Güçlü, terör örgütünün Türkiye'den çok, Kuzey Irak yönetiminin egemenliği için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
İbrahim Güçlü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Mesut Barzani'nin terör örgütü PKK'nın silah bırakmasına yönelik açıklamalarını değerlendirdi. Erdoğan'ın açıklamasının Barzani'nin ABD ziyareti ve Başkan Obama ile yaptığı görüşme sonrasına rastlamasının anlamlı olduğunu dile getiren Güçlü, ABD, Türkiye ve Barzani üçlüsü arasında PKK'nın silahsızlandırılmasının değerlendirilmesinin normal olduğunu ifade etti.
Güçlü, şunları söyledi: "Öcalan istese bile dağdakiler silah bırakmakta irade sahibi olamaz. PKK'nın Suriye ve İran ile olan ilişkileri nedeniyle bu mümkün değil. Ortadoğu'da demokrasi cephesine karşı Rusya, Çin, İran, Suriye, Maliki diktatörlüğü ile PKK ve Hizbullah'ın oluşturduğu bir cephe var. PKK'nın silah bırakma koşulları yoktur. Irak'ta Maliki faşistleşiyor, federal anayasayı çiğniyor, Sünnileri ve Şiilerin önemli bir kısmını, Kürtleri dışlıyor. Suriye'de bir rejim değişikliği ve İran'ın zayıflaması sonrasında PKK'nın silah bırakması gündeme gelebilir. ABD için Türkiye, İsrail ve Kürt federe devleti, bölgedeki en önemli üç stratejik aktör."
"MALİKİ İLERİDE PKK KARTINI OYNAMAK İSTEYEBİLİR"
PKK'nın Barzani, Talabani ve Kuzey Irak yönetiminin isteğiyle gelip oraya yerleşmediğini anlatan Güçlü, terör örgütünün Türkiye'den çok, Kuzey Irak yönetiminin egemenliği için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
Maliki'nin de ileride Saddam gibi PKK kartını oynamak isterse bir savaşın gündeme gelebileceğinin altını çizen Güçlü, "Kürt federe devleti Kürtler arasındaki ilişkilerde metot olarak karşı karşıya gelinmesini istemiyor. Irak'ın parçalanması durumunda PKK Kürdistan için büyük tehlike olur. Bölgedeki Rus-Çin nüfuzu kırılırsa, Suriye'de rejim değişikliği olursa, İran'ın teokratik iktidarı zayıflarsa, PKK'nın etrafındaki çember daralır. PKK kendi içinde bütünlüklü bir politikaya sahip değil. Kaotik bir durum var. BDP içinde bile Öcalan'a dayalı politika yürütenlerle, dağ kadrosuna bağlı politika yürütenler olduğu görülüyor. Ama bu böyle devam etmez, bir netleşme sağlanmak durumunda." dedi.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın Barzani'nin Türkiye ziyareti konusundaki açıklamalarını da eleştiren Güçlü, bu açıklamaların gölü görmeden paçayı sıvamaya benzediğini ifade etti. Demirtaş'ın gündemi anlamadığını da ortaya koyduğunu dile getiren Güçlü, Barzani'nin seçilmiş bir lider ve dünyada kabul gören bir devlet başkanı olduğunu savundu.
Güçlü, "Mesut Barzani hiçbir zaman zorla Kürtlerin lideri olma çabası içinde olmamıştır. Baba Barzani de bunu yapmamıştır. Baba Barzani ve Mesut Barzani kendilerini devlet başkanı ve lider olarak tanımlamaktan ziyade, peşmerge olarak tanımlamaktadırlar." şeklinde konuştu.