AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Karşımızda sadece eli silahlı bir terör örgütü yok. Karşımızda, aynı zamanda Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapan bir örgüt var'' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısının açılışında,gündemdeki konuları değerlendirdi.
Konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başlayan Başbakan Erdoğan, yarın Mardin'de kutlamalar çerçevesinde yapılacak etkinliklere dikkati çekerek, ''Büyüyen Türkiye, Güçlenen Kadınlar konulu bir programla, Mardinli hanım kardeşlerimizle birlikte bu anlamlı günü en iyi şekilde değerlendireceğiz'' dedi.
Eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve eşiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in Uludere'ye yaptığı ziyareti değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:
''Irak sınırında, sınır ötesi meydana gelen elim hadisede çocuklarını, eşlerini kaybeden vatandaşlarımızla, özellikle oradaki hanım kardeşlerimizle hasbıhal ettiler, dertlerini paylaştılar, sorunlarını dinlediler. Buradan, Uludere'deki, Ortasu, Gülyazı ve Ortabağ köylerindeki kardeşlerime, misafirperverliklerinden, samimiyetlerinden, muhabbetlerinden dolayı bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bir kez daha, o elim hadisede hayatını kaybetmiş kardeşlerimizi rahmetle yad ediyor, acılı ailelere sabır ve başsağlığı temenni ediyorum.''
''Bu süreç, milletimizden iki kez üst üste onay aldı''
AK Parti olarak, Türkiye'nin en önemli meselelerinden terör meselesini çözmek için uzun süredir büyük bir kararlılıkla gayret gösterdiklerini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bizim, Kürt meselesiyle ilgili terör sorununa bakışımız en başından beri bellidir. Partimizin programını açtığınız zaman veya televizyon ekranlarında bizi izleyenler partimizin programını açtıkları zaman Güneydoğu, Doğu, Kürt Sorunu adına ne derseniz deyin bununla ilgili orada geniş bir şekilde bizim düşüncemizin ne olduğunu ne yapmak istediğimizi o kuruluştaki programımızda okurlar. Orada bunu görürler. Bizimki sonradan icat edilmiş veya sonradan gündeme gelmiş bir konu değildir ve daha sonra bu gelişerek, genişletilerek yaptığımız çalışmalarla 2005 Ağustos'unda Diyarbakır'da yaptığım konuşmayla adeta bir ivme kazanmıştır. Bu sorun 3 Kasım seçim beyannamemizde, ardından hükümet programlarımızda etraflıca ele almak suretiyle bunun çözümüne yönelik adımlar attık.''
2010 yılında, hükümet olarak Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi adı altında, bu meseleyi köklü şekilde çözmek üzere yeni ve kararlı bir süreci başlattıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu süreç, milletimizden iki kez üst üste onay aldı. Birincisi, 12 Eylül 2010 halk oylamasında milletimiz, bize güvendiği, bize inandığı ve politikalarımızı desteklediği için sandık yoluyla ispat etti, ortaya koydu. Herhalde bu işin onayını anamuhalefet veya muhalefetteki partilerden alacak değiliz. Milletten alacağız. Millet de bunun onayını verdi. Ardından, 12 Haziran 2011'de, Türkiye'nin her kesiminden, her coğrafi bölgesinden oy alarak, Türkiye genelinde her iki kişiden birinin teveccühüne mazhar olarak, her alandaki politikalarımızla birlikte, Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi de bir kez daha halkımızın desteklediğini, onayladığını gördük.''