Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Danıştay'ın "19 Mayıs Genelgesi"nin yürütmesini durdurması kararına ilişkin soruları yanıtlarken "19 Mayıs kutlamalarıyla ilgili genelgenin yürütmesinin durdurulması meselesi, doğrusunu söylemek gerekirse bence hukuki bir garabet. Bunu, altını çizerek de söylemek istiyorum" dedi.
'AYNI ŞEYİ SÖYLEDİK'
Bakan Dinçer İstanbul'da Esenler Askerlik Şubesi'nin açılışının ardından basın mensuplarının konuya ilişkin sorularını yanatlıdı. Dincer, yürütmeyi durdurma kararının gerekçesine bakıldığında, bir üst hukuk normu olan yönetmeliklerde 19 Mayıs'ın nasıl kutlanacağına dair her türlü ayrıntının yazıldığının ifade edildiğini belirtirek şöyle konuştu: "Bunun için de yeni bir idari düzenleme yapmaya gerek olmadığı söyleniyor. Zaten bizim yayınladığımız genelge de yönetmeliğin gereklerine uygun olarak davranılması şeklindeydi. 1980'den bu zamana kadar yönetmeliğin gereği olmayan pek çok iş ve uygulama 19 Mayıs törenlerine dahil edilmişti. MEB'in yaptığı genelge ise 'bundan sonra yönetmelik neyi emrediyorsa ona uyun' şeklindeydi." Aslında Danıştay'ın aynı zamanda yönetmeliklere "uyun" talimatı verdiğini ifade eden Dinçer, "Ancak ne gariptir ki bizim genelgemiz de aynı şeyi söylüyordu. Öyleyse verilen bu kararın ne anlama geldiğini hep beraber sorgulayabiliriz" dedi. Ömer Dinçer, "Biz 19 Mayıs'larımızı, 23 Nisan'larımızı, 29 Ekim'lerimizi bu halkın da benimsediği bir tarzda daha coşkulu bir şekilde kutlayacağız. Çünkü inanıyoruz ki 23 Nisan, 19 Mayıs 30 Ağustos, 29 Ekim bizim ortak değerlerimizdir. Bu ortak değerleri bütün toplumu birleştirecek şekilde kutlayacağız. Yani yukarıdan otoriter bir tarzla ve herkesin neyi nasıl kutlayacağını belirleyen bir yapı içerisinde bayram kutlanmaz. Bayram halka ait bir şeydir, gence ve çocuğa, öğrenciye ait bir şeydir" şeklinde konuştu.
'YÖNETMELİK GELİYOR'
Dinçer açıklamaların şöyle sürdürdü: "Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamı kutlama şekilleriyle alakalı ortak bir çalışma yürütüyordu. O çalışma neticelendi. Onunla ilgili yeni bir yönetmelik çıkacak. Bu kez biz sadece 19 Mayıs'ı değil, 23 Nisan'ı, 30 Ağustos'u ve 29 Ekim'i kutlama yöntemini hep birlikte yeniden düzenleyeceğiz." Dinçer davayı açanlara ise şu mesajı gönderdi: "Onlar davayı açarken, 'biz bu bayramı coşkuyla kutlama hakkına sahibiz' diyorlardı. Evet, bu ülkede yaşayan herkes bu bayramı coşkuyla kutlama hakkına sahiptir ama o kutlama yöntemiyle alakalı süreçleri belirleme hakkı da bu ülkenin hükümetine aittir."