Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede yeni bir adım daha attı. Erdoğan Katar ziyaretinde terör örgütü PKK'nın silah bırakmasına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta "operasyonları durdurun" çağrısına da yanıt olacak şu ifadeyi kullandı: "Bölücü terör örgütü bizim çağrımız o silahı bırakması lazım. Silahı bıraktığı andan itibaren de zaten bizim Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak tavrımız nedir, tamamıyla operasyonların durdurulması istikametindedir." ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, Suriyeli muhaliflere yardımları organize etmek için Türkiye'de bir merkez kurulacağına ilişkin açıklamasını da değerlendiren Erdoğan, Irak'ta yaşanan mezhebi gerilime ilişkin ülkenin bölünme tehlikesine ilişkin bir soruyu ise "Temenni ederiz ki böyle bir bölünmeye böyle bir parçalanmaya kimse fırsat vermez" diyerek yanıtladı. 13. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'na katılmak için geldiği Doha'da gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın mesajları şöyle oldu:
BARZANİ GÖRÜŞMESİ
(
Mesud Barzani ile PKK'nın silah bırakması konusunun ele alınıp alınmadığına ilişkin soruya)
Dün gündemimizde bu olmadı ama her zaman Kuzey Irak'la yaptığımız görüşmelerde gündemde olan bir başlık. Çünkü bölücü terör örgütüne bizim çağrımız; o silahı bırakması lazım. Silahı bıraktığı andan itibaren de zaten bizim Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak tavrımız nedir, tamamıyla operasyonların durdurulması istikametindedir. Ama silahlar bırakılmadığı sürece tabii ki devletin de operasyonları durdurması söz konusu değildir.
(
Irak'ta yaşanan mezhebi gerilim sonucu Bağdat ile Erbil arasında yaşanan sorunların toprak bütünlüğü konusunda her hangi bir değişiklik endişesi taşıyıp taşımadığı şeklindeki soruya) Öyle bir temennimiz yok. Öyle bir şeyi asla arzu etmeyiz. Çünkü biz başından beri biliyorsunuz Irak'a yönelik hedefimiz arzumuz Irak'ın toprak bütünlüğüdür. Irak'ın bölünmesinin parçalanmasının hiçbir Iraklı vatandaşa faydası olmayacağı gibi komşu ülke olarak kardeş ülke olarak zayıflanan bölünen bir Irak'ın da geleceğine yönelik doğrusu burada sadece burada üzüntümüzü beyan ediyoruz. Çünkü bölünmüş bir Irak komşu bir ülke olarak geleceğe yönelik güçlü bir Irak hiçbir zaman olmayacaktır. Irak halkını bu zayıf düşürecek, Irak devletini zayıf düşürecektir. Bunun için Biz Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız. Temenni ederiz ki böyle bir bölünmeye böyle bir parçalanmaya kimse fırsat vermez.
(
ABD Başkan Yardımcısı Clinton'ın "Türkiye ile Suriye'ye yardım merkezi kuracağız" ifadesinin hatırlatılması üzerine) Bize gelen her hangi bir şey yok. Fakat bildiğiniz gibi BM Güvenlik Konseyi şu anda gözlemcileri özellikle Cenevre'de yapılan imza töreniyle birlikte Suriye'ye zaten göndermiş durumda. Ve yeni bir taleple de 300 gözlemci olma durumu sözkonusu. Bu gözlemcilerin bir taraftan oraya gönderilmesi bir taraftan Suriye'de atılması gerekli adımlarla alakalı olarak bu konuya önem atfeden ülkeler gerek biz gerek Arap Birliği gerek AB gerek BM hep birlikte bu çalışmayı yürütmek suretiyle atılması gereken adımları birlikte yürütmekten yanayız. Kaldı ki İstanbul zirvesinde zaten alınmış olan bazı kararlar var. Bu kararlar çerçevesinde bu süreci yürütmek isteriz.