Dündar, Tansu Çiller'in Başdanışmanı olan Hüseyin Kocabıyık'ın suçlamalarına yanıt verdi.
"ÇİLLER'İN ÇIPLAK FOTOĞRAFLARINI ÇALDILAR"
28 Şubat döneminde Tansu Çiller'in Başdanışmanı olan Hüseyin Kocabıyık; "Tansu Çiller'in doktorundan onun çıplak fotoğraflarını çalıyorlar. Ertuğrul Özkök, Uğur Dündar, Mesut Yılmaz, Emin Çölaşan birbirlerine gösteriyorlar, birbirlerine o fotoğrafları ikram ediyorlar. Kendisi yazıyor, bunu ben söylemiyorum, dikkat edin! Nerde oluyor bütün bunlar? "Benim gazetelerim, gazetecilerim şereflidir" diyen Aydın Doğan'ın gazetesinde oluyor ve bu insanlar Çiller'i tehdit ediyorlar bu resimleri yayınlamak için, istifa et diye. Bu bir hükümet devirme, bir siyasi tasfiye değil midir?" sözleriyle Aydın Doğan ve yazarlarının suç işlediklerini öne sürmüştü.
Uğur Dündar bu iddiaları sert bir dille yalanlarken, iddiaları ortaya atan Hüseyin Kocabıyık'a da sert tepki gösterdi.
ÇİLLER'İN FOTOĞRAFI GELDİ AMA..
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in doktoru tarafından çekilen fotoğrafların kendisine geldiğini doğrulayan Dündar, şantaj iddialarını ise yalanladı. Uğur Dündar, 'Tansu Çiller'in bir fotoğrafı geldi bize. Sağlık nedenleriyle çekildiğini düşündüğümüz bir fotoğraf. Güya biz bu fotoğrafla Tansu hanıma şantaj yapmışız. Çiller ailesinin büyük oğlu Mert'e uyuşturucu tuzağı kuruldu. Bir yalıda esrar partisi düzenleyeceklerini, Mert'in de o partide olacağını, bizim de kamera sağlamamız halinde tüm görüntülerini çekebileceklerini söylediler. Ben o insanları oyalarken dönemin valisi Hayri Kozakçıoğlu ve emniyet müdürü Necdet Menzir'e haber verdim ve dedim ki bu çocuğu kurtarın, bu çocuğu yakacaklar. Annesi babası nedeniyle bu çocuğu mahvedecekler. Ve kurtarıldı. Oysa bir başbakan çocuğunun esrar içtiğinin belgelenmesi dünyanın her tarafında haberdir. Yine Özer Çiller'in telefonları dinlenmiş. Bu dinlemeyi yapan emniyet görevlisi dinleme kayıtlarını bana getirdi ve para karşılığı satmaya kalktı. Bu özel hayat bilgilerini içeren konuşmayı dinlemeyi bile reddettim ve getiren görevliyi yerin dibine geçiren ifadelerle kovdum. Arkasından da bu kaset bir yerde otaysa çıkarsa senin yaydığını dünya aleme anlatırım ve yargı önüne çıkmanı sağlarım dedim. Ve o kaset ortaya çıkmadı. Şimdi; bunları yapan bir gazeteciler çıplak fotoğrafı şantaj vesilesi edecekler. İnsaf. Bunu düşünebilmek bile insan havsalasına sığabilecek bir durum değil. Bunlar deli saçması durumlar ama savcılığa suç duyurusunda bulunmamız gereken durumlar. Şu anda bize atılan bütün iftiralar hakkında yasal yollara başvuruyoruz ve suç duyurusunda bulunuyoruz.' dedi.