AA muhabirinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan edindiği bilgiye göre, Cumhuriyet Savcısı, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde hükümlü bulunan terör örgütü PKK'nın ''Parmaksız Zeki'' kod adlı sözde üst düzey sorumlularından Şemdin Sakık'ın bir süre önce bazı basın kuruluşlarına gönderdiği mektupta bahsettiği konularla ilgili ifadesine başvurdu.
Geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilen Sakık, Cumhuriyet Savcısı'na yaklaşık 2 saat boyunca, tanıklık ettiği ve bilgi sahibi olduğu bazı konularda beyanda bulundu.
Sakık, basın kuruluşlarına gönderdiği mektupta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ''Doğu Çalışma Grubu'' adı altında illegal bir yapılanmadan söz ederek, 1993 yılında 33 erin şehit edildiği olayın yanı sıra Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Albay Rıdvan Özden'in şehit edilmesiyle ilgili çeşitli iddialarda bulunmuştu.
"33 ER OLAYINI CUNTA YAPTIRDI"
Terör örgütü PKK'nın üst düzey yöneticisiyken düzenlenen operasyonda yakalanan ve halen Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde hükümlü bulunan Şemdin Sakık, faali meçhul soruşturmaları yürüten savcıya 'tanık' sıfatıyla ifade verdi. Sakık, Bingöl'de 33 erin cuntanın kurduğu Doğu Çalışma Grubu(DÇG) tarafından şehit edildiğini, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın kendi askerine vurdurulduğunu, Albay Rıdvan Özden'i ise DÇG'nin öldürdüğünü iddia etti.
Diyarbakır'da faili meçhul soruşturmaları yürüten özel yetkili savcı, Sakık'ı tanık sıfatıyla dinledi. Daha önce terör örgütü PKK'nın iç infazlarıyla ilgili savcıya ifade Sakık, bazı gazetelere de gönderdiği mektuplarda dile getirdiği iddiaları savcıya anlattı. Sakık, silahsız 33 erin katledildiği 1993 yılındaki olayın Doğu ve Güneydoğu'da "Doğu Çalışma Grubu" adıyla örgütlenen cunta ekibi tarafından yapıldığını belirtti. Sakık, "Batı Çalışma Grubu'nun Doğu ve Güneydoğu'daki örgütlenmesi olan Doğu Çalışma Grubu, o yıl fiiliyata geçti. 1993'te yaşanan acı hadiselerin tamamının yönetimi ele geçirmeyi amaçlayan ve kanın akmasını isteyen bu cunta ekibinin işi. 33 asker olayı bir grup kızgın PKK'lı tarafından gerçekleşti ama planlayarak, istihbarat alarak gerçekleştirdikleri bir eylem değildi. Bu askerler birileri tarafından kendilerinin önüne atıldı ve Doğu Çalışma Grubu'nun ikinci planı bu olaya dayandırılarak hayata geçirildi." ifadelerini kullandı.
Sakık'ın şunları anlattığı öğrenildi: "1993 yılında Uğur Mumcu, askeri icraatın başı Eşref Bitlis, askeri istihbaratın başı Cem Ersever, Türkiye Cumhuriyeti devletinin başı Turgut Özal, bir dönemin Asayiş Komutanı Hulusi Sayın, jandarmanın etkili albaylarından İsmail Selen, Turgut Özal'ın sağ kolu Adnan Kahveci ve daha birçok üst düzey komutan, siyasetçi ve aydın tasfiye edilerek, yerlerine savaşı bütün vahşetiyle sürdürme eğiliminde olanlar getirilerek 33 asker olayı sürecine gelindi. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın vurulduğu saatlerde bölgedeydim. Aydın'ı 'çatışma var' diyerek Lice'ye getirip orada, hemen helikopter pistinde vurdular. Anında kendilerini telsizden aramış, 'Paşanızı vuracak kadar kudurdunuz' dediğimde küfrederek telsizi kapatmışlardı."