Adıyaman doğumlu, evli, dört çocuklu Tahir Canan... "Örgüt üyeliği, siyasi amaçlı adam öldürme' suçlamalarıyla cezaevine konduğunda henüz 26 yaşındaydı. Ömrünün 30 yıl 5 ayını parmaklıklar ardında harcadı. Bu sürede Türkiye'de askeri darbe oldu. Hükümetler devrildi, yasalar farklılaştı. Çocuk bıraktığı oğulları evlendi. Torunları oldu. Ama bugün 58 yaşına gelen ve kendine "cezaevinde unutulan adam" diyen Canan'ın cezası bitmedi.
MAHKEMELER ANLAŞAMADI
Canan, ilk olarak 1979'da "Siyasi amaçla adam öldürdüğü" iddiasıyla 36 yıl hüküm giydi. 1991'de çıkarılan "Şartlı Tahliye Yasası" ile 12 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Asıl mesleği terzilik yerine ticaret yaparak hayatını yeniden kurmaya çalışan Canan, bir kimlik kontrolü sırasında 1993'te Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) üyesi olduğu iddiasıyla Malatya'da gözaltına alındı. 12.5 yıl cezaya çarptırıldı. Ama asıl ceza, bu ceza nedeniyle şartlı tahliye hakkının yanması oldu. 10 yıl sonra Malatya 1 No'lu DGM, Canan'ın şartlı tahliyesinin geri alınmasına neden olan örgüt üyeliği suçunun "tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına' karar verdi. Ancak Gaziantep 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi 'tüm sonuçlarıyla ortadan kalk mıştır' yorumunu kabul etmedi. Tahliyeyi reddetti. Mahkemeler arasında mutabakata varılamadığı için Canan'ın cezaevi serüveni sonlanmadı.
AİHM'YE GİTTİ
Canan ise cezasının 2025'te biteceğini söyleyen mahkeme kararlarına rağmen haklı olduğunu ispat etme mücadelesinden vazgeçmedi. Canan'ın avukatları, iç hukuk yolları tükendiği için davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı. Ancak 10 gün önce yaşanan gelişme Canan Ailesi'ni şok etti. Son 8 yıldır Bandırma Cezaevi'nde yatan Canan'dan 30 yıllık iaşe bedeli (Cezaevindeyken yediği yemeklerin parası) 32 bin 850 lira istendi.
BÖYLE Mİ YÜZLEŞİLİYOR
Canan'ın 33 yaşındaki oğlu İlhan Canan, babasının haksız yere cezaevinde tutulduğunu savunarak "Hem olağanüstü bir süre cezaevinde tuttular şimdi de borçlu çıkardılar. Günlüğü 3 TL'den 'iaşe bedeli' istemişler. Yani 30 yıl boyunca devlete maliyeti isteniyor. Sanki 5 yıldızlı otelde tatil yaptı. Gördüğü işkenceye rağmen kendisine yüklenmek istenen suçlamaların hiçbirini kabul etmedi. Zaten 30 yılını içeride geçirdi. Suçlu olsa neden itiraf etmesin ki? 12 Eylül dönemiyle böyle mi yüzleşiliyor?" dedi. Üniversite sınavına hazırlanan 18 yaşındaki oğlu İmran Canan ise "Babam tutuklandığında annem bana iki aylık hamileymiş. Dolayısıyla onu hiç gün ışığında, dört duvar dışında görmedim" diye konuştu. Babasının her perşembe kendisini telefonla aradığını söyleyen İmran Canan, "09.00 ile 10.00 arası telefon hakkı var. Sadece 10 dakika konuşabiliyoruz. Her görüşmede tam 09.59'da telefon kesiliyor. Cümlesi hep yarım kalıyor. Küçükken, annemler dilekçe ile başvurup birkaç gün babamla cezaevinde kalmamı sağlarmış. O günlere dair hatırladığım özel anılar arasında, babamla ranzadan atlamak, saksıda çiçek yetiştirmek ve leğene koyduğu suda yüzmek var. Denizde olduğumu hissettirmek için leğene tuz attığını hatırlıyorum. Kaç çocuk babasına dair böyle anılar hatırlar ki" dedi.
ÜÇ TAHLİYE BELGESİ
Eşinin bu kadar uzun süre içerde tutulmasını vicdansızlık olarak niteleyen Gülnigar Canan ise "Elimizde farklı cezaevlerinden gelen üç ayrı belge var. Birinde 2013, birinde 2016, birinde ise 2025'te tahliye edileceği yazılı. Hakkının teslim edilmesi için defalarca yeniden yargılanma talebinde bulunduk ancak kabul edilmedi. Cezaevinden çıkmaması gereken o kadar kişi özgür kaldı ki. Tek istediğimiz adaletin yerini bulması. Bu kadar uzun süre yatan kimse var mı acaba?" diye soruyor.
YORUM FARKI YÜZÜNDEN HÂLÂ CEZAEVİNDE
Avukat Tugay Bek, Canan'ın neden hâlâ cezaevinde olduğuyla ilgili olarak "Malatya 1 No'lu DGM 2003'te Canan'ın şartlı tahliyesinin geri alınmasına neden olan örgüt üyeliği suçunun 'tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına' karar verdi. Bu nedenle infazın yanmasının da ortadan kalkması beklenir, Canan'ın tahliye edilmesi gerekir. Ancak Gaziantep 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi aynı yıl, 'tüm sonuçlarıyla ortadan kalkmıştır' ibaresini kabul etmiyor. Adana 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruluyor. Adana'da 'tüm sonuçlarıyla ortadan kalkmıştır' yorumunu reddediyor. 'İnfazın sonuçlarıyla ortadan kalktığı' ibaresi üzerinde mutabakata varılamadığı için Canan hâlâ içeride. Gaziantep ve Adana Ağır Ceza Mahkemesi ilk suçunun infazının yandığını kabul ediyor. Bu nedenle Rahşan affından da faydalanamıyor. Adalet Bakanlığı'na başvurduk ancak sonuç alamadık. İç hukuk yolları tükendiği için dosyayı AİHM'ye gönderdik" dedi. Avukat Yıldız İmrek "Cezaevinde bulunmasının diğer önemli nedeni de, hükümlünün cezalarının infazında gözetilmesi gereken sıraya uyulmaması. İlk mahkûmiyetin infazı yerine sonraki mahkûmiyetin infazından başlanması hukuka uygun değil" diye konuştu.