MHP'nin katılması önemlidir. Terörle mücadeleden sorumlu olan
Hükûmet, artık sırtını bütün meşru siyasî sisteme dayayabilecektir. Buna karşılık
Hükûmet'in de terörle mücadeleyi aksatmayacak şekilde muhalefeti bilgilendirmesi gerekecektir.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i bu güzel çağrısından dolayı tebrik ediyoruz.