Hollanda'yla ticari ilişkilerin 400. yılı münasebetiyle bu ülkeye giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uçakta gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Hollanda ile Osmanlı döneminde başlayan ilişkilerin hiç savaş görmeksizin ve bir savaşla kesilmeksizin devam ettiğini belirten Gül, bu ülkenin nüfusu ve yüzölçümüyle ters orantılı bir ekonomik büyüklüğe sahip bulunduğunu belirtti. Hollanda'nın dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu söyleyen Gül, büyüme sırasının Türkiye'ye geldiğini söyledi. 16 milyonluk Hollanda'da kişi başına gelir 50 bin dolar civarında bulunuyor. Gül, gazetecilerin 28 Şubat'la ilgili sorularını da cevapladı. Bazı gazetecilerin 28 Şubat kararlarının o dönemde kabinede görüşüp görüşülmediğini sorması üzerine Gül önemli açıklamalarda bulundu ve kendisinin dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a "Biz Meclis'ten güven oyu almış bir hükümetiz. Hükümetler meşruiyetlerini Meclise sundukları programa verilen güven oyuyla sağlar. Bu hükümler programımıza aykırı, uygularsak suç işleriz" dediğini belirtti. Gül, kararların kabinede görüşüldüğünü hatırlamadığını söyledi. Cumhurbaşkanına göre, Erbakan o dönemde etrafı kırıp dökmeden bu olayları aşmak istiyordu. Bugünkü pozisyonunun o günlerin detaylarını anlatmasına izin vermediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Ben Özal'dan sonra, onun getirdiği liberalizm söyleminden sonra bir daha ara dönem yaşanacağını sanmıyordum" dedi. O dönemde hükümetin askere karşı bir yaptırım uygulamayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üstüne Cumhurbaşkanı "O günlerde bunları yapmak, konuşmak kolay değildi. Şehit cenazeleri geliyordu, Başbakanların tavrı farklıydı" dedi. 28 Şubat'ın yargılanmasını da değerlendiren Gül bu davaların önemli olduğunu vurguladı. 'Cezasızlık kültürü'nün insanları azmettirdiğini belirten Cumhurbaşkanı "İnsanlar 30 yıl sonra bile hesap sorulduğunu görürse bu caydırıcıdır" dedi. Gül, ayrıca "O günün ikliminde dolduruşa gelen birçok insanın bugün pişman olduğuna inanıyorum" dedi. Yargı meşruiyetinin kamu vicdanında sağlam olması gerektiğinin altını çizen Gül, bu şartlar altında sürecek yargılamaların caydırıcılığına inanıyor. O dönemde kullanılan bir deyim için sahibine tazminat davası açtığını fakat yapılan yargılama sonunda onun değil kendisinin mahkûm edildiğini anımsatarak bunun o günlerin atmosferinde cereyan ettiğini belirtti. Ayrıca sivil asker ilişkilerinin son dönemde radikal bir dönüşüm geçirip geçirmediğinin sorulması üzerine Gül, bunların aynı zamanda Anayasa'nın yeniden yazılmasıyla sağlanacağını belirterek örneğin 35. maddenin bu şekilde ele alınmasının zorunlu olduğunu işaret etti.
'KIBRIS'TA NİYE İKİ DEVLET OLMASIN'
Kıbrıs konusundaki soruları da yanıtlayan Gül, Kıbrıs'ın AB dönem başkanı olacağını belirtti. Gül bu 6 aylık sürede ilişkilerin başkanlık düzeyinde duraklayacağını fakat komisyonlar nezdinde devam edeceğini belirtti. Sorunlarını çözememiş bir Kıbrıs'ın AB dönem Başkanı olmasının Avrupa açısından komik olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin 2004 öncesinde haklılığı konusunda dünya kamuoyunu yeterince inandıramadığını ama bunun değiştiğini vurguladı. Kıbrıs'ın AB'ye Lahey sürecinde girdiğini belirten Gül, Denktaş'a 'evet' demesini ve Rumlara hayır dedirtmesini söylediğini belirtti. Buna karşılık Denktaş'ın havaalanında 'Lahey'e hayır demeye gidiyorum' dediğini söyleyen Gül, "Dış politika o dönemde tam anlamıyla sivillerin elinde değildi" dedi. Rumların bu şekilde 'nefes aldığını' belirten Gül, "Annan Planı'nı bunun üstüne savunduk. New York'a faks çektim, evet denmesini istedim" bilgisini verdi. "New York'ta yaptığımızı Lahey'de yapsaydık Rumlar bugün AB'de değildi" diyen Gül, "Niye iki devlet olmasın, KKTC bugün tanınma menziline girdi. Beklenenler gerçekleşmezse herkes kendi yoluna gider" dedi.
'MGK KARARLARINDA İMZAM YOK'
Gül, Hollanda'ya hareketinden önce ise 28 Şubat süreciyle ilgili ifade vermesi gerektiğini söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi. Gül, "O dönem bakandım ama MGK üyesi değildim. 28 Şubat MGK kararlarında imzam yok. MGK kararlarının uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı da bulunmuyor" dedi. Kılıçdaroğlu'ndan gelen cevap ise "Bilgim yok diyorsa aksini söylemek doğru değil" şeklinde oldu.