AB polis teşkilatı Europol, Avrupa'yı ırkçı terörü küçümsememesi konusunda uyardı. Europol'un "AB terörizm durumu ve trendler" raporunda "Avrupa'da şiddet yanlısı aşırı sağ tehdit yeni bir düzeye ulaştı ve hafife alınmamalı. En muhtemel tehdit kaynağı yalnız aktörler olsa da örgütlü yeraltı gruplarının saldırı düzenleme kapasitesi ve niyeti mevcut" denildi.
Raporda, farklı AB ülkelerindeki aşırı sağ grupların şiddet eylemleri dahil farklı alanlarda işbirliğini artırdıkları ve internetin sunduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirerek, sosyal medyada taraftar topladıkları belirtildi.
Europol raporunda, 22 Temmuz 2011'de Norveç'in başkenti Oslo'daki bombalı saldırı ve Utoya adasında rastgele ateş açarak çoğunluğu genç, 77 kişiyi katleden ırkçı saldırgan Anders Behring Breivik'in çok kültürlülük ve özelde İslam düşmanı olduğu kaydedildi.
Raporda, Almanya'da "dönerci cinayetleri" olarak da bilinen, 2001-2007 yılları arasında 8 Türk ve bir Yunanlının aşırı sağ gruplarca öldürülmesi olayının "münferit ya da küçük gruplar halinde faaliyet gösteren teröristleri yakalamanın son derece zor olduğunu gösterdiği" ifade edildi.
Europol, "Ekonomik kriz nedeniyle uygulanan kemer sıkma programlarıyla ilgili büyüyen endişeler ve göç ve çok kültürlülük konuları, ana siyasi partilerden duyulan hayal kırıklığıyla birleşince şiddet yanlısı sağ grupların faaliyetlerini artırabilir" uyarısında bulundu.
PKK'nın terör finansmanı Avrupa'dan
AB polis teşkilatı Europol'un raporunda ayrıca, PKK'nın terörist faaliyetlerini finanse etmek için Avrupa içinde ve dışında uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı belirtildi.
Raporda, "(AB'de) PKK ile bağlantılı tutuklamalar (geçen yıl) azalsa da Avrupa finansman, militan devşirme, terör eğitimi ve propagandası açısından PKK'nın lojistik destek üssü olmayı sürdürüyor. PKK'nın Avrupa genelindeki militan devşirme ağı endişe kaynağı olabilir" denildi.
Terör örgütü PKK ile bağlantılı olarak geçen yıl Fransa, Almanya ve Romanya'da bazı tutuklamaların yapıldığı hatırlatılan raporda, bu kişilerin genelde Türkiye'deki saldırıları ve Irak'ın kuzeyindeki terör kamplarını finanse etmek için para topladıkları ve bunun bir kısmının PKK'nın AB'deki eğitim kampları ve propaganda merkezlerinde kullanıldığının sanıldığı dile getirildi.
Raporda, "Haraç toplama, kara para aklama, yasadışı göç, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı PKK'nın Avrupa'da işlediği ana suçlar ve temel finansman kaynağı olmayı sürdürüyor" tespiti yapıldı.
Europol raporunda PKK'nın Türkiye'deki terör saldırılarında kısmen gerileme yaşansa da öğretmen kaçırma, okullara saldırma ve toplu taşıma korsanlığı gibi yeni tür eylemlerin öne çıktığı belirtildi.