RedHack'in yayımladığı son belgeler arasında, 2006'da Hrant Dink'e tehdit mektubu gönderen "Demir" soyadlı kişiye ilişkin bilgiler yer alıyor. Buna göre, asıl adı Onur Esmer olan kişi, cinayet günü Ogün Samast'ın yanındaydı ve Samast'ın suikastı gerçekleştirememesi halinde Hrant Dink'i o öldürecekti.
Emniyet Müdürlüğü'nün sistemine yönelik eylemleriyle dikkat çeken hacker grubu RedHack'in yayımladığı son belgeler arasında, 2006 yılında Hrant Dink'e bir tehdit mektubu gönderen "Demir" soyadlı kişiye ilişkin bilgiler yer alıyor. Bir ihbar mektubunda yer alan bilgilere göre, asıl adı Onur Esmer olan Ahmet Demir, cinayet günü Ogün Samast'ın yanındaydı ve suikastın gerçekleşmemesi halinde Hrant Dink'i öldürecekti.
RedHack, Akıncılar adlı hacker grubunun, RedHack'i ve eylemlerini destekleyen akademisyen ve yazarların kişisel bilgilerini yayımlamasına tepki olarak bir karşı eylem gerçekleştirdi. "En başından başlayarak bugüne kadar elimize ne geçtiyse sansürsüz yayımlayacağız" diyen grubun yayımladığı belgeler arasında, Hrant Dink'i mektupla tehdit eden Demir soyadlı kişiye ait bilgiler de var. Grubun deşifre ettiği ihbarda, tehdit mektubunu yazan kişinin asıl adının Onur Esmer olduğu ve cinayet günü olay yerinde olduğu iddia ediliyor.
Bu şahsın Samast'ın suikasti gerçekleştirememesi durumunda hem Hrant Dink'i hem de Samast'ı öldüreceği öne sürülen mektupta şu ifadeler yer alıyor: "58538|155@ankara.pol.tr| Kullanıcı Adem demir ile ilgilidir. Hrant Dink e o mektubu yazan ve yollayan adem demir degildir o kişi ogün samast'la bırlıkte olay gunu ıstanbulda olan kısı yanı gercek ısmı onur esmer olan kısıdır.olay gunu kendısıde ıstanbulda Oğünün suikastını takıp ediyordu yanı acıkcası o yapmasaydı o yapacaktı hemde ıkısını bırden bıtırecektı suan onur esmer denılen sahıs tokattadır olaydan sonra tokata kactı.Bilgilerinize sunarım"
TEHDİT MEKTUBU
Bursa'dan Ahmet Demir adına 2006 Ocak ayı başlarında gönderilen mektupta "Açık ilandır: Hrant Dink, oğlunu, seni ve Serkis Seropyan'ı bir daha hiç konuşamamak üzere susturacağız. Önce oğlunu. Cesedini Ankara çıkışındaki jandarma bölgelerinin birinden alacaksın. Gestapo Türk." ifadeleri yer alıyordu.
Demir bulunamamıştı!
Demir soyadlı şahsın Dink'e gönderdiği tehdit mektubuna ilişkin Şişli Savcılığı'nda 2006 yılında bir soruşturma açılmıştı. Ancak soruşturma aranan şahsın "bulunamaması" gerekçesiyle hiçbir sonuca ulaşmadı. Demir soyadlı ismin yer aldığı ikinci olay ise cinayetten bir gün sonra 155 Polis imdat telefonuna İstanbul Ümraniye Çekmeköy'den açılan bir telefon ihbarı. Bu ihbar, Hrant Dink'in Ahmet Demir tarafından öldürüldüğü ve bu şahsın Çekmeköy ormanında bir evde kaldığı, 250 bin Dolar verilmesi halinde yerini göstereceği ve ayrıca Vali Güler'i de öldürecekleri şeklindeydi. Bu ihbara ilişkin soruşturma da, cinayet dosyasındaki pek çok konu gibi aydınlatılmadı.
DAHA ÖNCE DE BİR İHBARI DEŞİRFRE ETMİŞLERDİ
RedHack'in daha önce Ankara Emniyet Müdürlüğü ve polis bilgi ağına yaptığı "sızma"nın ardından açıkladığı ihbar mailleri arasında da Hrant Dink cinayetine ilişkin iddialar bulunuyordu. Karadeniz Vira gazetesinin eski sahibi Ahmet Topçu tarafından Ankara Emniyeti'ne gönderildiği anlaşılan e-postada, Topçu, cinayetin işlendiği saatlerde Ogün Samast ile birlikte Şişli'de olduğunu iddia ediyordu. İhbarda, "Cinayeti beraber izledik" diyen Topçu, "Hrant Dink cinayeti Veli Küçük ve ekibinin işidir.
Kaynak: Agos gazetesi