CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin tarafından açıklanan MYK bildirisinde, "11 Mart günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çatısı altında iktidar partisinin zorbaları tarafından Türk demokrasisine, siyasi tarihimize bir utanç sayfası olarak geçecek bir darbe vurulmuştur." denildi.
Muhalefete mensup milletvekillerinin salona alınmadığını, kendilerine söz hakkı verilmediğini ve oylamaya katılmalarının zorla önlendiğini iddia eden Tekin, CHP milletvekillerinin tartaklandığını ve yere düşen bir milletvekilinin yerdeyken insanlığa ve geleneklere aykırı bir anlayışla tekmelendiğini ileri sürdü. 'Bu eşkıyaya yakışan davranışların zincirinin bütün halkaları sorumsuz ve anti-demokratik nitelikleriyle vahim olduğunu' savunan Tekin, "Demokrasi çiğnenmiş, Meclis İçtüzük hükümleri ihlal edilmiş, insanlık onuru ve milletimizin iradesi ayaklar altına alınmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki iktidar çoğunluğu ve onun adına hareket eden yetkilileri artık kendilerini yasama organının kurallarıyla bağlı görmemekte, sadece yürütmenin başından aldıkları emirleri yerine getirmektedirler. Meclis, Başbakanlık noterine dönüştürülmüş, tek adam yönetiminin insafına terk edilmiştir. Yargı bağımsızlığının yok edilerek yürütmenin vesayeti altına alınmasından sonra, kuvvetler ayrılığının sona erdirilmesi süreci şimdi yasama organının hükümetin emir-komuta zincirine bağlanmasıyla tamamlanmak istenmektedir. Ancak AKP'nin burada hesap edemediği hayati bir nokta vardır. O da Cumhuriyet Halk Partisi'nin varlığı ve halkımızın demokrasimize sahip çıkma iradesi, gücü ve kararlılığıdır." dedi.
CHP'nin demokrasiyi zorbalığa, hukuksuzluğa, dayatmalara asla teslim etmeyeceğini vurgulayan Tekin, Cumhuriyeti kuran ve demokratik rejimi getiren CHP'nin halkla birlikte demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve özgürlükleri egemen kılma mücadelesine hiçbir engel tanımadan ve korkmadan devam edeceğini ifade etti. Aydınlık karanlığı yeninceye kadar CHP meşalesinin yanacağını dile getiren Tekin, şöyle devam etti: "Bir noktayı daha vurgulamak istiyoruz. CHP, Milli Eğitim Komisyonu'ndan her türlü hukuk ihlaliyle geçirilen ve dolayısıyla hükümsüz olan 4+4+4 yasa teklifine karşıdır. Bu yasa çocuklarımızı çok erken yaşlarda çalışmaya, kızlarımızı evliliğe zorlayacaktır. Fırsat eşitliği yok edilmekte, sınıfsal farklılıklar derinleştirilmekte, kast sistemi oluşturulmaktadır. Yoksul aileler yoksulluğa mahkum edilmektedir. Toplumumuz çocuk işçi, çocuk gelin, çocuk anneler ve yoksul ailelerle dolu bir topluma dönüşecek, iktidar partisinin kindarları ise sömürülerine devam edeceklerdir. CHP, çocuklarımızın geleceğini sömürü, kin ve nefret üzerine kurulu AKP zihniyetine teslim etmeyecektir. CHP, demokrasimizin yok edilmesine, çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına müsaade etmeyecek, bu doğrultuda mücadelesini demokratik yöntemlerle ve hukuk yoluyla sürdürecektir. Yarınlar, aydınlığın, hak ve hukukun ve demokrasinin olacaktır."