Sağlık Bakanı Akdağ, 'Dünya Tütünsüz Günü' adlı programa katılmadan önce, gazetecilere, son günlerde kamuoyunu meşgul eden kürtaj konusu ile ilgili açıklamalar yaptı.
Kadınların büyük bir bölümünün buna karşı olduğunu vurgulayan Akdağ, "Elbette anne sağlığını tehdit eden bir sorun varsa, doğacak bebeğin bir sorunu olacaksa elbette buna karşı değiliz ve bunları tartışılır buluyoruz, basında geniş biçimde yer alan bir açıklamam var. Bu nedir? Bana deniyor ki bazı özel durumlarda hamilelik olabilir, bu durumlarda ne yapacaksınız? Bu durumda eğer annenin hayatı ya da sağlığı ile ilgili geniş bir kısıtlama getirilecekse bu çocuk sahipsiz kalmaz, bu çocuğa da devlet bakar. Bunları bizler bilimsel uzmanlar ve araştırmalarla tartışacağız daha sonra Bakanlar Kurulu'na götüreceğiz." ifadelerini kullandı.
SEZERYAN AMELİYATTIR
Sezeryanın normal doğumun yerine geçtiğine dikkat çeken Akdağ, "Sezeryan bir ameliyattır. Bir defa bunu yaptığınız zaman müteakip doğumları da bu şekilde yapmalısınız. Normal doğum olmaz mı? Birinci doğum sezaryense eğer ikinci doğum normal olabilir diyorlar fakat bunun tehlikeli olduğunu belirtiyorlar. Burada vatandaşımız sezaryene kesinlikle itibar etmemelidir, meslektaşlarım arasında bir bilgi farklılığı var siz doğum esnasında kişinin kendisi ve ailesine tehlike varsa ve bunu aksettirirseniz ne denirse razı oluyorlar." şeklinde konuştu.
'KÜRTAJ 12 EYLÜL YASASIDIR'
Türkiye'de her insanın aile hekiminin olduğunu da ifade edene Akdağ, her vatandaşın her ailenin modern planlamaya uyması gerektiği uyarısında bulundu. "İşin özeti budur." diyen Akdağ, "Tartışmaları sağlıklı götürmek lazım, tekrar söylüyorum Türkiye'de kürtaj konusu bir 12 Eylül darbe yasasıyla oldubittiye getirilmiştir. Biz şahsen sayın başbakanımız da ben de burada yaşam hakkından yanayız, kadının seçim hakkını savunanlar da var o halde bu tartışmalar devam edecek ve bu süreci sağlıklı şekilde sonlandıracağız." görüşünü dile getirdi.
"HER SEZERYAN ANNE İÇİN TEHLİKEDİR"
Bakan Akdağ'a "Peşpeşe sezaryenler olamaz mı?" sorusuna şöyle cevap verdi: "Olabilir, fakat her sezaryen anne için tehlike olduğu için ilk doğumdan sonra eğer devam eden doğumlar da aynı şekilde gerçekleşecekse tehlike teşkil eder. Ana amaç bellidir ama bunun elbette ikincil yararları üzerinde de tartışacağız. Ben diyorum ki eğer kürtaj sadece annenin yada bebeğin sağlığıyla ilgili bir durumdan dolayı yarın serbest bırakılacaksa, o zaman belli sıkıntılarla doğan çocukları devlet sahipsiz bırakmayacaktır. Ancak böyle bir kararı da henüz almış değiliz, Türkiye'de kürtaj şuanda 10. haftaya kadar koşulsuz şekilde serbesttir, dileyen bu haftaya kadar anne karnındaki bebeği aldırabilir. Neden kadın örgütleri, insan hakları ile ilgilenen kişiler yada sizler bunu vurgulamıyorsunuz. 10 haftadan sonra kolu, bacağı artık kan dolaşımı başlayacak olan bebeğin anne karnından kazınmasının adıdır kürtaj, bundan bahsediyorum ben."
Gazetecilerin "4 hafta konusunda neden ısrar ediyorsunuz? sorusuna ilişkin de Akdağ, bunu gedeme kendilerinin getirmediklerini söyledi. Akdağ, 4 hafta konusu tartışmasının bir sonuca varacağını ve bunun da bilimsel kurulun çalışması sonucunda şekilleneceğini ifade etti.
SİGARA YASAĞI CEZALARI
Gazetecilerin sigara yasağı ile ilgili de sorularını cevaplayan Akdağ, "Sigara yasağı deliyor bir önleminiz var mı?" sorusuna şu cevabı verdi: "Miktarı 10 milyonları bulan cezaların olduğu, bunun dışında yüzde 95'e yakın olarak bir uyum olduğunu biliyoruz, ben bunun dışında basına da teşekkür etmek istiyorum, yasaklara uymayan yerleri ifşaa edenler var bunları görüyoruz. Konuyla ilgili de bir yasa çalışmamız söz konusudur."